Kanlı dünya, hırs ve güç
Dünya tarihinin hangi dönemine bakarsam bakayım hep kavga ve kan. Dönem dönem durulsa bile bu durulma uzun sürmeden yerini tekrar kavgaya bırakıyor. Kavganın nedeni ne? Güç. Güce erişmenin yolu para. Para çeşitli şekillerde geliyor. Petrol, doğal gaz, altın, pırlanta, vb. Bunların yanında endüstri, üretim, tarım da var ama kavganın çoğu yeraltı zenginlikleri…
Bu konuda en zor coğrafyalardan biri de ülkemiz. İpek Yolu üzerinde, kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlıyor. O nedenle gözler üzerimizde. Açıktan kavga edemeyen kavga edecek kuklalar buluyor. Gençler ateşli, kanmaya, inanmaya hazır, sağ sol çatışması, vb, gençleri kavga ettir… Gençler olmadı, iç savaş çıkar…
Bu kavganın derinine bakınca gördüğüm hırs. Üsttekilerin hırsı alttakileri savaştırıyor, alttakiler ölüyor, ölmeyen alttakiler üsttekine savaşı ya kazandırıyor, ya kaybettiriyor. Ona göre üstteki kazanıyor veya kaybediyor…
Geçen hafta Edinburg’daydım. Ünlü Mary Queen of Scots’ın yaşamını da yakından öğrendim. 6 günlük iken babası öldüğü için tahta çıkan Mary Fransa’da büyüyor. İskoçya’yı onun adına annesi yönetiyor. 19 yaşında, annesi öldüğünde Mary ülkesini yönetmek için İskoçya’ya dönüyor. Büyükannesi İngiltere kralının kızı olduğu için İskoçya’yla yetinmeyip, İngiliz tahtına da geçmek istiyor, hak iddia ediyor.
DÜNYANIN HER KÖŞESİNDE
İngiliz tahtında o yıllarda Elizabeth var. Bu iki kuzen bu nedenle anlaşamıyor. Ayrıca hem İngiltere hem de İskoçya’da o yıllarda reformasyona bağlı Katolik/Protestan çatışması var. Elizabeth Protestan, Mary Katolik. Mary daha önce, 15 yaşında iken Fransa Kralının büyük oğlu Fransis ile evlenmiş. Fransis bir yıl sonra babası ölünce tahta çıktığında Mary 16 yaşında Fransa kraliçesi olmuş ama bir yıl sonra kocasını kaybetmiş. 8 ay sonra da İskoçya’ya dönmüş.
Burada değinmek istediğim hırs, kavga ve güç. Bitmeyen üçlü. Orta Çağ karanlığında bu iki kraliçe kadın bir de kadın olduklarından dolayı hakarete uğramış, horlanmış, çevrelerindeki hırslı erkekler tarafından oyuncak edilmeye çalışılmış. Sonuçta Elizabeth evlenmemeyi seçmiş, zaten babası annesinin kafasını kestirdiği için evlilik ve kocalar korkulu rüyası olmuş…
Son altı aydır konumuz Gazze, altmış yıldır Filistin halkının uğradığı ezilmişlik. Batı üç maymunu oynuyor, soykırıma seyirci kalıyor, Srebrenica gibi, Hutu/Tutsi soykırımında yaptığı gibi. Gözü dönmüş hırs dünyanın her bölgesinde hakim. Hiroşima, Nagazaki, Vietnam, Burma/Myanmar, say say bitmez. En yakınımızda Irak, Suriye…
Neden insanlar elindekiyle yetinmeyip hep daha fazlasını ister? Herkese yetecek kadar toprak, besin, su var. Bu hırs, birbirini ezme, en küçük birim olan ailede başlayıp, işyeri, dernekler, belediyeler, ülkeler, her yerde mevcut. Umarım bir dünya savaşına geçişle insanoğlu kendini yok etmez…