Kamuoyu araştırma şirketleri denetlenmeli

7 Haziran genel seçimleri ile ilgili seçim anketleri, kamuoyu araştırma şirketleri tarafından birkaç aydır kamuoyuna sunuluyor. Anket sonuçları kamuoyunda bir algı yaratmada etkili oluyor ve seçim tercihlerini de etkileyebiliyor. Üstelik araştırma şirketinin niteliği ve siyasi rengine göre sonuçlar farklılıklar da arz ediyor. 

Bu şirketler Türk Ticaret Kanunu'na göre kurulmuş hür teşebbüs iktisadi işletmeleri. Bu amaçla kurulan şirketler uzmanlar çalıştırarak araştırma faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar. Yani özel bir yasal düzenlemeleri yok. Hizmet işletmeleri oldukları için sermaye yapıları büyük değil, bu nedenle bazı yükümlülüklere de tabi değil. Örneğin bağımsız denetim, mali tabloların web sitelerinde yayınlama zorunluluğu gibi önemli işlemlere muhatap olmuyorlar. 

Bütün bunlara rağmen bu şirketlerin sahipleri veya yöneticileri medyada boy gösterip Türkiye'nin en büyük sosyolog, psikolog, ekonomist, tarihçi edalarıyla ahkâm kesiyorlar. Hepsi, verilerinin doğru olduğunu iddia ediyorlar. Örneğin bir araştırma şirketi "Bilimsel yollarla güvenilir bilgi üretir; bu bilgiyi de en sade, anlaşılır ve tarafsız şekilde sunar. Her bilgi ancak kaynağı kadar güvenilirdir" sloganı ile kendini tanıtıyor. 

ANKETLER TARTIŞMA YARATIYOR 

Özel girişimciliğin özgür olduğu ve girişimcilerin istedikleri faaliyeti yapabileceği hususunda tartışma yok. Ama seçimler gibi ülkenin kaderini etkileyen araştırmaları yapan ve bunu kamuoyu ile paylaşan şirketlerin faaliyetini normal bir şirket statüsünde yapması düşünülemez. Bilgi kaynaklarının ve modellemelerinin kamuoyu tarafından bilinmesi gerekir. Bu, halkın güveni açısından çok önemlidir. Örneğin bir araştırma şirketi, Vatan Partisi henüz adını değiştirmeden önce, kararsızların oyunun 25 milyon civarında olduğunu ve bu nedenle İşçi Partisi'nin barajı aşmasının çok yüksek olasılık olduğunu belirtti. Son açıkladığı anket sonuçlarında Vatan Partisi'nin oyunu yüzde 1.6 olarak gösterdi. Şimdi hangisi doğru? İşçi Partisi'nin iki ay önce barajı aşması olası iken seçim havasına girildiğinde neden düştü? İşte bu tür tespit değerlendirmeler halkta kuşku yaratıyor. 

BAĞIMSIZ DENETİM ŞART! 

Bu şirketlerin özelliği olması nedeniyle özel esaslara tabi kılınması gerekir. Mutlaka bağımsız denetime tabi olması ve bu bağımsız denetim raporlarının halka açıklanması gerekir. Şirketin bilgi kaynakları, modellemeleri, sağladığı gelirler, aldığı ve yaptığı bağış ve yardımlar, mali pozisyonu gibi hususların kamuoyuna açıklanması şart. Bu olmadığı takdirde nereden bileceğiz, X araştırma şirketinin iktidardan önemli bir kaynak sağlamadığını? Nereden bileceğiz, Y araştırma şirketinin yüklü bir para alıp 1 ayda tercihini değiştirmediğini? 

Halkımız televizyonlara esir olduğundan, araştırma şirketlerinin anket sonuçları ve onun üzerinden yapılan spekülasyonlardan oldukça etkileniyor. Bir anlamda oy verme tercihlerini yaparken bu sonuçlardan yararlanıyor. "HDP yüzde 10'a yaklaşmış, hadi yüklenelim...", "Vatan Partisi barajdan oldukça uzak; bu durumda ona oy verirsem boşa gider...", "AKP'ye bak hâlâ yüzde 40'larda..." gibi akıl yürütmelere neden oluyor. 

ANKET MANİPÜLASYONU 

Borsada manipülasyon yasak ama Türkiye'nin kaderini etkileyen seçimlerle ilgili tahminler yaparken manipülasyon serbest. Bu, kabul edilemez. Ciddi denetime tabi olmayan anket firmalarının bu halden çıkartılması lazım.  

Kamuoyu şirketlerinin anket sonuçlarını izleyin. Ama siz siz olun, özgür aklınızla, yüreğinizin sesini dinleyerek oy tercihlerinizi yapın...