Kavcıoğlu Liralaşma ve Üretim Devrimi-2
12 Eylül 2022 tarihinde Merkez Bankası Başkanımız Sn. Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası'nın blogunda yayınladığı yazıda, Ak Parti iktidarını tüm olarak değerlendirip iktidarın 20 yılında “emsalsiz kazanımlar” elde edildiğini yazmaktadır. Bu hatadan Ak Parti'nin vazgeçmesi gerekmektedir. İktidara FETÖ’nün, Abdullah Gül, 2013’e kadar ekonomi dümeninin teslim edildiği Ali Babacan ve son olarak Ahmet Davutoğlu gibi Amerikancı ve neoliberal politikaların “Kemal Derviş” imzalı ve destekli uygulandığı yılları sahiplenmek ciddi bir hatadır. Bu yılları sahiplenmek, ekonomide yapısal sorunları çözememek sonucunu beraberinde getirecektir. Sn. Berat Albayrak bu konuyu çok net bir şekilde kavramış ve buna göre tavır almıştır.
“TCMB, ekonomimizin son 20 yıldaki emsalsiz kazanımlarını koruyup ülkemizi ekonomik gelişmişlik ve toplumsal refahta ileriye taşıyabilecek kritik bir dönemeçte para politikasını uzun dönemli bir perspektifle geliştirmektedir.”
“Dolarizasyonun yüksek olması, ekonominin yurt içi veya yurt dışı kaynaklı şoklara hassasiyetini artırmakta ve belli aralıklarla döviz kurlarında ekonomik temellerden uzak fiyat oluşumlarına neden olmaktadır.”
HHH
Eğer doların sistem içinde serbestçe dolaşımını engellemezseniz, toplumun kur artışı beklentisini, tasarruflarını döviz veya dövize endeksli varlıklarda, örneğin KKM gibi varlıklarda değerlendirmesini (Kur korumalı mevduat TL cinsi görünse de dövize endeksli bir tasarruf biçimi. TL cinsinden görünmesi aldatmaca) aşağıda Kavcıoğlu’nun belirttiği, takip etmenin gerçekten güçleştiği, karmaşıklaştığı önlemlerle zorlamak, sonunda dövizin başka yerlerden değerlenerek önünüze tekrar sorun olarak çıkmasına neden olacaktır. “Devletçilik” ilkesi program olarak uygulanmak yerine sıkça “özel sektör” güzellemesi yapmak sonuca ulaşmayı olanaksız hale getirmektedir.
HHH
“Döviz piyasalarında ekonomik temellerden uzaklaşan fiyatlama davranışlarının engellenmesi ve liralaşma stratejisinin desteklenmesi amacıyla bir dizi düzenleme yapılmıştır. Zorunlu karşılıklar ve teminat yönetimi kapsamında gerçekleştirilen düzenlemeler, diğer merkez bankalarıyla para takası anlaşmalarının etkin kullanımıyla geliştirilen ve yaygınlaştırılan yerel paralarla ticaret, ödemelerde Türk lirasının kullanılması, Türk lirası sağlanan kredilerin döviz talebi oluşturmayacak şekilde kullanılmasını hedefleyen düzenlemeler bir bütün olarak finansal sistemde Türk lirasına olan talebin yapısal ve kalıcı olarak artırılmasına katkıda bulunacaktır. Döviz kurlarında sağlanacak istikrar neticesinde fiyatlar üzerindeki kur kaynaklı doğrudan maliyet baskısı zayıflayacak; fiyatlamalarda yabancı paralara endekslenme tercihlerinin giderek azalmasıyla ve oluşacak güven ortamının beklentileri olumluya dönüştürmesiyle enflasyon eğilimleri normalleşecektir.”
HHH
“Öte yandan gerçek ve tüzel kişi tasarruflarında yabancı para ağırlığının yüksek olmasından ötürü döviz kuru artışlarına bağlı olarak oluşan servet etkisi iç talebi besleyerek enflasyon üzerinde ilave baskı oluştururken, cari dengede döviz kuru artışı kaynaklı beklenen iyileşmeyi sınırlandırmaktadır. Böylece yüksek dolarizasyon, enflasyonu kur artışı kaynaklı maliyetlerin üzerinde artırırken cari açığı da katılaştırarak kalıcı fiyat istikrarı önünde önemli bir engel oluşturmaktadır.”
HHH
Tüm bu tespitlerin ışığında, Liralaşma;
i) Finansal sistemde temel değer saklama aracının Türk lirası cinsinden varlıklar olmasını,
ii) Tüm bilançolarda Türk lirası ağırlığının önemli ölçüde artmasını,
iii) TCMB’nin Türk lirası fonlamasında ağırlıklı olarak sabit getirili Türk lirası cinsi varlıkların teminat olarak kullanılmasını,
iv) Yurt içindeki ticari işlemlerde yegâne değişim aracının Türk lirası olmasını sağlayacak süreçleri ve TCMB’nin bu makro süreci yönetmek için izlediği bütünleşik politika çerçevesini
Tüm söyledikleriniz esas olarak doğru; ancak siz dolara sistem içinde tasarruf aracı olarak bulunma izni verdiğiniz sürece ve cari açığı kapatma görevini ihracat üzerinden özel sektöre devrettiğiniz sürece döviz kuruna olan ilgiyi bitiremezsiniz. Özel sektör kendi başına bu görevi yapamaz. Devletin lokomotif olduğu, planlı, ithal ikameci bir program uygulanmadan harcadığınız enerji boşa gider. Emperyalist Atlantik sistemi sizi tekrar esir alır.
HHH
“Son bir söz;
TCMB para politikası kararlarını tasarlarken başta sürdürülebilir dış denge olmak üzere Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ile yüzleşmektedir. Bu süreçte, kolay ama geçici çözümler yerine kısa ve orta vadeli zorluklarına rağmen uzun dönemli kalıcı çözümlere odaklanmaktadır. Bu süreç, aynı zamanda uzun yılların çabasına rağmen henüz çözülememiş bir yapısal soruna meydan okumadır. Liralaşma stratejimiz ile ekonomik modelimizin para politikasına ilişkin sütunlarını inşa ediyor ve serbest piyasa dinamikleri çerçevesinde sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlayacak kalıcı reformlara odaklanıyoruz.”
HHH
Sorunu çözmek için günlük geçici tedbirler yerine orta uzun vadeli kalıcı önlemler almak bakış açısı son derece doğru. Zaman içinde bunun içi doldurulacaktır. Ancak “Serbest Piyasa Dinamikleri” denen olgudan da ne anladığımızı doğru olarak tespit etmemiz gerekir. Emperyalist Atlantik sisteminin içinde rahatça at oynattığı, sermaye (sıcak para) hareketlerinin rahatça yapılabildiği bir iklim “Serbest Rekabet Dinamikleri” sistemi değildir. Ancak Atlantik sisteminin izin verdiği kadar serbest olur. Kendi piyasamızı koruyarak, korunan piyasa içinde “serbest piyasa dinamikleri sistemini” uygularsak doğru sonucu elde ederiz.
Korkmayalım; Sn. Cumhurbaşkanı Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısında mutlaka doğru kararların arifesinde olduğumuzun haberini verecektir. Atlantik sistemi çökmekte, Asya yükselmektedir. 1930’lardaki gibi düşünür ve karar verirsek sonuç dünyanın en hızlı kalkınan ülkelerinden biri olacağımız gün gibi aşikârdır.