Kışkırtmalara karşı güvenlik nasıl sağlanır?

Rus uçağının düşürülmesi, Rusya’dan çok Türkiye’yi hedef alan planlı bir kışkırtmadır. Bu kışkırtmayla hizaya sokulmak istenen ülke Türkiye’dir. Amaç, Avrasya’dan kopmuş ve bu kopuşun yol açtığı sıkıntılarla boğuşan bir Türkiye’nin ABD dayatmaları karşısında çaresiz bırakılmasıdır. Rus uçağının düşürülmesinin, Rusya’nın Suriye’de izlediği çizgide bir değişikliğe yol açması söz konusu değildir. ‘PAX AMERİCANA’ İFLAS ETMİŞTİRSuriye sorununda sonuç alamaya yaklaşılmaktadır. Rusya ABD’yi gafil avlamıştır. Amerika’nın IŞİD’e karşı mücadelede kendine biçtiği “tekel” rolü iflas etmiştir. Suriye’de, ülkeyi IŞİD de dahil bütün terör örgütlerinden temizleyerek ülkenin toprak bütünlüğünü ve kalıcı bir barış ortamını sağlama istek, imkan ve kabiliyetine sahip yegâne güç, Esad önderliğindeki Suriye yönetimidir. Bölge ülkelerinin ittifakı ve Avrasya’yla birleşme, bu sürecin önünü açmada vazgeçilmez bir etkendir. Rusya’nın askeri müdahalesinin amacı da, bu seçeneğin adım adım inşa edilmesini sağlamaktır. Çünkü masaya oturulduğu zaman, fiili durum gündemde yer alacak seçenekleri belirler.Bugün ne dünyada, ne de Ön Asya’da bir “pax Americana” artık olanaklı değildir. Amerika’nın kendini dünya jandarması ilan edip, dünyanın istediği bölgesine istediği düzeni dayatma çizgisi yürürlükten kalkmıştır. Obama’nın “koalisyon merakı” ve savaşta “taşeron kullanma” çizgisi, yalnızca Amerika’nın kendi adına savaşmaya hazır yeterli insan gücüne sahip olmamasından kaynaklanmamaktadır. Bir savaşta yakmak, yıkmak, yok etmek, savaşı kazanmaya yetmez. Savaşı kazanmak, savaş sonrasında dayatılacak yeni düzenin kabullenilmesini sağlamayı da içerir. Dünya üstünde Amerika’nın bu açıdan başarılı olduğu hiçbir ülke yoktur. Obama doktrini, 1990’larda önünde hiçbir engelin bulunmadığı sanılan “pax Americana”nın iflasının bir itirafıdır. SONUÇ AŞAMASINDA KIŞKIRTMALAR ARTAR   Bir mücadelede sonuç almaya yaklaşıldığında, kışkırtmalar da artar. Çünkü artık sorunların çözümünü zamana yedirme ya da alternatif çözümler üretme olanakları tükenir. Değişik güçleri mevcut plan doğrultusunda hizaya getirmek için toplumları daha derinden sarsacak katliamlar, ilişkileri anında yeniden düzenlemeye aday provokasyonlar gündeme gelir. Ankara ve Paris katliamları da, Rus uçağının düşürülmesi de, bu bağlamda değerlendirilmesi gereken olaylardır.   PROVOKASYON SONUÇ ALINABİLECEK ORTAMDA GERÇEKLEŞİRProvokasyonlar, kışkırtmayla sonuç alınabilecek ortamlarda gerçekleştirilir. Onun için yanlış mevzilenme, kışkırtmaları kışkırtır. Bugün yanlış mevzilenmenin yol açacağı yıkımın da, doğru mevzilenmenin ülkeye sağlayacağı yararın da olağan dönemlere göre kat kat arttığı bir olağanüstü dönemden geçiyoruz. AKP iktidarının izlediği Esad düşmanı çizgi, ülkemize karşı düzenlenen son zamanların en büyük provokasyonunun yine AKP iktidarı eliyle uygulanmasına yol açmıştır. Bölge ülkelerine düşmanlık ve Avrasya’dan kopuş, bugün ülkemizin güvenliğini en çok tehdit eden etken haline gelmiştir. İçinde yaşadığımız koşullar, ara çözümleri ve ikircikli tutumları geçersiz kılmaktadır.Tarihte Türkiye’nin kaderinin Suriye’nin ve diğer bölge ülkelerinin kaderiyle bu kadar ortaklaştığı başka hiçbir dönem yaşanmamıştır. Suriye bölünürse, Türkiye’nin bölünme tehlikesi de kat kat artar. Bugün ülkemizi bölme girişimleriyle Türkiye’yi ABD safında Suriye üstüne sürme çabalarının kol kola yürümesi bir rastlantı değildir. KIŞKIRTMALARA KARŞI GÜVENLİ BİR ORTAMIN SAĞLANMASIÖnümüzdeki dönem, yeni kışkırtmalara gebedir. Ortamı bu tür kışkırtmalara kapamanın tek yolu, kışkırtmaları düzenleyenlerin amaçladığı hizaya girmek değil, tam tersine, ödünsüz biçimde bölge ülkeleriyle ittifakı ve Avrasya’yla dayanışmayı savunan bir milli iktidara kavuşmaktır. Çünkü bugün iktidarın kendisi, ülkemiz açısından bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.Cumartesi günü Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi öldürüldü. PKK’lılarla polis arasında çıkan çatışmada iki polisimiz şehit düştü. Tahir Elçi ve polislerimiz için başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar dileriz. Bu yazının yazıldığı sırada olayın gerçekleşme biçiminin henüz aydınlığa kavuşmamış olmasına karşın, vurulan Türkiye’nin birliğidir. Olay, ister bir suikast, isterse çıkan çatışmada Tahir Elçi’nin yaşamını koruyamamış olmamız olsun, olayın ardında yatan ülkemizin içine sokulmuş olduğu güvensizlik ortamıdır.