Kıbrıs’ta beyaz bayrak

Dışişleri Bakanı Lilikas’a ısrarla sorarlar: “Annan Planı’nı niçin kabul etmedik?” Cevap tam bir ibret vesikasıdır: “Annan Planı kabul edilseydi, savaş çıkacaktı!” İşte Türkiye’de milletten gizlenen tam da budur! Rumlar, Annan ve benzeri planların bir iç çatışma ile sonuçlanacağını çok iyi biliyorlar. Bu nedenle, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü kaldırılmadan yapılacak bir anlaşmaya soğuk bakıyorlar. Çünkü Türkiye’nin ikinci kez müdahalesinin geriye dönülmez sonuçlar doğuracağından endişe ediyorlar.

BARIŞ DEĞİL SAVAŞ MÜZAKERELERİ

Dil farklı, alfabe farklı, din farklı, kültür ve gelenekler farklı! Tam 42 yıldır ayrı yaşıyorlar... Öncesinde ise Rumların etnik temizlik planları var! Sonunda Türkiye ve Kıbrıs Türkleri haklı bir savaş vermiş. Türkiye uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan müdahale hakkını kullanmış... Adada barış ve huzur var.

Küresel çeteler devletleri peş peşe dağıtıyor. Yugoslavya, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Yemen ve diğerleri... Etnik, dinsel ve mezhepsel ayrılıklar körükleniyor. Her tarafta iç savaş, kan, gözyaşı ve insanlık dramı var! Dünyadaki en büyük sorun mülteciler! Bütün dünyayı bölen emperyalist sistem Kıbrıs’ta birleşmeyi dayatıyor! Çok garip değil mi? Barış sizi niçin rahatsız ediyor? Sizin derdiniz ne?

Mustafa Akıncı ve yetersiz müzakere ekibinin yaptıkları görüşmelerin kaçınılmaz sonucu kanlı bir iç çatışmadır. Eğer gözlerinizi kapatmadan çevrenize bakarsanız, bu yalın gerçeği derhal kavrarsınız! Birbirinden tepeden tırnağa farklı iki toplumu zorla bir arada tutmaya çalışırsanız, önünüze ağır bir fatura çıkar. Öyle şeyler kabul etmişler ki dinamit deposunda kibrit çakılıyor...

SAVAŞIN AKLA ZİYAN RAKAMLARI

Bizim çok bilen (!) heyet ¼ oranını esas almış! Türklerin sayısı 220 bin ile sabitlenmiş! Buna karşılık 800 bin üstünde Rum olacak! Ayrıca Kuzey’de, Karpaz gibi terk edilecek alanlara da Rumlar akın ediyor. Üstelik Türklerin içine girecek Rumlar da var! 80 bin kişi Kuzey’de Rumlara peşkeş çekilecek arazilere girecek! 60 bin kişi de doğrudan Türk bölgesine yerleşecek... Durun bakalım, bitmedi! Aynı zamanda, uzman (!) ekibimiz 4 özgürlük koşulunu da kabul ediyor. Bu ne demek? Serbest dolaşım, serbest yerleşim, serbest mülkiyet ve serbest iş kurma! O zaman rezalet düzeyindeki bu rakamların bile önemi kalıyor mu? Burada iki kesimlilik var mı? Hem içinize Rumlar akın ediyor hem de topraklarınız parçalı hale geliyor! Rumlar hem toprakla hem insan gücü ile sizi darmadağın ediyorlar!

Birleşmiş Milletler (BM) Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, yukarıdaki duruma bakıyor ve her normal zekâ düzeyindeki insan gibi şöyle bir yargıya varıyor: “Kısa süre içinde Türk bölgesindeki Rumların sayısı Türklerden fazla olacak!” Kıyamet kopuyor! Türk tarafın tepkisi nedeniyle Eide özür dilemek zorunda kalıyor. Doğru söyleyen dokuz köyden kovuluyor!

SAVAŞ YOLUNUN KALDIRIM TAŞLARI

Bir evde 42 yıldır oturuyorsunuz. Onlarca yatırım yaptınız. Çocuklarınızı büyüttünüz. Birdenbire size diyorlar ki “bu evi boşalt!” Şok geçirmez misiniz? Bizim uzmanlar (!) Rumların verdiği tapuları kayıtsız koşulsuz kabul ederken, KKTC’nin belgelerini fotokopi kâğıdı olarak görüyor... Ayrıca bu sorunu toplu olarak ve toplumsal mutabakatla çözecekleri yerde, herkese tek tek “başının çaresine bak!” diyorlar. On binlerce kişi karşı karşıya gelecek! Birisi tapu gösterecek, diğeri “kullanıcı hakkı” diyecek, Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu saçını başını yolacak! Onlarca yıl sürecek bir ihtilaf başlayacak. Alın size iç savaşın alt yapısı! Bizim arkadaşlar, bunlar yetmezmiş gibi, bir de “duygusal” bağlantıyı da kabul etmişler. Yani, benim eski evdeki çınar ağacına bıçakla ilk sevgilimin ismini kazımıştım! Ondan vazgeçemem! Ayrıca 42 yıl önce 10 yaşında olanların bile tapuları geçerli olacak! Ama Rumlar buna bile razı değil; 6 yaşına kadar indirmek istiyor!

Kıbrıs, sadece adadaki soydaşlarımız için değil, Anadolu’daki 80 milyon Türk için vazgeçilmez değerdedir. Büyük Türk milleti ve tüm siyasi partiler konuyu yakından takip etmeli ve milli bir strateji belirlenmelidir. Konu Akıncı ve tartışmalı ekibine bırakılmayacak kadar ciddi ve acildir. Aksi halde en fazla 3 yıl içinde Kıbrıs, Girit olur.