Kara kedilere asıl şimdi dikkat

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13. Büyükelçiler Konferansı'nda Suriye ile diplomatik temas olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: “Benim Bağlantısızlar Toplantısı'nda, Belgrad'da ayaküstü diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla da ayaküstü kısa bir sohbetim oldu. O toplantı marjında, yemekten önce. Sonuçta orada da biraz önce söylediğim, bu ülkenin tek çıkar yolunun siyasi uzlaşı olduğunu... Teröristlerin temizlenmesi lazım. Kim olursa olsun, adı ne olursa olsun ama diğer taraftan muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak da böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi de söyledik.”
Çavuşoğlu'nun bu sözleri Türk ve Rus basının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Esad'ın telefon görüşmesi yapabileceği haberlerinin sonrasında gelmesi dikkat çekti. Aslında Suriye tarafı bu duruma çok önceden yeşil ışık yakmıştı. Esad, geçen yıllarda görüşme sorusu üzerine, “Benim görevim yaptıklarımdan mutlu olmak ya da olmamak değil. Mesele benim duygularım değil, Suriye'nin çıkarları. Bu yüzden çıkarlarımız nereye gitmemi gerektirirse oraya giderim, neyi yapmamı gerekirirse onu yaparım.” cevabını vermişti.

KIŞKIRTMALAR
HEMEN BAŞLADI

Çavuşoğlu'nun açıklamasının yankısı sürerken, dün gece Suriye'nin kuzeyinde bazı protestolar yaşandı. Suriye hükûmeti ile barışmayı reddeden bazı muhalifler, Azez, El Bab ve Cerablus'ta sokağa indi. Bazı göstericiler, Türk bayrağını yaktı. Hatta Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı araçları taşlandı.
Ne zaman Astana Zirvesi'nde bir atılım olsa, Türkiye-Rusya mutabakatları uygulanmaya başlasa, Ankara-Şam karşılıklı olumlu mesajlar vese “kara kediler” devreye giriyor.
“Kara kedi” tabirini ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan duymuştuk. İdlib'de gerginliği azaltma bölgelerinde adımlar atıldıktan sonra bölgede bazı bombalar patlamış, mutabakatı bozucu, en azından mutabakatın yürümesini engelleyici olaylar yaşanmıştı. 6 Mart 2020'de yine bir Rusya dönüşü soruları yanıtlayan Erdoğan, “Bir yerden şöyle kara kediler girmiş olabilir.” demişti. Hatta Cumhurbaşkanı, "İsrail olabilir mi?" denmesi üzerine, "Yok. O kadar zayıf değil." ifadesini kullanmıştı. “Kara kedi” konusunda İsrail'in zayıf kaldığı yerde akla ilk gelen ABD'dir.

VATAN PARTİSİ 11 YILDIR
DOĞRUYU GÖSTERİYOR

Vatan Partisi yaklaşık 11 yıldır bu süreç için canla başla mücadele etti. Türkiye'nin sorunlarına stratejik çözümler sundu. Tahran ve Soçi ile başlayan, Çavuşoğlu'nun açıklamalarıyla yükselen ve çözüm zeminin güçlendiği bir ortamda hem Suriye sahasında hem de Türkiye içinde "kara kedilerin" yeniden devreye girmesi mümkün.
Azez, Bab ve Cerablus'taki eylemler, bayrak kışkırtması bize bazı işaretler veriyor. Türkiye merkezli Suriye muhalefeti, eylemleri kınasa da, sahada Türkiye'nin kontrolünden uzak ve “kara kediler” tarafından kolayca satın alınabilecek güçler olduğu biliniyor. Suriye muhalefetinde, Esad'la barışmaya isteksiz ve kontrolsüz güçlerin yeniden ABD-İsrail denetimine alınması çalışmaları hız kazanacaktır. Türkiye bunlara etkin önlem almalıdır.

TÜRKİYE'DE DE
DEVREYE GİRECEKLER

Bu süreçte Türkiye'de bozguncu propagandayla da karşılaşacağız. "10 yıldır neredeydiniz", "Erdoğan'ın adamları Türk bayrağı yakıyor", "Katil Esed kardeşim Esad oldu", "Kılıçdaroğlu, Özdağ, Akşener sayesinde oldu" gibi işi bozmaya, hükûmetin elini kolunu bağlamaya dönük paylaşımlar başladı bile. Bu süreç böylesine basit propagandalara heba edilmemelidir.
Suriye ile işbirliği, “Yeni Dünya”nın kurulmasında en kilit olaylardan biri. PKK'yı süpürme değil, tamamen bitirme fırsatı var. En önemlisi ülkemize en büyük tehdit Doğu Akdeniz'den yükseliyor. Yönümüzü esas cepheye çevirme, iki cepheyi tek cepheye indirme, yığınağı Doğu Akdeniz'e yapabilme olanağımız var. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki ittifak birikimini güçlendirmesi, KKTC'nin dünyaya tanıtılması, sığınmacılar üzerinden yürütülen kaos planlarının bozulması, ekonomik maliyetlerin düşürülmesi, Mehmetçiğimizin can güvenliğini sağlama başta olmak üzere Avrasya'nın kilidini açacak stratejik kazanımlar içeriyor. Suriye ile olumlu adımların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eylülde Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısına katılacağının açıklanması, Türkiye'nin dümeni nereye kırdığını ve geri dönüşü olmayan rotayı gösteriyor.
Bu hassas süreçte “kara kedilere” asıl şimdi dikkat etmek, hep uyanık olmak gerekiyor.