Katar katar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan yine Katar’a gitti...Yine diyorum; çünkü bu, Katar’a dokuzuncu gidişi...İlk kez 2008’de “Başbakan” olarak gittiği düşünülürse, o tarihten bu yana neredeyse yılda bir kez muhakkak gitmiş...O gitmediği zaman Emine Hanım gitmiş, MİT Müsteşarı gitmiş...Atlamışlar devletin uçağına, dolaşıp gelmişler...Rekor ise Ahmet Davutoğlu’nda...Dışişleri Bakanı olarak tam 15 kez ziyaret etmiş bu ülkeyi... Artık neye “baktı”ysa?Abdullah Gül de unutmamış elbette; fırsat bulduğunda sık sık gidip gelmiş...Kısacası 13 yıllık AKP iktidarında cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan düzeyinde tam 60 “sefer” düzenlemişiz Katar’a...Onların Emiri, Başbakanı ile bakanları ise 50’ye yakın gelmiş ülkemize...Toplayın; yüzden fazla “temas” gerçekleşmiş iki ülke arasında...***İstanbul’un en uzun ana caddelerinden biri olan İstinye Bayırı’na Katar Caddesi adını vermişiz...Yasa çıkarıp bu ülkeye daimi askeri birlik göndermişiz...Futbolda hiçbir başarıları yokken A milli takım düzeyinde maç bile yapmışız!***Katar Emiri bu yılın Mayıs ayında geldiğinde Cumhurbaşkanı’na 53 Arap atı hediye etmiş...Temmuzda yine gelmiş ama bu kez bir şey getirmemiş; Digitürk’ü alıp gitmiş... 200’den fazla kanalı, 3.5 milyondan fazla abonesi olan, ülkenin en büyük dijital platformu, Katar Emiri’ne ihalesiz verilmiş...Satış fiyatı bile açıklanmamış...***Peki; hesap soran yok mu? Sıkıysa olsun... Silivri ne güne duruyor? Anında derdest edip zindana atarlar adamı!Bu yüzden dua edelim de Katar Prensi Topkapı Sarayı’nı almayı falan kafaya koymasın... Yoksa; gitti gider, şanlı tarih!***Milletvekillerinin dokunulmazlıkları var; bir tek onlar sorabilir bu tür soruları... Sordular da...Dönemin CHP Konya Milletvekili Atilla Kart bir soru önergesi verdi; “bu ziyaretlerde yasa dışı para transferi yapılıp yapılmadığını” sordu...Yani, “Para mı getirip götürüyorsunuz? Niye bu kadar sık sık gelip gidiyorsunuz?” dedi...Yanıt veren çıktı mı?Tabii ki hayır!Sonra bir gazeteye verdiği demeçte daha açık konuştu:“Bu hükümetin Katar ilişkileri, Erdoğan’ın ve Davutoğlu’nun gayri resmi ve kayıt dışı ilişkileriyle sürdürüldü. Her seçim öncesinde Türkiye’ye 10 milyar dolar seviyesinde bir kayıt dışı para girişi söz konusu... Bütün bunlar göz önüne alınarak bu ziyaretler değerlendirilmeli...”***Bütün dünya Mars’a gidiyor...Ancak ne Mars ne de Venüs bizimkilerin umurunda... Onlar için varsa yoksa Katar!Hem taştan topraktan başka ne var ki Mars’ta...Katar ise dünyanın en zengin ülkesi...Yani para var!Hem de lüks otellerde, dünyanın en çılgın gece hayatı “zabbahlara gaddar” sürüyor...Gitmeyip de ne yapsınlar?
KATAR!Başkenti: DohaResmi Dili: ArapçaYönetim biçimi: Emirlik / MonarşiEmir: Tamim bin Hamad El SaniBaşbakan: Hamad bin Jassim bin Jaber Al ThaniBağımsızlığına kavuştuğu tarih: 3 Eylül 1971Nüfus: 2 milyon 200 binGayri Safi Yurt İçi Hasıla: 120 milyar dolarKişi başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla: 85 bin dolarPara birimi: Katar RiyaliEn önemli zenginliği: PetrolEn yakın olduğu ülkeler: Suudi Arabistan, Türkiye!
GÜNÜN SORUSUErgenekon, Balyoz ve Odatv davalarının gözü pek avukatı Celal Ülgen’in 13 Aralık 2013 ile 24 Aralık 2013 tarihleri arasında yasadışı olarak dinlendiği ortaya çıkmış... Sorum bu dinlemeyi yapan emir erlerine:Celal abi aile dostumdur. Haftada iki-üç kez konuşurum ve telefonu ‘Aloooo, abla’ diye açarım. Bu çok gizli şifreyi çözebildiniz mi?
Mete Akyol’dan Silivri’de bir günlük oturma eylemi!Mete Akyol, benim ustam... Günümüz Türk basınının da duayeni...“Duayen” demeyi sadece “80 yaşında” olduğu için hak etmiyor...Çünkü ondan daha yaşlı gazeteciler de var...Ama onun gibi mesleğin içinde olan, gündemi izleyen, meslektaşlarına ve meslek sorunlarına sahip çıkan, dolayısıyla genç kalabilmeyi başarabilen yok...Dün de Can Dündar ve Erdem Gül için Silivri Cezaevi önünde bir günlük oturma eylemi yaptı.Cezaevi yetkililerinden bir şey istemiş olmamak için de mutfaktaki taburesini alıp gitti cezaevinin önüne ve o soğukta akşama kadar Can ile Erdem’in çıkmasını bekledi.Mete Ağabey, 80 yaşında...Benim ustam...Şimdi anlıyor musunuz, neden yandaş ve yalaka olmadığımı?Adamın böyle ustası varken, trafikte şerit ihlali bile yapamaz...Helal olsun sana Mete Ağabey... İyi ki varsın!
UBEEV! (156+181!)Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz... Söz sırası Zeynep Çetin’de... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz ya da sorunuz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...“Abdullah Bey...Mustafa Bey’in Huber Köşkü’yle ilgili ilk yazıyı yazdığı gün doğum yaptım. Bir kızım oldu, bugün 13 aylık. Emeklemeyi bitirdi, neredeyse yürüyecek.Babası, Mustafa Mutlu’nun Huber’le ilgili ilk yazısını, doğumhanenin önünde doğumu beklerken okumuş. Sonra ben de alıştım, her gün okuyorum. Kızımıza ilk öğrettiğimiz sözcüklerden biri de ‘Huber’ oldu. O şimdilik sadece ‘Ubeev’ diyebiliyor ama yakında doğrusunu da söyler. Konuşmaya başladı çünkü...Peki; siz ne zaman konuşacaksınız?”
GÜNÜN İSYANIDünyanın en kötü siyasi analisti (!) Orhan Pamuk, son kitabının tanıtımı için geldiği İtalya’da, yine Türkiye’deki laiklik yanlılarına sataşmış... Erdoğan’ın yüzünün birkaç yıl öncesine kadar Avrupa’ya dönük olduğunu, ancak bundan hoşlanmayan askerlere ve laiklik yanlılarına boyun eğdiğini söyledi. İsyanım Pamuk’a:Erdoğan’ın AB’yle işinin bittiğini, bu yüzden artık Avrupa’yı falan umursamadığını görmeyecek kadar cahil misin?