Kavganın temelinde 'data' var

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının bir tarafında teknoloji rekabeti ön planda. Yüzyıl önce petrolü yani enerjiyi kim yönetecek mücadelesinden bugün datayı yani veriyi kim yönetecek çekişmesine evrildik. İki güç arasındaki bu mücadelede Çin'in öne geçmesinden dolayı ABD, şirketleri rekabette eşit noktaya erişinceye kadar güç kullanarak Çinli şirketleri engellemeye çalışıyor. Barcelona'da yapılan Dünya Mobil Kongresi'nde Çinli şirketler ön plana çıkınca ABD'li teknoloji devlerinin buraya gelmemesiyle başlayan süreç, Huawei'ye yönelik yaptırımlara ve hatta ABD'nin, Çin ile işbirliği yapan Avrupalı müttefiklerine yaptırım tehditlerine kadar vardı. Dünyanın en büyük enerji üreticisi olan ABD bir yandan LNG ile Avrupa'nın gaz pazarında hakim olmak için Rusya'nın Kuzey Akım projesini baltalamaya çalışırken, diğer yandan Çin ile 5G konusunda işbirliği yapmakta kararlı Avrupa ülkelerini, bu konuda Amerikan şirketleriyle çalışmaları konusunda tehdit ediyor.

İKİ ÜLKE İÇİN ÇEKİŞME ALANI

DEİK Başkanı Nail Olpak, yaptıkları görüşmede ABD'li Senatör Lindsey Graham'ın S-400'lerden çok 5G konusuna atıf yaparak, Türkiye'nin "müttefik" ABD ile çalışması konusunda ısrarcı olduğunu dile getirdi. Yeni Arayışlar Girişim Platformu'nun düzenlediği ,"Hayatımız Teknoloji" buluşmaları video konferans toplantısında konuya ilişkin sorularımızı cevaplandıran Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının temelinde data/veriye kimin hakim olacağı kavgasının olduğunu söyledi. Mehmet Önder, 5G'nin ABD ve Çin için kritik bir konu olduğunu söyledi. Huawei'nin patronunun kızının Kanada'da tutuklandığını hatırlatan Önder, "Düşünün dünyanın en büyük teknoloji şirketinin kızı tutuklanıyor. Bu konuda bir bloklaşma olduğunu Trump da ifade ediyor" dedi.

'DÜNYAYI YÖNETECEK'

"5G'yi kim dizayn edecek?" sorusunun gündemde olduğunu anlatan Mehmet Önder, "Burada gelir olarak bakıldığında milyarlarca dolar altyapı yatırımı konusu var ama bir teknolojik altyapıdan fazlası... Konu dünyadaki datayı kim toplayacak? Mesele budur" ifadelerini kullandı.

Datanın kimin elinde olacağı konusunun çekişmenin odağında yer aldığını kaydeden Önder, şunları söyledi: "Sanal gerçeklik, büyük veri, yapay zeka diyoruz ama bunun temelinde data var ve bu kimin elindeyse ekonomiyi, siyaseti, tarımı, sosyal ilişkileri o yönetecek."

SOSYAL DATAMIZ ABD'DE

Bugün Türkiye'nin sosyal datasının/verisinin tamamen ABD'ye bırakıldığına dikkat çeken Önder, "Günlük datanın peşindeler. Bizim kişisel bilgilerimizin yani insanın sağlığının, havanın turizmin datasının sahibi kim olacak? Türkiye bu konuyla ilgili tercihini Çin tarafına oturttu. Çin'i tercih etti ve Huawei'yi Türkiye'ye getirtti. Bu doğrudur, yanlıştır bu ayrı bir konu. Teknolojiyi biz bir ülkenin tarafı olarak veremeyiz. Nereden buluyorsak en iyisini alıp getirmeliyiz. Ama asıl bunu kendi ülkemizde, kendi şirketlerimizle yapmalıyız. Bu pandemi döneminde ekonomik milliyetçilik ön plana çıktı" diye konuştu.

ÇİN DAHA PAYLAŞIMCI

Kişisel verilerin korunması konusunda Türkiye'nin adım attığını ve bu konuda kanun çıkardığını anımsatan Mehmet Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan önce toplanan verinin aslında pek bir önemi kalmayacak. Bugün bir yıl içinde topladığımız veri geçen 50-100 yıllık veriden daha büyük. 2030 bu bugünkünün bin katına ulaşacak. Buradan analizler çıkacak. Her an her gün; makineler nasıl üretim yapacak, hangi teknoloji ile ne üretecek? Türkiye de bu konuda know how'ı (teknik bilgi) en hızlı nereden alacağına bakıyor. Avrupa ve ABD'nin benim gördüğüm kadarıyla kendi menfaatlerini düşünme refleksi çok yüksek, Çin ise daha paylaşımcı yaklaşıyor. Altyapıyı yaparım, bilgi aktarırım diyor. Ama süreç hızlı değişiyor. Altı ay sonra başka yere savrulabilir. Teknolojik taraf olarak bakıyorum; teknolojinin üretim yeri ABD, patentler ve savunma alanında orası ileride. Fakat Çin de çok yol kat etti. Ülkem için, bu kavgadan kim galip çıkarsa galip olanın yanında teknolojiyi en çok aktaranın yanında olmak isterim."