Kime “Yeter”?

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, hakem Halil Umut Meler’e yapılan yumruklu, tekmeli saldırı sonrası kameralar karşısında, “Artık yeter diyoruz. Yeteerr” diye seslendi. Büyükekşi, “Son verelim artık. Tüm kamuoyuna, tüm medyaya, tüm sosyal medyaya, tüm hakem yorumcularına, tüm kulüp başkanlarına, tüm yöneticilere, tüm teknik direktörlere, saha kenarında hakemlerini başını yiyenlere sesleniyorum. Türk futbolunun marka değerini düşürmeyelim, dünyaya daha fazla rezil olmayalım” diye de devam etti.

FARKLI KOLTUK, FARKLI SÖYLEM

Büyükekşi’nin kulüp başkanlığı koltuğundaki söylemleri ile TFF başkanlığı koltuğundaki söylemleri in farklı olması normal. Bugün, “Her gün bir hakemi suçluyorlar. Hakemlerimiz de insan” diyor.

Oysa Gaziantepspor Başkanı iken 1 Aralık 2020’de “Ali Palabıyık'ın birçok haksız kararına maruz kaldık" şeklinde açıklama yapıyor. Ondan bir ay kadar sonra 3 Ocak 2021’de, “Tek bir açıdan izleyip karar vermesi maçın skoruna direkt olarak etki etmesiyle vicdanı sızlamadı mı hiçbir zaman ayrımcılık istemedik eşitlik istedik ancak aleyhimize kararlar sürdürülüyor. Bu takım topladığı 28 puanın tamamını sahada gösterdiği performansla kazandı hiçbir hakem bize yardım etmedi yardım da istemedik" şeklinde açıklaması var. Yine aynı dönemde hakem hatalarının maçın önüne geçmesinden yakınıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son saldırıya tepki göstermese, bu olay bu kadar konuşulur muydu, herkes kınama sırasına girer miydi, bilemeyiz. Yoksa bir takım otobüsünün uğradığı silahlı saldırı sonucu, rakip takımın yöneticisinin aynı yolda otobüsün direksiyonuna geçip gazetecilere poz vermesi veya aynı takımın saldırıyı alaya alan tişört bastırması gibi tepkilere rastlar mıydık?

ALİ PALABIYIK’IN AÇIKLAMALARI

Büyükekşi’nin “saha kenarında hakemlerin başını yiyenler” diyerek kimleri kastettiğini daha açık ifade etmesi gerekiyor. Eski, çok eski de değil, FIFA kokartlı hakem Ali Palabıyık bir televizyon kanalına bağlandı hakem atamalarının algoritmayla belirlenmediğini ve TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin son kararı verdiğini söyledi. Oysa Büyükekşi ısrarla hakem atamalarının yapay zeka tarafından yapıldığını söylüyordu.

Ali Palabıyık, canlı yayında "Mehmet Büyükekşi ile birebir görüşme yaptık. Kendisi bana açıkça söyledi 'Sana güvenmiyorum' dedi. Sahada içerisinde kasıtlı hatalar yaptığımı söyledi. TFF Başkanı, FIFA hakemine böyle bir yaklaşımda bulunuyor. Ve bu sezon devam ederken oluyor. Kendisi bana birçok şey söyledi" şeklinde konuştu.

Palabıyık, "Belli bir baskıyla veya Futbol Federasyon Başkanı'nın imzasıyla atamalar değiştiği için... Ve atamalarda son söz sahibi her zaman Mehmet Büyükekşi'dir. Atamalar yapılır, Mehmet Büyükekşi'nin masasının önüne konulur. Mehmet Büyükekşi istediği hakemi değiştirir, istediği hakemi de istediği maça atar" dedi.

Palabıyık, "TFF'de son karar her zaman başkan tarafından veriliyor. MHK atamaları yapar ve TFF'ye götürür. TFF'nin imzasıyla basına hakemler açıklanır. Daha önce TFF'de başkanlık yapan bir ismin atamalara bu kadar müdahil olduğunu görmedim, duymadım" ifadelerini kullandı.

KEMAL YILMAZ’IN BENZER AÇIKLAMASI

Kısa süre önce hakemliği bıraktığınız açıklayan Kemal Yılmaz‘ın sözlerini de hatırlayalım:

“Elbette hakem atamalarını yapmak MHK'nın takdirindedir. Ancak bu tasarrufun tartışmalara yol açan ve doğru karar verildiği genel kabul gören bir maçın hemen ertesinde olması; bende, pozisyonun MHK tarafından 'yanlış' olarak değerlendirildiği izlenimi doğurmuştur. Bu davranış şekli tüm hakem camiası tarafından bilinen bir gerçektir.

Yapılan uygulamayı, sadece tarafıma karşı yapılan bir haksızlık ve hakem atama kriterlerine karşı tutarsızlık ve aykırılık olarak değil; tüm hakemlerin sahada yönetmelikler dahilinde özgür, tarafsız ve adil karar verme süreçlerini engelleyici veya zorlaştırıcı bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.”

Bu açıklamalarda TFF Başkanı’nın taraflı olduğu, doğru beyanda bulunmadığı ve kulüp başkanlığından kalma hesapları kesmek istediği” iddia ediliyor”.

Ali Palabıyık’ın VAR sistemi hakkında söyledikleri de önemli:

“VAR konusu Türkiye'de kangren oldu. Günden güne de problem artıyor. VAR hakemlerinin eğitim seviyesini artırmadığımız sürece bunu devam ettirmek zor. VAR hakem kadrosu kısıtlı. Son dönemdeki hatalar akılalmaz duruma geldi, anlam veremiyoruz. Benim görev yaptığım sürede görüntü kalitesiyle ilgili sıkıntılar vardı. Sanırım şimdi düzeltmişler. Kornerlerde ceza sahasında 15-16 kişi var, karar vermek kolay değil. VAR odası bir tünel, orada ışık yok. Acele bir şekilde karar vermeniz gerekiyor.

TSYD’NİN AÇIKLAMASI

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin açıklamasının ise eksiği var, fazlası yok:

“Her defasına lanetledik, kınadık. Ama bir arpa boyu yol gidemedik. Hiçbir önlem alınmadı, hiçbir şey değişmedi. Futboldaki kaos ve kavga sonunda hakem Halil Umut Meler'in yüzünde patladı. Bunda kimlerin mi payı var? Futbolu bir spor ve eğlence olarak görmeyen, sadece başarıya endekslenmiş (Vur kır parçala, bu maçı kazan) diyen seyircinin. Her pozisyonda hakemin etrafını sarıp itiraz eden ve tribünleri galeyana getiren futbolcunun. Kendini geliştirmeyen hakemin. Her kötü sonuçta kendi başarısızlığını örtmek için hakemlere, rakip kulübe ve federasyona yüklenip taraftarının gözünü boyamaya çalışan yöneticinin. Hiçbir radikal karar almayan, sadece günü kurtarmaya çalışan Futbol Federasyonunun. Futbola siyaseti bulaştıran politikacıların. Reyting ve tiraj uğruna kulüp amigoluğuna soyunmuş spor medyasının. Tekrar ediyoruz. Lanetleme, kınama devri geride kalmıştır. Devir hep birlikte eli taşın altına sokma devridir. Biz sonuna kadar varız. Ya siz?”

Açıklamaya hakemlerin kendilerini geliştirmeleri dışında yapmaları ya da yapmamaları gerekenler olduğu da eklenebilirdi.

TSYD, ayrıca üyelerine mesaj göndererek, “Bundan böyle TV'lerde, radyolarda, sosyal medyada, internet sitelerinde, YouTube kanallarında kulüplerin avukatlığına soyunmuş gibi konuşan, bir bakıma amigoluk yapan spor medyası üyeleri tespit edilecek olup spor müsabakalarına belli süre akredite edilmeyeceğini” bildirdi.

Özellikle TV’lerde yorum yapanların spor müsabakalarına zaten gelmediklerini belirtelim. Herkes yapması gerekeni yapmalı. Öncelikle de futbolun marka değerini düşürmemek için TFF Başkanı Büyükekşi, “Yeter!” ifadesini aynaya bakarak söylemeli.