Kiev sakin Stüdyolarda savaş var
Önce ilk düğmeyi doğru yerden ilikleyelim:
ABD, Karadeniz’in huzurunu bozan bir dış kuvvettir. Karadeniz Karadenizlilerindir!
Rusya burnunun dibindeki tehdide karşı önlem alıyor. Zihni, NATO zinciriyle bağlanmış kişiler üç aydır ısrarla “Rusya yarın saldıracak.” diyor. Yarın oldu, şimdi de “Dün saldırdı.” demeye başladılar!? Batı basınına göre savaş çoktan çıktı! Pentagon ceset sayısını bile saymaya başladı. Televizyon stüdyolarındaki savaş gerginliği Kiev’dekinden fazla. Gazeteciler sınır hattında konuşurken sesini titretmeye çalışıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski bile en sonunda bu kışkırtıcı yayınlara tepki gösterdi.
Gözünü Batı medyasından ayıramayan Türk basını da -Aydınlık, Ulusal Kanal ve birkaç kuruluş hariç- bu propaganda savaşında tuzağa düştü. Şu anda bu yazı yazılırken en çok izlenen dört Türk televizyonu “Rus işgalinin” sonuçlarını tartışıyor. İşgali yaptırdılar, sonuçlarını tartışıyorlar!
Biz yine her zamanki gibi olgulara bakalım:
- Son iki yılda NATO istihbarat uçaklarının Karadeniz’deki faaliyeti yüzde 60 arttı.
- Son iki yılda uçuşların sayısı 436’dan 710’a çıktı.
- Son iki yılda ABD’nin stratejik bombardıman uçakları Karadeniz’de 15 tatbikat yaptı.
- Son iki yılda 30 NATO gemisi Karadeniz’e giriş yaptı.
Romanya’ya füze üssü, Bulgaristan ve Yunanistan’a silah yığınağını da ekleyin.
Bu durumda gerginliği kim çıkarıyor?
Bütün bu faaliyetlerin hepsi Rusya kadar Türkiye’yi de hedef alıyor.
Özetleyelim: Biden gerginliği artırdı. Avrupa ülkelerini hizaya çekmeye çalıştı, beceremedi. NATO’yu sevk ve idare edemedi. Macaristan ve Hırvatistan “Veto ederiz!” dedi. Rusya silah gösterdi. Sonra Çin’le birlikte meydan okudu. ABD’nin ayakları titredi.
İstediğini yapamayan ABD, kışkırtıcı yayınlarla başarısızlığını perdelemeye çalışıyor. Görülüyor ki Türk basını da bu propagandaya hizmet etmeyi gazetecilik zannediyor.