Karanlık Amerikalıya Moskova görevi

Mustafa Birol Güger

Eski Utah Valisi Jon M. Huntsman, Jr. geçtiğimiz günlerde, Başkanı Donald Trump'ın girişimiyle, 'ABD'nin yeni Rusya Büyükelçisi' olarak atandı. Söz konusu atama Beyaz Saray tarafından da teyit edildi.

ABD ve Rusya'nın başta Suriye olmak üzere birden fazla cephede karşı karşıya geldiği; üstelik, Rusya ve Washington arasındaki askeri ve diplomatik gerilimin zirveye ulaştığı bir süreçte yapılan bu kritik atama oldukça ses getirdi.

Obama döneminde 'ABD'nin Çin Büyükelçisi' olarak görev yapan Huntsman, ülkede Batı destekli sözde 'Yasemin Devrimi'nin fitilinin ateşlendiği günlerde, hükümet karşıtı bir protesto gösterisinde kameralara yakalanmıştı. Bu skandal, Çin ve ABD arasında 'diplomatik kriz' yaratmıştı.

Aydınlık, Büyükelçi Huntsman ve ailesinin görünüşte bir Hristiyan tarikatı olan 'Mormonlar'la olan tarihsel ilişkisinden, Atlantik Konseyi'nde yürüttüğü başkanlık görevine kadar geniş bir düzlemde adım adım iz sürdü ve ABD'nin yeni dönemde izleyeceği Avrasya politikasına ilişkin önemli ipuçları yakaladı.

İşte, ABD'nin yeni Rusya sefiri Huntsman'ın karanlık portresi...

SADIK BİR ATLANTİKÇİ

Huntsman 2014'te, görevi, ABD'nin uluslararası arenadaki sözde liderliğinin korunmasına ve sürdürülmesine teorik destek sunmak olan Atlantik Konseyi'nin başkanlığını yaptı. Herkes tarafından bilindiği üzere Atlantik cephesinin gayri resmi teorik kurulu olan Atlantik Konseyi; küresel finansal seçkinler, NATO, CIA ve Pentagon da dahil olmak üzere federal ajanslar ve Batılı endüstriyel tekellerin temsilcileri tarafından kuvvetli bir biçimde desteklenmektedir.

ÇİN'DE ADI 'RENKLİ DEVRİM' SKANDALINA KARIŞTI

Rus araştırmacı-gazeteci ve Katehon yazarı Andrey Afanasyev'e göre, 'renkli devrimlerin şiddetli bir savunucusu' olduğu bilinen Huntsman, 2009 yılında, eski başkan Barack Obama yönetimindeki ABD'nin, 'Çin Büyükelçisi' olarak görev yapmıştı. Oldukça sıkıntılı geçen bu görev sürecinde Huntsman bir de uluslararası bir skandala imza atmıştı.

Huntsman, Şubat 2011'de, Çin'in başkenti Pekin'de gerçekleştirilen bir hükümet karşıtı protesto gösterisinde kameralara yakalandı. O dönem, Çin'deki Batı destekli muhalefet Çin'in çeşitli kentlerinde, 'Yasemin Devrimi' adı altında 'Arap Baharı'nı taklit eden bazı protesto gösterileri düzenliyordu. Huntsman, 20 Şubat'ta Wangfujing bölgesinde düzenlenen bir gösteride kameraların kadrajına girdi. Bir gözlemcinin, neden orada olduğunu sorusuna Huntsman, "Sadece etrafa bakmak için buradayım" şeklinde yanıt verdi. Huntsman'a, Çin'de 'kaos' görmek isteyip istemediği sorulduğunda ise "Hayır" cevabını vererek olay mahalinden ayrıldı.

MİSYONERLİKTEN DİPLOMATLIĞA

Huntsman'ı, araştırmaya değer kılan özelliklerden biri de şüphesiz, görünüşte bir Hristiyan tarikatı olan Mormon'larla ilişkisi. Amerikan elitleri içinde ciddi bir ağırlığa sahip olan İsa Mesih'in Ahir Zaman Azizler Kilisesi ya da bilinen adıyla Mormonlar, atalarının 'tarihi İsrail Krallığı'nı kuranların torunları olduğu fikrini benimsiyorlar.

Mormonların, 'İman Maddeleri' şeklinde adlandırdıkları 13 temel maddeden 10'uncusu şöyle diyor: "Biz İsrail’in aslına uygun şekilde bir araya toplanacağına ve 'On Kabile’nin geri geleceğine, Siyon'un (Yeni Kudüs) Amerika kıtası üzerinde kurulacağına, Mesih'in şahsen dünyada hüküm süreceğine, dünyanın yenileneceğine ve cennetsel görkemine kavuşacağına inanıyoruz."

Bu noktada, kendisi de bir Mormon olan Jon Huntsman'ın Rusya büyükelçiliği görevine atanmadan önce 'Mormonların ABD'deki kalesi' sayılan Utah'ta valilik yaptığını tekrar hatırlatmakta fayda var.

KUZENİ OBAMA'YA KARŞI YARIŞTI

Huntsman aynı zamanda 2012'deki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olan ve başkanlığı, aldığı 47.2% oyla Demokrat Parti'nin adayı Barack Obama'ya kaptıran Mitt Romney'nin de uzaktan kuzeni. İnternette yer alan bilgilere göre, Romney'in bir iki kuşak öteden büyükbabası, erken dönem Mormon misyoneri Parley Pratt aynı zamanda Huntsman'ın da büyükbabası.

Her ikisi de sıkı birer Atlantikçi olan uzak Huntsman ve Romney kuzenlerin ortak özelliklerinden biri de, hayatlarının bir döneminde ülke dışında Mormon misyoneri olarak görev yapmış olmaları. Öyle ki, Romney 1966'dan itibaren bu misyon çerçevesinde iki buçuk yılını Fransa'da geçirirken, Huntsman da 1987'den itibaren iki yıl süreyle bir Mormon misyoneri olarak Tayvan'da bulundu.

Afanasyev'e göre, "Son derece disiplinli ve birlikte hareket eden milyonlarca müride sahip olan Mormon tarikatı aynı zamanda güçlü bir finansal ve idari yapıya sahiptir. Sivil toplum kuruluşu görünümündeki bu tarikat, Mormon lobiciler tarafından yapılan bağışlarla 'sadece ABD politikası üzerinde değil, küresel politikalar üzerinde de oldukça etkilidir.' Bütün bunlara ek olarak, Mormonlar geleneksel olarak İsrail yanlısı bir tutuma sahip oldukları için Romney, 2012 yılındaki başkanlık maratonunda güçlü bir şekilde İsrail lobisine destek vermiş ve Rusya'yı, Birleşik Devletlerin 1. numaralı düşmanı ilan etmişti."

DOĞU AVRUPA'DAKİ TİCARİ İLİŞKİLERİ

Huntsman bütün bu özelliklerinin yanı sıra babasının kurduğu, dünyanın en büyük kimyasal madde üreticilerinden biri olan 'Huntsman Corporation' adlı şirketin de sahibi. Ancak, Huntsman daha çok politik kulvarda aktif olduğu için şirketin kontrolü kardeşinin elinde.

Afanasyev'in sağladığı bilgilere göre, Huntsman Corporation, Sovyetlerin son yıllarında, Ermenistan ve Ukrayna'nın Donetsk Oblastı bölgesinde yer alan Gorlovka kentinde bugün hala faaliyette olan iki adet 'Polistiren üretim tesisi' kurdu. Afanasyev bu bilgiye dayanarak, Rusya'daki yeni Büyükelçinin ülkede yalnızca ABD'nin değil, aynı zamanda kendi kişisel çıkarlarını da temsil edeceğini vurguluyor. Afanasyev bu bağlamda, Huntsman'ın, Ukrayna'nın doğusunda ilan edilen Rus yanlısı 'Küçük Rusya' (Malorossia) topraklarında kalan şirketinin çıkarlarını korumak içinden elinden gelen her şeyi yapacağının altını çiziyor.

Afanasyev'e göre, yeni Büyükelçinin geçmiş tecrübeleri göz önüne alındığında, asıl görevi şüphesiz, Moskova ve Pekin arasındaki ilişkilerin azami ölçüde istikrarsızlaştırılması ve Avrasya entegrasyon projelerinin hem politik, hem de ekonomik düzeyde sabote edilmesi olacaktır.

***