‘Kral çıplak’ demek yine bana düştü: O yürüyüş, fiyaskodur!

Bazen kendime öyle kızıyorum ki... Herkesin “Hülooooo” dediği yerde sen de koroya katılsana be adam! Sen de; “Yaşa, bravooo” deyip geçsene...Yok; ille de “Kral çıplak” diyeceğim.Diye diye, başıma gelmedik bela kalmadı ama hâlâ uslanmadım.***Beni bu defa kudurtan olay perşembe günü Ankara’da yapılan “Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet Yürüyüşü...”Yürüyüşe mi karşıyım?Kesinlikle hayır. Teröre karşı her protesto hareketini tüm kalbimle destekliyorum.Benim tepkim bu yürüyüşün yapılması için talimat verene, yapanlara, organizasyona ve basının abartmasına...***Bu yürüyüş, İspanya’daki meşhur “Teröre Lanet Yürüyüşü”nden esinlenme...Sadece Madrid’de 2 milyona yakın kişi yürümüştü. Yürüyüş tüm dünyada hayranlıkla karşılanmıştı. Bizde ise gazeteler ne kadar abartırsa abartsın; yürüyüşe katılanların sayısı taş çatlasın 50 bin kişi... Sayı böyle düşük kalınca dünya medyası da beklenen ilgiyi göstermedi.Peki; beklenen katılım neden olmadı? ***Çünkü bu yürüyüş bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ya da en azından “teşvikiyle” yapıldı. Nereden mi çıkarıyorum bunu? Düzenleyenler listesinden...Başı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çekiyor. Bu kurum, Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanlığında resmen bir “AKP’li işadamları örgütü”ne dö-nüştü. Diğerleri de farksız değil:Hak-İş... AKP’nin işçi örgütü!MÜSİAD... AKP’nin patron örgütü!Memur Sen... AKP’nin memur örgütü!TESK... AKP’ye boyun eğen esnaf örgütü!TÜSİAD... AKP’ye boyun eğen işadamları örgütü!Türk-İş... AKP’ye boyun eğen işçi örgütü!TZOB... AKP’ye boyun eğen ziraatçılar örgütü!Durun bitmedi: Bu yürüyüşün bir de “bireysel” katılımcıları var ki bunları Recep Tayyip Erdoğan’dan başka hiç kimse sokağa çıkaramaz!Örneğin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek... Korumalarını da almış; koşup gelmiş... Erdoğan’ın talimatı ya da onayı olmadan mümkün mü böyle bir şey yapması?Futbol Federasyonu Başkanı ve Demirören Şirketler Grubu Veliahtı Yıldırım Demirören de orada... Hani şu Recep Tayyip’ten fırça yiyince zırıl zırıl ağlayan Erdoğan Demirören’in oğlu... Hayatında bir kere eyleme mi katılmış?Diğerleri de öyle... Erdoğan istemeyecek de; Aydın Doğan’ın kızları yürüyecek ha? Hadi canım siz de...Peki; Erdoğan neden istedi böyle bir yürüyüşü? Basit: Teröristle pazarlığa giren hükümetlerini sütten çıkma ak kaşıkmış gibi göstermek için!Aynı amaçla yarın İstanbul’da da “şov” yapacak...Sanki terörü hortlatan kendisi değilmiş gibi, teröristleri kınayacak!***Dönelim konumuza: İşte; halk, katılımcılara baktı; bunun bir “iktidarı aklama etkinliği” olduğunu gördü. Türkiye Barolar Birliği, TÜRMOB, Vatan Partisi, TGB gibi tamamen iyi niyetli yurtsever kuruluşların varlığına rağmen bu yürüyüşe beklenen ilgi gösterilmedi.***Ayrıca dünyanın her yerinde bu tür eylemler pazar günleri yapılır. Başkent değil, en kalabalık kent seçilir. Bizimkiler ne hikmetse perşembe günü saat 16:00’yı ve İstanbul dururken Ankara’yı seçtiler. Bunda da bir bit yeniği var ya; hadi hayırlısı...*** Bu ülkede son 10 yılda yapılan bütün mitinglere, büyük toplantılara, yürüyüşlere katıldım. Ama bu son yürüyüşün samimiyetine inanmadım. Bu yüzden de Ankara’ya gitmedim. Milyonlar da benim gibi düşünmüş olmalı ki sonuç ortada: Onca abartmaya karşın en fazla 50 bin kişi...Tek başıma çağrıda bulunup “Hadi; terörü protesto için Taksim’de toplanıyoruz” desem, 500 bin kişi toplanırız...***Kısacası; iyi niyetli katılımcılardan ve destekçilerden özür dilerim ama...Kral Çıplak: AKP’li ve Melih Gökçek’li terörü protesto yürüyüşü, ancak bu kadar olur!
156+129!Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası Ethem Arık isimli okurumuzda... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsamustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.***“Abdullah Bey...Önceki akşam NTV’de siyasi etikten, demokrasiden, şeffaflıktan söz ettiniz... Karşınızdaki sözde gazetecilerden biri bile size, ‘Madem demokratsın, madem şeffaflığa inanıyorsun, madem siyasetçilerin hesap vermesi gerektiğini savunuyorsun, o zaman şu Mustafa Mutlu denen adamı neden 1 yıldır susturmuyorsun?” diyemedi!Ben artık size inanmıyorum Abdullah Bey; ağzınız başka, saçınız başka oynuyor... (Mustafa Mutlu’nun notu: Ethem Bey burada saç yerine başka bir sözcük kullanmış ama ben o sözcüğü kullanamazdım...) Takke düştü, keliniz göründü. Aynaya baksanız siz de göreceksiniz ama; bir türlü bakmıyorsunuz ki...”
GÜNÜN SORUSUSorum MHP Genel Başkan Yardımcısıyken partisinin kararlarını çiğneyip seçim hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan, dün de AKP’den milletvekili adaylığı açıklanan Tuğrul Türkeş’e:Batan gemiye ya kurtarma ekipleri ya da hırsızlar gider...
MART’TA YENİ BİR SEÇİM!Partiler, 1 Kasım seçimleri için aday listelerini dün açıkladı.Bana göre CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Vatan Partisi’yle işbirliği fırsatını teperek yanlış yaptı.MHP lideri Devlet Bahçeli, Meral Akşener’i devre dışı bırakarak “güç gösterisi” yaptı...AKP’de yine Erdoğan’ın dediği oldu...Bu listeler, sandıktan 7 Haziran’dan farklı bir sonuç çıkmasını sağlar mı?Bana göre hayır...Belki söylemesi erken ama... Siz ilkbahar aylarında bir seçime daha hazır olun!Tabii; o gün Türkiye’de yeni bir seçime gidilecek “huzur havası” hâlâ kalırsa!
GÜNÜN İSYANI7 Haziran’da oy kullanan 650 bin seçmen, 3 ayda buharlaşmış... İddialara göre iktidar partisi, muhtarların da desteğiyle muhalefete oy veren 650 bin seçmenin kayıtlarını sildirmiş... Sadece İstanbul’da 145 bin kişinin isimleri listelerden çıkarılmış... İsyanım Yüksek Seçim Kurulu’na:Aylardır konuşulan bu iddiayı araştırıp neden gereğini yapmıyorsunuz?