İşsizlik gelecek 6 yılda yüzde 30 azalacakmış!

İstihdam seferberliği ilan ettik ama öyle anlaşılıyor ki Ankara'da istihdam konusunda bir kafa karışıklığı var. Bu sonuca nereden vardığımı merak ediyorsanız, üşenmeyip bir hayli sayıya boğulmuş aşağıdaki tespitleri okumanızı öneririm. Cumartesi günü Resmi Gazete'de 2014-2023 yıllarını kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi yayımlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan 119 sayfalık stratejinin içerdiği önümüzdeki 6 yıl sonunda varacağımız hedefleri, tek tek ele almak için öncelikle geçen 6 yılı irdelememiz gerekiyor.

GEÇEN 6 YILDA YÜZDE 6.4 BÜYÜDÜK

Öncelikle büyümeden başlayalım:

Türkiye ekonomisi TÜİK'in yeni milli gelir hesaplamasında yer alan zincirleme endekse göre, 2011-2016 yıllarında yıllık ortalama yüzde 6.4 büyüdü. Milli gelirdeki artış da 6 yıllık dönem sonunda yüzde 45'i buldu. Aynı dönemde (2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 yılları) nüfusumuz 6.1 milyon kişi yani yüzde 8.3 artarak 79.8 milyona ulaştı. İş gücü istatistiklerini takip edenler bilir. TÜİK sırasıyla 15 ve daha yukarı yaştaki iş gücü nüfusu, iş gücü, istihdam, işsiz ve iş gücüne dahil olmayanlar olarak verileri sıralar, sonra da oranları verir.

Tek tek sıralayalım:

2011-2016 yıllarında iş gücü nüfusu 5.8 milyon kişi yani yüzde 11 artarak 58.7 milyona çıktı. Bunlardan 30.5 milyon kişiyi TÜİK resmi iş gücü saydı. İş gücündeki artış sayı olarak 5.9 milyon, oransal olarak da yüzde 24.1 arttı. Buna göre ortalama 100 bin kişi daha önce iş gücüne dahil olmayan nüfustaydı. Geçen 6 yılda bunlar iş gücüne dahil oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 5.3 milyon artarak 27.2 milyona çıktı. İstihdamdaki yükseliş yüzde 24.4'ü buldu. İstihdamdaki artış, iş gücündeki artışı karşılayamayınca işsizler ordusuna geçen 6 yılda yaklaşık 600 bin kişi eklendi. Böylece işsiz sayısı yüzde 21.6 artarak 3.3 milyona yükseldi. Kümülatif olarak yüzde 45 büyüyen ekonomimizdeki istihdam artışı yüzde 24.4'te kaldı.

Şimdi de gelecek 6 yıla bakalım:

Ulusal İstihdam Stratejisi'ne göre 2023 itibarıyla; işsizlik oranı yüzde 5'e indirilecek, istihdam oranımız yüzde 55'e yükseltilecek, kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 41 düzeyine çıkarılacak, genç işsizlik oranı, genel işsizlik oranı düzeyine (yüzde 5) indirilecek. (Hedefler içerisinde kayıt dışının azaltılması ve öngörülen oranlar da var. Ancak kayıt dışı genel istihdam içerisinde yer aldığı için burada ele almayacağız.)

HEDEFLER SİZCE YÜKSEK DEĞİL Mİ?

2023'te ulaşılması beklenen hedefleri tek tek ele aldığımızda öncelikle yüzde 55'lik istihdamı bulmamız gerekiyor. Ancak öncelikle şu notu düşelim: 2016 itibarıyla istihdam oranımız yüzde 46.3 düzeyinde. Buna göre 8.7 puanlık bir yükseliş öngörülüyor. 2011-2016 dönemindeki artış ise 5 puan olmuş. 2023'teki istihdamımızı bulabilmek için 2011-2016 yıllarını kapsayan dönemdeki yüzde 11'lik iş gücü nüfusun artışını dikkate aldığımızda 6.4 milyonluk bir artış söz konusu oluyor. Böylece iş gücü nüfusu 65.1 milyona ulaşıyor. Ancak resmi verilere göre 2016 itibarıyla 10-14 yaş grubunda 6.1 milyon yurttaşımız var. 6 yıl sonra bu kişilerin tamamı resmi istatistiklerde yer alacak. Şu haliyle 2023'e geldiğimizde en az yüzde 10.4'lük bir iş gücü nüfusu artışı olacak ve iş gücü nüfusumuz 64.8 milyona ulaşacak. Yüzde 55'lik hedefle 35.6 milyonu bulan bir istihdama ulaşıyoruz. 2016 sonunda 27.2 milyon istihdamımız olduğunu dikkate aldığımızda 2023'e vardığımızda yüzde 30'u aşan bir istihdam artışı ve 8.4 milyon ek istihdam sağlanacak demektir. Yani yılda 1.4 milyon istihdam. Buradan bakınca 6.1 milyon yeni kişinin hepsi istihdama dahil olsa ve iş gücü dışındaki nüfustan iş gücüne kimse dahil olmazsa işsiz sayımız 1 milyona düşüyor. Ancak 2023'e varıldığında resmi işsizliği bulmak için iş gücünü de hesaplamamız şart.

İŞ GÜCÜNE KATILIM NEDENSE YOK!

Ben stratejik hedeflerimizde iş gücüne katılım oranına ilişkin bir hedef göremedim. 2016 sonu itibarıyla bu oran yüzde 52, 2010 yılı sonunda ise 46.5 düzeyindeymiş. Geçen 6 yılda 5.5 puan artmış. Ancak hedeflerde kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 41'e çıkması öngörülüyor. 2016 sonunda bu oran yüzde 32.5 seviyesinde. Buna göre 8.5 puanlık bir artış söz konusu olacak. Buradan hareketle iş gücü nüfusunda kadın erkek aşağı yukarı eşit dağılıyor. 2023'te geldiğimizde 64.8 milyona ulaşacak iş gücü nüfusunda 32.4 milyon kadın iş gücü nüfusumuz olacak. Yüzde 41'lik katılım oranı ile kadın iş gücümüz yüzde 37.5 artışla 9.6 milyondan 13.2 milyona çıkıyor. Erkeklerin yüzde 72 olan iş gücüne katılım oranı sabit kalırsa erkek iş gücü de 23.3 milyon oluyor. Bölece 36.5 milyona ulaşan iş gücündeki artış 6 milyonda yani yüzde 19.6'da kalıyor. Böylece işsiz sayımız yukarıda da bulduğumuz gibi 1 milyona, işsizlik oranı da yüzde 2.74'ye geriliyor. Gerçekten de hayal edilesi bir oran.

STRATEJİK BİR ÖNGÖRÜSÜZLÜK

Oysa iş gücünde geçen 6 yıldaki gibi yüzde 24.1'lik artış olacağını varsayarsak 7.3 milyonluk bir iş gücü artışıyla toplam iş gücü 37.9 milyona varıyor. 35.6 milyonluk istihdam dikkate alındığında 2.3 milyon işsizimiz olacak. Buna göre işsizlik oranı yüzde 6'nın biraz üzerinde oluşacak. Yani yüzde 5 en iyi ihtimalle bile tutmuyor. Ancak işsizlikte yüzde 30 düşüş sağlanıyor! Bundan hareketle 13.2 milyonluk kadın iş gücünü dikkate aldığımızda 2016 sonunda 20.9 milyon olan erkek iş gücü yüzde 18.2'lik artışla 24.7 milyon olacak. 3.8 milyon erkek iş gücüne dahil oluyor. 2016 nüfus sayımına göre sadece 9-14 yaş aralığında yer alan ve 6 yıllık dönemde iş gücü nüfusuna katılacak olan erkek sayısı 3.1 milyon kişi. Ancak kazın ayağı tam da öyle değil. Gelin açıklayayım; 2011-2016 yıllarında ortalama yüzde 6.4 büyüme ile 5.3 milyon kişiye istihdam sağlanabildi. 2023'e varıldığında yüzde 5'lerde yani 2 milyon işsizimizin olması için en az 7.4 milyon kişiye iş sağlanmalı. Bu da her yıl 1.2 milyon net istihdam demek. Yani yüzde 6.4 büyüme sağlanan dönemden yıllık yüzde 36 daha fazla bir istihdam artışı gerekiyor. Oysa 2017'nin Mart ayı sonunda 3.6 milyon işsize yüzde 11.7'lik işsizlik oranına ulaştık bile. Buna bir de Suriyeli göçmenlerin (3 milyonluk göçmen nüfusunda kabaca en az 500 bini), kayıtlı istidama katılarak veya kayıtdışı istihdam edilerek yerli iş gücünü istihdam dışı bırakmasını ekleyin. Genç işsizler mi o kısım sayılarla açıklanamayacak kadar karmaşık!

UMUDU KIRIK İŞSİZLER DAHİL OLURSA...

Son olarak 2011-2016 yıllarını kapsayan dönemde yukarıda belirttiğimiz gibi 6.1 milyon nüfus artışı oldu. Bunlardan 5.8 milyonu resmi iş gücü nüfusuna dahil oldu. 2010 sonunda 28 milyon 310 bin olan iş gücü nüfusu dışında kalan nüfus, 2016 sonunda 28 milyon 185 bine indi. Ortalama 125 bin kişi iş gücüne dahil oldu. Böylece iş gücü, iş gücü nüfusundan fazla arttı. Çünkü iş gücü nüfusu dışında tutularak, TÜİK'in işsiz saymadığı kişilerin yaklaşık 2-2.5 milyonunu eli ekmek tutan ancak çeşitli nedenlerle iş aramayan kişiler oluşturuyor. Bunlardan önemli bir kısmı kendilerine uygun iş bulabileceklerine inandıklarında veya ekonomik aktivitede canlılık gördüklerinde iş gücüne katılma eğilimi gösteriyorlar. Bu nedenle eğer gelecek 6 yılda Ulusal İstihdam Stratejisindeki hedeflere ulaşmak istiyorsak geçmiş 6 yıldan çok daha hızlı büyümemiz gerekiyor. Ekonomide böyle bir canlanma da iş gücü nüfusu dışında kalan kesimi iş gücü piyasasına itecektir. Buradan gelecek iş gücüne de istidham sağlanması gerekcek aksi halde işsizlik bırakın düşmeyi en iyi ihtimalle yerinde sayar.

NOT: İstihdam seferberliği hedeflerinin de nasıl gerçekten uzak olduğunu 19 Şubat 2017 tarihli yazımızda ele almıştık: https://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/recep-ercin/2017-subat/istihdam-hedefi-gercekten-uzak