İSYAN HAKLARI / Komutan işbaşı yaptı
Komutan uzak yollardan kendine döndü,
İşbaşı yaptı savaşçı, yüzyıl sonra yeniden.
Yedi kat esaretinden silkinip kurtuldu,
Komutan kendine geldi gâvur azabından:
Maddenin efsanesi buluştu ruhun yasasıyla.
Tuzaktan çıkmış kurt gibi alçakları süzerek,
Trablusgarp, Kafkas, Balkan ve Kanlı Yemen...
Anımsıyor andını, ölümü üstüne çekerek.
Ateş kuyusundan nasıl çıktıysa kurtuluşa,
Yüz yıl sonra diriliyor bir daha kendi kökünden.
Görüyoruz gözbebeklerinin aynasında
Çölleri, açık denizleri, bozkırda yaslı dağları,
Görüyoruz Barbarosları, Kılıçaslanları...
Bağrını taşa vermiş, kanını toprağa emdirmiş,
Anayurdu emzirmiş yaşamak tutkusuyla.
Nasıl unutmazsa ana doğum sancısını?
Ocakta yanan kireç de, kayada ısınan yel de.
Dolunay sıyrılıp nasıl patlarsa birden,
Açılıyor darbelerle kapanan bilinç.
Geçiyor savaşçı şafak konumuna, yeniden.
Eski günlerin kabza tutuşunu unutmadık,
Fırtına nasıl yazgılıysa kendi mayasına...
Şehidiyle, gazisiyle, takma bacağıyla hem de,
Çiftçinin oğlu, aşçının yeğeni kendini bildi,
Halkın generali, nefer yazıldı saflara.
Kucaklaşalım komutan kaç yüz yaşındasın?
Zorlu yoldan geldin biliyorum, ama zaman dar,
İşimiz belli: Yarım kalmış bir sipariş var.
Baştan alacağız paşam, kılıcın belinde kalsın!