Kongre, alt yapılar ve Paris

TFF Kongresi sona erdi. Bylock ve FETÖ tartışmalarının ön plana çıktığı kongrede bir FETÖ kumpasında hapis yatan Mecnun Otyakmaz, TFF’nin yeni Başkan Vekili oldu. Bu anlamlı bir sonuç. TFF’nin yeni Başkanı ise İbrahim Hacıosmanoğlu. Trabzonspor Başkanı iken Trabzonspor-Gaziantep karşılaşması sonrası karşılaşmanın hakemlerini, temsilcilerini ve gözlemcisini 4,5 saat statta rehin alan, zamanın Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu’nun ve emniyetin ısrarına rağmen serbest bırakmayan biri. Anca, Cumhurbaşkanı’nın araya girmesi ile 03.47’de rehin aldığı görevlileri serbest bırakan birinin hiçbir özeleştiri yapmadan Federasyon Başkanı olmasını kabul edemiyorum.

Şikayetçi olursa hakemlik hayatının biteceği söylenen, bir akademisyen de olan karşılaşmanın başarılı hakemi Çağatay Şahan şikayetçi olmuş ve hakemlik hayatı bitmişti. FETÖ emarelerinden kurtulmak ne kadar değerli ise, bu şiddeti uygulayan birinin başkan olması da o kadar kaygı verici. Hacıosmanoğlu’nun yaşattığı bu şiddete dair bir özeleştiri yapması gerekir.

Hatta, Çağatay Şahan gibi başarılı bir akademisyenin ve ne yazık ki artık “eski” hakemin eğer kabul ederse Merkez Hakem Komitesi Başkanı olmasını dilerim. Hacıosmanoğlu geçmişindeki bu ayıp ile yüzleşip pişmanlığını dile getiremezse, TFF Başkanlığı görevine devam edemez. Bu sezon benzer bir olay yaşanırsa, bir kulüp başkanı yine hakeminden, temsilcisine gözlemcisine TFF’nin görev verdiği kişileri yine rehin alırsa Hacıosmanoğlu hangi yüzle bu takıma ceza verecek?

Takım otobüsü kurşunlamaktan, sahaya inip futbolcu dövmeye; hakem dövmekten hakemleri rehin almaya; her türlü şiddeti yapmayı kendinde hak gören Trabzonspor taraftarının Hacıosmanoğlu’nun başkanlığı sonrası daha da kural tanımaz olmasından kaygılıyım. Futbol maçında Volkan Bayarslan’ı basketbol maçında Zafer Yılmaz’ı yumruklayan bu taraftar grubu içlerinden holiganları temizleyemiyorsa, bunu yapmak hukukun görevidir.

Hacıosmanoğlu, geçmişinde kara leke olarak duran rehin alma suçunu haklı buluyorsa, buyursun bir millî karşılaşmadan sonra UEFA’nın hakemlerini de rehin alsın. Hacıosmanoğlu, TFF Kongresi’nden sonra Trabzonspor Başkanı iken verdiği demeçler nedeniyle Fenerbahçe’den özür diledi.

Öncelikle, özür dilenmesi gereken kişiler rehin aldıklarıdır. Trabzonsporlu taraftarlar da sahalarda yarattıkları şiddette kendilerini haklı buluyorlarsa, buyursunlar Avrupa kupalarında aynı şiddeti yaşatsınlar. Demek ki, suçu işleyen kendisine ceza verileceğini bildiğinde kendini kontrol edebiliyor.

Hacıosmanoğlu’nun lig başlamadan özellikle yapması gereken Trabzonspor taraftarları başta olmak üzere tüm takımların taraftarlarını uyarmaktır. Sahalarımızda korner atmaya giden oyuncunun kafasına madde atmak normalleşti, meşale yakmak normalleşti. Yeni dönemde, en ufak şiddet en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Takım otobüsüne saldırmak, hakemi dövmek ya da rehin almak veya futbolcuları dövmek için sahaya girmenin bedeli de ligden atılmak olmalı. Futbolumuzda, geçtiğimiz dönemde yaşanan olayların tekrarlanmasını istemiyorsak yeni Federasyon Başkanı şiddet kimden gelirse gelsin tavizsiz olarak en ağır şekilde cezalandırılacağını açıklamalı.

MİLLİ TAKIM SEÇMEK AYIPTIR

19 yaş altı futbol takımımız, Kuzey İrlanda’da oynadığı futbol ile gurur veriyor. Ancak, elemelerde takımda bulunan Semih Kılıçsoy’un finallerde takımda bulunmaması tam bir rezalet. Bu rezalete neden olanlar ne yazık ki bilinçsiz basınımızın Semih’in A Milli Takım’a alınması ısrarına direnemeyen A Millî Takım teknik heyetidir. Beşiktaşlıların gönlü olsun diye 18 yaş altı Milli Takımımızın başarısından taviz verdik, ne için Semih Euro 2024’te 1 dakika oynasın diye.

A Milli Takımımız, Gunter Grass’n Teneke Trampet romanındaki Oskar gibi, asla büyümüyor. Euro 2016 kadromuzda Emre Mor vardı, Euro 2020 kadromuzda Rıdvan Yılmaz vardı. 18 yaşında Avrupa Şampiyonası Finalleri kadrosuna aldığımız bu gençler neden büyüdüklerinde Euro 2024 kadrosunda yoklar? Sonuçtan çok, görüntüye değer veriyoruz. Bu nedenle gençlerimizi harcıyoruz. Arda ya da Kenan gibi ilk 11’in oyuncusu olursunuz, kimse yaşınıza bakmaz.

Ama; bir genç toplam 1 dakika oynamak için Euro 2024 kadrosuna alınıyorsa, bunun nedeni takımın yaş ortalamasını düşürme gayretidir. Sonra, 40 yaşlarındaki Pepe ve Ronaldo’nun oynadığı Portekiz’den 3 yeriz. Üstelik, Euro 2024 biter bitmez başlayacak 19 Yaş Altı Finallerinde başarıyı ve önümüzdeki yıl düzenlenecek 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’na katılma olasılığını riske atarız. Yayın haklarına sahip olup da, 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde gruptaki Fransa karşısında oynadığımız ilk karşılaşmamızı onlarca TRT kanalından birinde yayınlayamayan TRT’yi de kutlamak gerekir. U19 Finalleri TRT’nin aklına Fransa maçından sonra geldi.

Parasını verip aldığımız organizasyonları bile, televizyon kanallarından yayınlayamıyoruz. Web’den yayıncılık devlet kanalının millî karşılaşmaları millete ulaştırma sorumluluğunu yerine getirmez. Millî karşılaşmaların şifresiz kanaldan yayınlanması gibi doğru kurallarımız varken, TRT kendisine tanınan avantajın değerini bilip sorumluluğunu yerine getirmeli.

Olimpiyatta yarışı TRT ekranlarına gelmeyen her Türk sporcunun emeği çalınmış olur. “Web’den yayınladık” bahanesiyle beceriksizlik gizlenemez.

NECLA GÜNGÖR’ÜN ALP KIZLARI

Kadın futbolunda ise çok büyük başarılara imza atıyoruz. Kadın Milli Takımımızın Teknik Direktörü Necla Güngör’ü kutlamak gerekir. Deplasmanda Macaristan’ı 4-1 yenerek gücümüzü kanıtladık. Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılmak için sadece 2 takımı elememiz gerekiyor. Önce Ukrayna’yı sonra Yunanistan-Belçika galibini. Güngör’ün kızları bunu yapacak güçte. Artık, futbolda da kadınlarımızı çok konuşacağız.

BASKETBOLDAKİ UTANÇ

U17 Erkek Basketbol Millî Takımımız ülkemizde Avrupa Üçüncülüğü kazanmıştı. U20 Erkek Basketbol Millî Takımımız ise B Ligi’ne düştü. Bu ikilem anca beceriksizlikle açıklanır. U20 takımımızın son karşılaşmasında İzlanda karşısında son dakikada inanılmaz bir dönüş başardık. Bu dakikalarda sportmenlik dışı bir faulümüz de verilmedi. Ancak, Türk basketbolunun alt yapısının bu karşılaşmayı oynaması bile bir utançtır ve açıklamaya gereksinimi vardır. Öte yandan U20 finallerinde erkeklerde Zafer Yılmaz’ın üçüncülük maçını, kadınlarda Özlem Yalman’ın finali yönetmesi de hakemliğimiz için önemlidir.

PARİS’TE SPOR FARKLIDIR

İlk defa Olimpiyat bu kadar çabuk geldi. 2020 Olimpiyatları pandemi nedeniyle 2021’de düzenlenince 3 yıl içinde Paris Olimpiyatları’na kavuştuk. 25 Temmuz’da okçularımızın sıralama atışları ile başlayacak heyecanımız, umarım 11 Ağustos’ta kadın voleybol takımımızın final maçıyla sona erecek.

18 branşta 87 altın 108 madalya için mücadele edeceğiz. Her sabah 09.00’da başlayan yarışlar gece yarısına kadar devam edecek. Yunanistan ile beraber oyunlara katılan 32. kalabalık kafileyiz. Kadın Voleybol Takımımızın grubunda oynayacağı 3 karşılaşma da yerel saatte 09.00 TSİ ile 10.00’da.

Karşılaşmalarımıza layık görülen saat, Olimpiyatlarda karşı karşıya kalacağımız tutumu kanıtlıyor. Geçtiğimiz sene tüm kupaları kazanan bir milli takım, grup aşamasında 09.00’da yapılacak toplam 5 karşılaşmanın 3’ünü oynayacak. Bu Türkiye’ye saygısızlıktır.

Açılıştan önce futbol, ragbi, hentbol ve okçuluk karşılaşmaları başlayacak. Futbol karşılaşmaları sadece Paris’te oynanmayacak; sanki Fransa’da bir Dünya Kupası düzenleniyor. Futbol 7 farklı şehirde oynanacak.
Açılış Seine Nehri’nde yapılacak. İstanbul’da Olimpiyat planlayanlar da açılış için Boğaz’ı ve köprüleri düşünmeli.

En az spor kadar siyaseti de konuşacağımız Paris günleri başlıyor. Fransızlar, Yılbaşı’ndan 14 Temmuz kutlamalarına kadar Eiffel ve Champs-Élysées’de Olimpiyat temasını işlediler. Rusya ve Belarus’un alınmadığı oyunlar hep eksik kalacak. Geri kalanını umarım düzgün yaparlar.