Kanlı koridor
Evinin yolu değil bu, ne de bağın bahçenin.
Gireyim dersen kanlı koridora, öleceksin.
Kulak ver sözüme: "Qantır nazê xwê şin nayê!"
"Katır doğurmaz, tuz yeşermez," diyor mele,
Kuş yuvası yıkılıp da puşt yuvası yapılmaz.
Gireyim dersen kanlı koridora, öleceksin.
Huma kuşu semtine uğramaz, turna yolu bulmaz.
Mazlumlar mazlumu, uyur uyanık halk,
Senin savaşın değil lo, korsan bayrakla olmaz.
Bekçi iti yapacak seni çaldığı petrole mam Sam,
Öyle söylüyor güngörmüş devrimci Castro.
Yanki'nin Doları tatlı, dolanı türlü türlüdür,
Söylesin Şam, görmüş geçirmiş aydınlık şehir:
Yakıp tüketir adamı yağlı çıra misali.
Batı'nın gülüşü hoş, verdiği akıl süzme zehirdir:
Gövel ördek uçmaz, devlet kuşu konmaz.
Evinin yolu değil bu, ne de bağın bahçenin.
Acem halısı değil serili ne de Arap kilimi,
Ne ipekli Türk seccadesi ne de kuru hasır döşeli.
Cenaze örtüsüyle örtülmüş bir tabut,
Pentagon tezgahında dokunmuş kara kaput.
Gireyim dersen kanlı koridora, öleceksin.
Ey Kürt kocası, halkının ileri geleni, kulak ver:
"Tımayi bırakujî... Tımayi bırakujî lo!"
Tamah, insana kardeşini öldürtür, anla bunu.
Çalma derim zalim Sam'ın borazanını,
Çalınan Şam hurmasıdır, tatlı girer, kanlı çıkar.
Mele: Kürtçe ağabey. Mam: Kürtçe Amca
Sam: Amerikalıların "Sam Amca"sı (Unkle Sam)