İzmir İktisat Kongresi

17 Şubat- 4 Mart 1923 tarihleri arasında Türkiye İktisat Kongresi İzmir’de toplanmıştır. Kongre İzmir’de toplandığı için adı kamuoyunda “İzmir İktisat Kongresi” olarak bilinmektedir.

İzmir İktisat Kongresi, Lozan barış görüşmelerinde, İngiltere, Fransa gibi dönemin hegemonyacı emperyalist güçlerin, özellikle ekonomi alanında ellerindeki olanaklardan (kapitülasyonlardan) vazgeçmemek için direnmesi sonucu ara verilmesi üzerine düzenlenmiştir. İktisat kongresinin daha, Cumhuriyet ilan edilmeden ve Lozan Barış anlaşması imzalanmadan düzenlenmesi emperyalizme ve dünyaya yeni cumhuriyetin bağımsızlığına verdiği önemi göstermesi ve bayrak kaldırmasıdır.

Açılışa 17 Şubat 1923 günü Azerbaycan Elçisi Abilof ve SSCB Elçisi Aralof’da katılmıştır. Bu katılımlar ayrıca Batı'ya karşı bir ittifak çıkışıdır.

Sonuçta 1923 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi tüm dünyayı hegemonyası altına almaya çalışan başta Büyük Britanya İmparatorluğu olmak üzere tüm emperyalist dünyaya bir bildirge özelliği taşıyordu. Özetle antiemperyalist bir kongreydi.

SÖZDE KONGRE

Bu yıl, 15-21 Mart 2023 tarihleri arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresi nasıl bir öz taşıyordu? Bu kongreye damgasını vuran esas ne olarak karşımıza çıktı?

Atatürk’e üstü örtülü hakaret eden Sırrı Süreyya Önder bir tarafa....

Sonuç bildirgesinde herkesin yazabileceği, genel geçer, kimseye dokunmayan, herkes tarafından sevilebilecek, sonuçları ile neye çözüm bulunduğu belli olmayan mesajlar bulunmaktadır.

Biraz satır aralarını incelediğimizde, bir de bazı katılımcıların isimlerine baktığımızda gerçeği yakalama şansımız oluyor.

Sonuç bildirgesinin daha birinci sayfasında şu ifade ile karşılaşıyoruz: “Birinci İktisat Kongresi büyük yangından sadece beş ay sonra 1923'te, bu şehirde, İzmir'de toplandı.”

Çok sorgulamayan bir göz bu ifadeyi rahatlıkla atlar. Araya sıkıştırılmış bir ifade. Birinci İktisat Kongresi!

Ne zaman toplandı? 1923 Şubat ayında. Peki, bu tarihten 5 ay önce ne oldu? 9 Eylül 1922’de emperyalizmin maşası Yunan ordusu Ege denizine döküldü ve İzmir kurtuldu. Bu tarih aynı zamanda Kurtuluş Savaşımızın bittiği tarihtir. Emperyalizmin Anadolu’dan atıldığı tarihtir.

Kaçan Yunan ordusu geride sağlam bir şey bırakmamak için çok büyük bir yangın çıkarmıştır. Ama burada esas bu yangın değil, Yunan ordusunun yenilgisidir. Sözde İzmir İktisat Kongresi sonuç bildirgesinde öne çıkarılması gereken emperyalizme karşı zafer iken, İzmir yangını öne çıkmaktadır. Burada, sözde kongrenin kime hitap ettiği anlaşılmaktadır. Emperyalist batıya buradan selam verilmektedir.

'SİVİL' KONGRE

Yine başlarda başka bir ifade; “Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, yeni Cumhuriyet'in iktisat politikalarını işçi, çiftçi, sanayici ve tüccar temsilcilerinin rehberliğinde, sivil bir ruhla inşa etti.”

Burada da ilginç bir vurgu var; “Sivil bir ruh.” Önce insana ne kadar da barışçıl bir ifade olarak geliyor. Biz de öküz altında buzağı arıyoruz. Hâlbuki emperyalizm, özellikle 1980 yılında yapılan askeri darbe sonrası tüm dünyada olduğu gibi bizim dilimize de “sivil” ifadesini yerleştirmeye özen gösterdi. Örneklerden biri de “sivil anayasadır.” Hâlbuki anayasanın ne olduğunu bilenler, anayasaların ancak silahlı mücadele ile yazıldığını çok iyi bilirler. Çünkü anayasa sonuçta o toplumda, sınıflar arasında düzeni ve ilişkileri düzenler. Gelişmekte olan ülkeler açısından anayasa, emperyalizmin o toplumda düzeni kendi lehine oluşturmak için her türlü dalavereyi işbirlikçilerine yaptıracağını, biz yaşadığımız dönemde çokça gördük. İşte burada sivil sözcüğü emperyalizmin barış içinde savunmasız bir devlete karşı dilediği şekilde at koşturmasının üstü kapalı ifadesinden başka bir şey değildir.

IMF'CİLER VE CIA AJANLARI

Öküzün altında buzağı bulmak için çok mu baktık? Gerçekten Mustafa Kemaller İzmir İktisat Kongresinde ne kadar barışçıllar. Önce yabancı konukların kongreyi selamlarına bakalım ne kadar “sivil”.

19 Şubat 1923 Hakimiyeti Milliye gazetesi İktisat Kongresi haberinden;

“Bu sırada Kafkas Federasyonu Temsilcisi İbrahim Abilof Bey ile Rus Sefiri Aralof Yoldaş riyaset kürsüsü önüne gelerek delegelere teşekkür beyan ettiler. Kongre heyeti ve dinleyiciler sefirleri hararetle karşıladılar. Aralof, hazır bulunanları selamlarken,'Yaşasın Türkiye, Yaşasın Türk Ordusu!' temennilerinde bulundu.”

Pek sivilce değil.

Bir de Mustafa Kemal’in açılış konuşmasında neler söylediğine bakalım:

“Hakikaten irade-i seniyyeler; Hilafet orduları ve teşvikat ile olan isyanların kaffesi bastırılmıştır ve tüfeksiz, topsuz, parasız bulunduğu bir zamanda yeniden dünyanın en kudretli en azametli ordusunu teşkile kudretyab olmuştur (alkışlar). Orada daha hal-i teşekkülde iken Birinci, İkinci İnönü Sakarya zaferlerini ihraz etmiş (alkışlar) ve cihanı hayretlerde bırakan en son muzafferiyeti de kemal-i şiddet ve süratle ihraz ederek düşman ordularını bire kadar mahvetmiştir.”

Mustafa Kemal ise İktisat Kongresini yapmak için önce bağımsızlığı kazanmak gerektiğini söylemiştir. Mustafa Kemal “büyük yangından 5 ay sonra kongre topladık” dememiştir. Savaştık, bağımsızlığımızı kazandık. Bağımsızlığımızı perçinlemek ancak iktisat ile mümkün olur demiştir.

Bu kongrenin niteliğini anlatmak için; davet edilen CIA danışmanı, Rand Corporation yazarı Fukuyama ve Londra tefecilerinin temsilcisi Timothy Ash’ten söz etmeye ve Türkiye’nin kredibilitesini arttırmak için IMF’nin davet edileceğinden bahsetmedik.

Türkiye bir daha “Kahrolsun IMF, Bağımsız Türkiye” diye slogan atmayacak.