Köyler göçüyor

Yazının başlığındaki “göçmek” sözcüğü yerleşim amacıyla yer değiştirmek anlamında kullanılmamıştır. Çökmek, yıkılmak yani viran olmak anlamındadır. Yıllara kafa tutan taş yapılar, içinde insan yaşamadığı için bakımsızlık nedeniyle göçmektedir. Yaşamakta olduğum köyün nüfusu, 30 yıl önce 1280 iken şimdi mahallede yaşayanların sayısı 200’den azdır.

Köylülerle yapılan söyleşilerde dile getirilen nedenleri şöyle sıralamak mümkündür:

1. Tütün ve pamuk yetiştiriciliği bitirildi, biz yaptığımız tarımsal üretimle geçinemez olduk.

2. Taşımalı eğitim diye bir icat çıkardılar, sonuçta insanlar çocuklarını okutmak için şehirlere göçtü

3. Sigortalı bir iş bulup sonrasında emekli olmak için gençler köyleri terk etti

4. Hayat tarzımız pahalandı. İmece yaparak kendi elimizle dağdan getirdiğimiz içme suyuna bile saat bağlandı, her ay şıkır şıkır para ödüyoruz. Elektrik, cep telefonu hep para. Eskiden kendi fırınlarımızda mis gibi köy ekmeği yapardık, şimdi şehirden gelecek ekmeği bekliyoruz. Haftada bir iki kez köye gelen manavın yolunu gözlüyoruz.

5. Ölen büyüklerimizden kalan ev, ahır, bahçe ve tarlalar 8-10 hisseye bölündüğü için kimsenin işine yaramıyor. Hak sahipleri birbiriyle anlaşamıyor. Birileri satmak istiyor, diğerinde o hisseyi satın alacak para yok. Sonuçta mallar ortalıkta zebil oluyor.

80-100 metrekarelik bir bahçede bir aileye yetecek meyve sebzeyi yetiştirme olanağı vardır. Hemen her evin önünde o kadar yer var. Biraz tamir bakım yapılarak evleri yaşanabilecek hale getirmek mümkündür. Türkiye konut sıkıntısı çekiyor. Bir taraftan da bakımsızlıktan yıkılan on binlerce konut var. Şehirlerin bunaltıcı ortamından sıkılan temiz havaya hasret insanlarımız çok. Kırsal alandan kentlere doğru olan nüfus hareketlerinin yol açtığı yıkımı durdurmak için bazı önlemler almalıyız.

KONUTLAR

Öncelikle köylerde terkedilmiş yapıları ve arazi parçalarını değerlendirmek üzere sözgelimi Kırsal Turizm Kooperatifi gibi bir tüzel kişilik oluşturulmalıdır. Bir yerleşim yerindeki boş kalan konutların sayısı ve durumu saptanmalıdır. Sahipleri veya varisleri ile görüşülerek boş kalma nedeni ve gelecekte taşınmazın nasıl değerlendirileceği öğrenilmelidir.

Satış veya kiralama konusunda ikna olurlarsa bir sözleşme yapılmalıdır. İyi durumda olan konutlar elden geçirilip eksikleri giderildikten sonra pansiyon olarak işletilmeli, uygun olanlar mevsimlik veya yıllık olarak kiraya verilmelidir. Bütün evler ve bahçeler bakımlı ve düzenli tutulmalıdır. Onarım bekleyen evlerin bahçelerindeki ağaçlara bakılmalı, bahçelerde sebze ve çiçek yetiştirilmelidir. Onarım sırasında su hasadı yapacak ve suyun tutumlu/dönüşümlü olarak kullanımını sağlayacak sistemler oluşturulmalıdır.

TARIM TURİZMİ

Eylemli olarak tarımsal ve kültürel etkinliklere katılarak doğal ortamda yaşamayı ve tatil yapmayı isteyen yerli ve yabancı gezginlere hizmet vermek mümkündür. Gerek ürün çeşitliliği, gerekse yerel beslenme ve besin hazırlama tekniklerimiz hayli ilgi çekecektir.

Salça, turşu, tarhana yapmak, hasır veya kilim dokumak, yün eğirmek, su dolabı ile kuyudan su çekmek, eşeğe veya deveye binmek gibi çok çeşitli etkinliklere yer verilebilir. Ev sahibi ailenin günlük işlerine katılmak bile ilginç olacaktır. Hava ve deniz yoluyla gelenlere aktarma hizmeti verilmelidir.

Bu seçeneğe yapılacak işlerin parasal yönden desteklenmesi yanında, yurdumuzun güzelliklerinin tanıtılmasını sağlayacak bir girişim gözüyle bakılmalıdır. Böylelikle yabancı dil bilen gençlerin yapabileceği birçok iş alanı sağlanacaktır.

OKUL BİNALARI

Yıkıntıya dönüşen okullar insana hüzün vermektedir. Mahallelerin en merkezi yerinde bir çöplüğü andıran çirkin görüntüler oluşmaktadır. En az 30 yıldır terkedilmiş olmalarına karşın temelleri ve duvarları sağlam gözükmektedir. Onarım yapılarak kullanılmaları mümkündür. Yerel ürünlerin işlenip paketlendiği bir işliğe dönüştürme seçeneği akla gelmektedir.

Diğer bir seçenek ise mevsimlik tarım işçilerinin barınacağı bir yer haline getirilmesidir. İlçe kaymakamlarının mevsimlik tarım işçilerine kısa süreli barınacak yer sağlama yükümlülüğü vardır. Çoğu kez göz ardı edilen bu hizmet hem güç koşullarda yaşam savaşı veren işçilere, hem de çalışacak insan bulamayan çiftçilere yarar sağlayacaktır. Göçmekte olan binalar ise büyük bir ekonomik kayba ve iç karartıcı çirkin görüntülere yol açmaktadır.