Karadeniz'de NATO'dan pusu

NATO çok ustaca manevralarla Karadeniz’de Türkiye’yi tuzağa düşürdü. Türkiye, maalesef geleneksel Montrö ve Karadeniz politikalarını rafa kaldırdı. Hâlbuki bu konuda büyük bir mücadele verilmiş, NATO’nun Karadeniz’e girmesi engellenmişti. Çünkü Türk devlet aklı, ısınan Karadeniz’in günün birinde Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getireceğini çok iyi biliyordu. İktidarlar değişti ama bu politika asla değişmedi. Ancak AKP ile birlikte her şey unutuldu!
TEHLİKE GELİYORUM DİYORDU!
Bir siyasetçi değil Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Montrö’nün değişebileceğini!” söyledi. Türk devlet adamları, “Karadeniz’in Rus gölü olduğunu” ileri sürerek, NATO’yu davet etti. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “NATO’nun Karadeniz havzasında kara, deniz ve hava gücünü artıracağını” vurguladı. Ve devam etti: Kanada, Hollanda, Polonya, Türkiye ve ABD gönüllü oldu. İlk tohumlar NATO’nun 2016 Temmuz’undaki Varşova Zirvesi’nde atıldı. Romanya koçbaşı oldu; Bulgaristan peşine takıldı. Türkiye “havet” dedi. Soğuk Savaş günlerini anımsatan tehlikeli bir tırmanma başladı.
ABD, Romanya’da füze savunma kalkanı kurdu. Gemilerde kullanılan AEGIS sisteminin ilk kara versiyonu Deveselu’da konuşlandırıldı. NATO diyor ki İran’a karşı! Putin, “Romanya’yı NATO’nun ileri karakolu” olarak ilan etti. Bu ülkeye 5000 kişilik bir NATO kara gücü yerleşecek. NATO’dan sızan bilgilere göre Türkiye de kuvvet tahsis edecek! Ayrıca Romanya NATO gözetleme uçaklarına da ev sahipliği yapacak… Bulgaristan Novo Selo’da ABD’ye üs tahsis etti. Bu üs her geçen daha da gelişiyor. NATO için 5000 kişiyi barındırabilecek şekilde inşa devam ediyor. ABD ve Bulgar uçakları Karadeniz’de rutin gözetleme uçuşları yapıyor.
Son olarak NATO, 1-11 Şubat 2017 tarihleri arasında Karadeniz’de Deniz Kalkanı-2017 (Sea Shield 2017) tatbikatı icra etti. Romanya ev sahipliği yaptı. Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, ABD, Kanada, Yunanistan ve İspanya tatbikata katıldı. Ukrayna bir kargo uçağına “Rusya’nın ateş açtığını” ileri sürdü! Almanya ve Fransa’nın katılmaması özellikle dikkat çekti. İngiltere’ye ait HMS Diamond muhribinin Karadeniz’e çıkışı da heyecan yarattı. İngiliz muhribi Soğuk Savaş sonrası Karadeniz’e giren ilk İngiliz savaş gemisi oldu. İngiliz Savunma Bakanı Fallon’un Ukrayna’ya destek açıklaması Kırım Harbi’ni (1853-1856) akla getirdi. Ayrıca bu geminin Ukrayna’da gizli bir tatbikat yapan 650 İngiliz askerine destek vereceği açıklamaları kafaları karıştırdı.
RUSYA’NIN TEPKİSİ
Putin NATO’nun tarihi Varşova Zirvesi için şunları söylemişti: “NATO ilk kez Rusya’yı temel güvenlik tehdidi olarak değerlendirdi. Rusya’yı caydırmak NATO’nun birinci görev tanımı içine girdi.” Rusya, bu çerçevede Karadeniz’in havadan ve denizden denetimi için askeri düzenlemeler yaptı. Kırım’daki S-400 füzelerinin sayısı artırıldı. Rostov ve Kuzey Kafkasya’daki hava üslerine ilave uçaklar kaydırıldı. Savunma Bakanı Sergey Şoygu meydan okudu: “Biz her şeye hazırız!” Ve ilave etti. “AB vatandaşlarının yüzde 50’si güvenlik için NATO’ya ihtiyaç olmadığını düşünüyor.”
ROMANYA KARADENİZ’DE LİDER ÜLKE
İngiltere, ana muharip gemisi olmayan Romanya’ya 2004 yılında topu tüfeği atmayan iki büyük fırkateyn verdi. Gemi personelini Türk Deniz Kuvvetleri eğitti. Şimdi bu ülke Karadeniz’de inisiyatifi ele aldı; üçlü (Türkiye, Romanya, Bulgaristan) deniz gücü öneriyor! Kurt kocayınca…
BRÜKSEL’DE 15-16 ŞUBAT SAVUNMA BAKANLARI TOPLANTISI
Dananın kuyruğu Brüksel’de koptu. NATO Genel Sekreteri alınan kararları açıkladı: “Karadeniz’de daha fazla eğitim ve tatbikat yapacak ve durumsal farkındalığımızı artıracağız. NATO daimi deniz gücü ile sahildar ülkeler arasında bir düzen kuracağız. Amacımız provokasyon değil, caydırıcılık!”
KARADENİZ’DE YENİ DÖNEM
Türkiye artık oltadaki balık. Denge unsuru olma ve ağırlığını artırma şansını kaybetti. Bu süreç barış ve istikrar denizi olan Karadeniz’de krizler dönemi başlatacak. ABD, kendi çıkarları için bu ateşin içine odun atacak! Yangın çıktığında en büyük bedeli Türkiye ödeyecek. Montrö’deki süre sınırlamasını NATO bir hukuk hilesine başvurarak, rotasyoner gemilerle delebilir. Aman dikkat! Zaten yeteri kadar derdimiz var. Karadeniz için o kadar emek verildi, birçok subay cezaevine atıldı. Böyle mi olacaktı?