Köstebek Bulundu!-(TAMAMI)

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu son grup toplantısında çoğumuzun bildiği ama söylemeye dilimizin varmadığı bir gerçeği halkın önüne koydu. Kendisini kutlamak gerek.

Aylardır bir köstebek aranıyor… Ne yapmış bu köstebek? CHP genel başkanı grup konuşmasını bir tür basın toplantısına çevirerek bunu açıkladı. Zaten sayın Kılıçdaroğlu’nu kutlama nedeni de işte bu ciddi görevde ne kadar dikkatli olduğunun kanıtı. Kılıçdaroğlu siyasette, dış politikada ve parti içi demokrasi konusunda ne kadar dikkatsiz ve deneyimsizse sivil, hayattaki mesleği olan araştırmacı maliyecilikte o derece başarılı.

Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yolunu açan zaten bu tuttuğunu koparan, inatçı ve kararlı “yolsuzlukların ve kanunsuzlukların üzerine gitmesi” değil midir?

Sayın Kılıçdaroğlu bir zamanlar şimdi Silivri’de tutulan Tuncay Özkan’ın televizyonu Kanaltürk’te Tuncay Mollaveisoğlu ile yaptığı araştırmalar sonunda yakaladığı ipuçlarını takip ederek ünlü Deniz Feneri yolsuzluğunu ortaya çıkarmasıydı. Sonra sırayla TV'de yapılan açık tartışmalarda anlı şanlı AKP genel başkan yardımcısının sırtını mindere yapıştırmıştı. O genel başkan yardımcısı bir süre sonra görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Arkasından 1 milyon dolarlık bir rüşvet olayına el attı ve o işe karışan AKP’li milletvekili Dişli’nin dişlerini birer birer söktü! Kılıçdaroğlu Uğur Dündar’ın yönettiği tartışmalarda gösterdiği soğukkanlı tutumuyla yetinmedi. Bu kez kimsenin başa çıkamadığı Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’i dize getirdi. Tüm bunlar toplum karşısında yeni bir parti lideri yaratılmak üzere olduğu izlenimini vermez mi?

Kılıçdaroğlu şansını denemek için Baykal’ın bir kamera komplosu karşısında bu araştırmacı maliyecinin başarılarını- arkasından iten bir kuvvetle- hayalinden bile geçmeyen CHP genel başkanlığına taşımayı becerdi. Bir de baktık ki oluverdi de. Meydanlara çıktı, İstanbul belediye başkanlığı mağlubiyetini ve içinde birikmiş iktidar tutkusunu her yola başvurarak gerçekleştirdi…
Helal olsun.

Köstebek İmdada Yetişir mi?

Yeni CHP’nin Genel Başkanı'nın Baykal’ı aratacak bir performans gösterdiğini ve işinin zor olduğunu anlaması kuşkusuz gecikmemiştir.

Bir zamanlar CHP Ecevit’in genel sekreterliğinde ve tabii İsmet Paşa’nın genel başkanlığında sol politikalar yürütürken CHP meclis üyesi Orhan Erkanlı bana şöyle demişti:

“- Ecevit çok iyi bir propaganda bakanı olur. Ama parti lideri asla.” O sözler Erkanlı'yı haklı çıkarmadı. Ecevit bir toplantıda, Atatürk'ü bir üst yapı devrimcisi” olarak gösterdiğinde bahisle PM üyeleri sormuşlardı:

“Yani Atatürk’ü de redd-i miras mı edeceğiz?”

“- Gerekirse evet” demişti. Siyasette bugün görülen değişim ve gelişim işte o gün başlamıştır.

Şimdi o günleri anımsıyor ve Ecevit’i rahmetle anarken Kılıçdaroğlu’nun da onun yolunu iktidarı yakalamak için seçmiş olabileceğini düşünüyorum. Neden Kılıçdaroğlu’ndan da “umut adam” olmasın ki?

Ama iş, siyasette Cumhuriyeti kuran bir partinin liderinde aradığı önemli niteliklere gelince, o zaman değişiyor. O nitelikler yeterince içselleşmemişse, Ecevit gibi bir lider bile, İsmet Paşa’nın yanında yetişmiş ve sonra onu genç yaşında milletvekili yapan ve oğlu gibi yanından hiç eksik etmeyen İsmet Paşa’yı partisinden istifaya kadar zorlayabiliyor. Ya Kılıçdaroğlu? Onun rahlesinde öğrenecek kimi vardı ki?

Baykal deseniz değil, kendisini genel başkan yapan Önder Sav deseniz değil. Şimdi ikisi de bin pişman. Kılıçdaroğlu siyasette CHP’nin başına geçmekle değil ama, kendisini oraya taşıyan köstebekleri çıkarmakta en başarılı, en alkışlanacak kişi oldu.

Keşke aklıyla ihtirasını dengeleyebilse ve kendisi ve ekibiyle ilgili çıkan tatsız yakıştırmalara, eleştirilere ve üstüne çizgi çektiği Atatürkçü CHP’lilere bakarak asıl görevini devam ettirseydi. Açığı "bu elbise ona bol geldi" diyenler giderek çoğalmakta.

Az daha unutuyorduk. Köstebek kim biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu açıkladı:“Başbakanın en yakınında bulunan eski İç İşleri Bakanı şimdi Başbakan yardımcısı Beşir Atalay.”

Peki, bir taraftan Anayasa'yı değiştirme görüşmelerine alt komisyonlarda başlanırken, diğer taraftan Başbakan'ın mutemedi Beşir Atalay’ı köstebek ilan etmek nasıl bağdaşacak. Doğrudur ya da değildir ancak bir ihtilaf nedeni olamaz mı? Çünkü ithamı yapan bir grup başkan vekili değil, koca bir genel başkan da…