İşte, ‘Yeni Türkiye!’

Amaca odaklanan toplum, ahlak mahlak tanımaz...
Başarıya giden yolda her şey mubahtır!
Vefa, bırakın semt adını, sirke bile değildir böyle toplumlarda!
***
Başbakan değişti ya; bütün AKP örgütlerinde bir telaştır, başlamış...
Hepsi bulundukları binaların dış cephesine yapıştırdıkları devasa Ahmet Davutoğlu fotoğrafını kaldırıp yerine Düşük Profilli Başbakan Binali’nin fotoğraflarını yapıştırmaya koyulmuş...
Ama hayli masraflı bir işmiş bu...
Hem “uzun adam” varken, kim takarmış Ahmet’i, Binali’yi?
Önemli olan amaca yürümekmiş; değiştirilen atlarla uğraşacak vakit, onlara harcayacak nakit yokmuş!
***
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesindeki AKP İlçe Başkanı düşünmüş taşınmış; bu işi “ucuza” halletmenin yolunu bulmuş...
Son seçimlerden sonra büyük paralar harcayarak ilçe binasının cephesini kaplattığı eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun fotoğrafının üzerine Binali’nin “kelle”sini yapıştırtmış...
Ancak... Binali’nin “kelle”si, Ahmet’in “kelle”sinden küçükmüş...
Bu yüzden ortaya “deve mi kuş mu?” diyeceğimiz türden bir görüntü çıkmış...
***
Fotoğrafa iyi bakın:
Bu fotoğraf, AKP’nin “Yeni Türkiye” dediği şeyin ta kendisidir!
Ne devedir, ne kuş...
Ne de devekuşu...
Garabettir, ucubedir, bir yaman çelişkidir Yeni Türkiye!
Ne Binalidir, ne Ahmet!
Ne yoğurttur, ne cacık...
Bu Türkiye; montajdır, dekupajdır, uydurmajdır...
“Kes kes ye”, “yap yap boz”dur!
Bu Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi değildir...
Bütün kavramların içi boş, bütün boşların dışı da AKP’dir!
Bütün kimlikler anlamsız...
Bütün fotoğraflar fludur.
İyiler kötü...
Kötüler şahane...
Korkaklar kahraman...
Kahramanlar değersiz...
Meymenetsizler güzel...
Güzeller çirkindir...
Bu yeni Türkiye’de saçlar kapalı, kıçlar açıktır!
Ramazanda sigara içen dövülür ama milyonları çalanlar ayakta alkışlanır!
Adalet bile vicdanda değil, cüzdandadır...
***
Özensizliktir Yeni Türkiye...
Aldırmazlıktır.
Yalandır, ihanettir, işportacılıktır.
Adamı bir günde vezir, bir saatte rezil edendir.
Uzatmaya gerek yok; işte bu fotoğraftır Yeni Türkiye...
Kuranlara, emeği geçenlere...
Binlerce kez yuh olsun!

PYD-YPG!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, dün yine PKK’yı yabancı bir terör örgütü olarak gördüklerini ancak PYD ve YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini söylemiş....
Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’na ve elbette MİT’e düşen tek görev var:
PKK’nın aslında PYD ve YPG ile aynı örgüt olduğunu somut verilerle kanıtlamak, sözde dostumuz müttefikimiz olan ABD’nin gözüne sokmak!
Emin olun bunu kanıtlamak, bu belgelere ulaşmak çocuk oyuncağı...
Ancak nedense Türk Dışişleri bir türlü harekete geçmiyor ve ABD’nin “terör örgütleriyle işbirliği” yaptığını tüm dünyaya göstermiyor...
Acaba bunun nedeni, “içimizdeki PKK”lılar olabilir mi?

GÜNÜN SORUSU
Arjantin’de bir yargıç, görev yaptığı dönemde sebepsiz zenginleştiği iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında, eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez’e ait banka hesaplarını dondurmuş... Sorum bizdeki yargıçlara:
Devreye girecek misiniz; Arjantin’den yargıç mı ithal edelim?

2 bin kişilik adaya 130 bin kişi giderse...
Günlerdir bayramda yaşanan sıkıntıları yazıyorum. Son haber Avşa’dan geldi. Kış nüfusu 2 bin olan adaya aynı anda 130 bin kişi “çıkarma”yapınca hayat felç olmuş...
Konaklayacak pansiyon bulamayan on binlerce tatilci, sahildeki banklarda ve şezlonglarda uyumuş...
Fırınlar ekmek yapmaya yetişememiş...
Kanalizasyon sistemi tıkanmış!
Marketlerdeki “yiyecekler” yağmalanmış...
Buna bir de su sıkıntısı eklenince; tatil tam anlamıyla işkenceye dönmüş...
***
Bu ülkede artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.
Çünkü akıl çöpe atıldı; sürü gibi yaşar olduk!
“Tatile çıkılacak, çık!”
“Denize girilecek, gir!”
“Göbek atılacak, at!”
Ne diyeyim...
Böyle kafaya, böyle tatil... Çok bile!

156+354!
Abdullah Gül’e “yazmaya” devam ediyoruz. Sıra Samsun’dan Hasan Çalışkan’da:
“Abdullah Bey...
Siz benim gördüğüm en akıllı insansınız. Mustafa Bey’e ve biz okurlarına cevap vermeyerek, her gün bu köşenin yayımlanmasını sağlıyorsunuz. Yani gündemde kalıyorsunuz. Serbest piyasanın pirleri, ‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Önemli olan markayı yerleştirmektir’ demiş ya... Siz soruları yanıtsız bırakarak, isminizi her gün beynimize kazıyorsunuz. Sorulara cevap verseydiniz, konu kapanıp gidecekti. Ha; bu kadar tanınmak, hele hele olumsuz anlamda tanınmak, ileride başınıza ne getirir; işte onu bilemiyorum!”

GÜNÜN İSYANI
İstanbul’un en değerli yerlerinden Küçük Çamlıca’da 3. Derece SİT alanında bulunan bir arazi, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun oğlu Mehmet Eroğlu’nun ortaklarına geçince, sadece 250 metrekare olan yapılaşma izni tam 15 bin metrekareye yükseltilmiş! İsyanım kuldan korkmayanlara:
Allah’tan da mı korkmuyorsunuz?