Karaçok'un anlamı!
ABD ve Batı emperyalizmi bir tiyatro oyununu sahneye koydu. Batı âleminde izlenme oranı oldukça iyi olan bu oyunun ana teması şuydu: “PKK bir terörist örgüttür ama onun Suriye kolu olan PYD özgürlük savaşçısıdır.” Eski Başkan Obama çarpıcı replikleri ile bu oyunda karakter oyuncusunun ötesine geçti: “PYD bizim kara gücümüzdür!”
Bu öylesine yaman bir çelişkiydi ki ABD içinde bile tartışmalar bitmedi. Senato’da sorularla bunaltılan eski Savunma Bakanı Ashton Carter, “PYD ile PKK’nın aynı olduğunu” itiraf etmek zorunda kaldı. Son olarak bölgedeki koalisyon güçlerinin sözcüsü ABD’li Yarbay John Dorrian telekonferans sistemi ile basın toplantısına katıldı. Şunu söyledi: PKK’ya desteğimiz sürecek!” Washington’daki muhabirler küçük dilini yutacaktı. Bir bayan muhabir sordu: “PKK mı dediniz?” Yarbay Dorrian, “yanlış anlaşıldığını” söyledi ama salondaki gülüşmeler her şeyi açıklıyordu!
ABD’YE SIKILAN KURŞUN
TSK, 25 Nisan 2017 gece yarısı 02:00 ile 03:10 arasında tam 70 dakikada Sincar ve Karaçok’un altını üstüne getirdi. Sincar önemliydi ama neticede hedef alınan PKK idi! Sözde de olsa ABD ve AB için PKK bir terörist örgüttü. Ama Karaçok çok farklıydı. Hedef alınan PYD, diğer bir ifade ile ABD’nin kara gücü idi! Bir devlet bir örgütü kara gücü olarak ilan etmişse, ona silah, cephane, istihbarat, maaş da dâhil lojistik destek verir. Hava şemsiyesi içine alır; karadan ve havadan ateş desteği sağlar.
Bu harekâtta TSK kesin olarak ABD’nin kara gücünü vurmuştur. ABD’de kıyamet kopmasının nedeni de budur! ABD tankları bu nedenle namlularını Türkiye’ye çevirmiştir. Bu nedenle alelacele ABD, PYD’ye geri almamak üzere ağır silah verme kararı almıştır. Rusya’daki telaş ve paniğin nedeni de budur. İran da bu yüzden orta bir yol izlemektedir. Çünkü Batı emperyalizminin Ortadoğu’daki planlarını bozacak tek ülke, sanıldığı gibi Rusya ve İran değil, Türkiye’dir. Ne Rusya ne de İran ABD’ye karşı böyle cüretkâr bir girişimi aklının ucundan geçirebilir! Bunun tarihi bir arka planı vardır. O da milletlerin genetik kodlarında saklıdır!
Devam eden bir Türk-Amerikan savaşıdır. Rusya, TSK’nın Karakoç harekâtı sonrasında yaptığı açıklama ile bu savaşta tarafsızlığını ilan etmiştir. Hatta PYD’ye olan derin muhabbeti ile ABD’ye göz kırpmaktadır. Trump-Putin flörtünü ABD derin devleti çoktan bitirmiş ama Rusya’nın platonik aşkı bitmemiştir. Karaçok bu savaşın önemli muharebe sahnelerinden birisi olmuştur. Bu bölgede Türk ve Amerikan kuvvetleri doğrudan karşı karşıya gelmiştir.
Hiç kimse anlamak istemese de bu çatışmada ABD’ye kurşun sıkan komutan Orgeneral Hulusi Akar’dır! Tek gerçeklik budur; gerisi lafı güzaftır. Stratejide, zaman şu an, durum içinde bulunulan durumdur. İçinde bulunulan durum ise Türk tokadına karşı sınırlarımız boyunca tertiplenen ABD tanklarıdır. Dayanışma içinde olmamız gereken temel saha burasıdır. Bu temel gerçeği unutup 40 yıl öncesinin muhasebesini yapanlar hayattan ve gerçeklerden kopar; duygularının, ihtiraslarının ve özlemlerinin esiri olurlar… Ancak ne kadar acı da olsa hayat gerçek verilerle devam eder.
VATAN SAVAŞI
Türkiye emperyalist merkezlere karşı bir ölüm-kalım savaşı vermektedir. Bu savaşın seyri hem Türkiye’nin hem de bölgenin kaderini etkileyecektir. Bu savaşı sadece Türkiye direndiği takdirde emperyalist ülkeler kaybeder. Rusya ve İran bu savaşı etkileyebilir ama sonucunu değiştiremez! Kilit ve anahtar ülke Türkiye’dir. Rusya ve İran bu yalın gerçeği kavrayamazsa, çok acı çeker!
Bu savaşta AKP iktidarının da, Rusya, İran ve Suriye’nin de hataları olmuştur. Ama TSK, Balyoz’a, Ergenekon’a, hain FETÖ darbe girişimine, harp prensiplerine aykırı KHK’lara, savaş yönetiminde siyasilerin yaptığı yanlışlara rağmen vazifesini eksiksiz yerine getirmiştir. Yine de tabii ki eleştirilecek noktalar bulunabilir.
Ancak hataları yapıcı bir şekilde Vatan Savaşı’na katkı sağlamak maksadıyla gündeme getirmek başka şey; AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Org. Hulusi Akar karşıtlığı ile cepheden uzaklaşmak bambaşka şeydir. Neticede savaş bütün şiddetiyle, bu iktidar, bu Cumhurbaşkanı, bu Genelkurmay Başkanı ile devam ediyor. Bir öneriniz var mı?