Krize Vatan Partisi çözümü
Türkiye 1945 sonrası girdiği “Küçük Amerika” sürecinde, 1980 yılında yaşadığı büyük kırılma ile Atlantik sisteminin içinde yıllarca bocaladı. 2014 sonrası Sn. Erdoğan yönetiminin milli kararlar almaya yönelmesi, Türkiye ekonomisinde de olumlu gelişmelere yol açmaya başladı. Özellikle mili savunma sanayindeki gelişmeler bu dönüşüme örnek gösterilebilir.
2018 yılı Ağustos ayında Rahip Brunson krizi, 2020 yılı pandemi, 2021-2022 dünyada artan enerji-gıda-ham madde fiyatları sonrası zaten kırılgan olan ekonomimize bir de 2023 6 Şubat depremi üstüne gelince kriz olağanüstü boyutlara ulaştı.
KELİN İLACI OLSA...
Sn. Erdoğan ve Cumhur ittifakı 2014 yılından bu yana tersi ifadeler kullansalar da, kurtuluşu en iyi bildikleri yol olan batıya sarılmakta buldu. Ekonominin başına Sn. Şimşek’i getirerek Batı'dan sermaye bulacağı ve krizi atlatacağı sanısına kapıldı. Halbuki “kelin merhemi olsa” misali, Batı'nın Türkiye’ye derman olma şansı zaten yoktu. Ama batan Atlantik Türkiye’nin kendisine sarılması ile belki kendisini kurtarabilir ya da Türkiye’yi de kendisi ile birlikte suyun derinliklerine çekebilirdi.
20 Temmuz’da yapılan Merkez Bankası PPK toplantısı sonucu politika faizinin sadece 2.5 puan arttırılması Ak Parti içinde Mehmet Şimşek politikalarına direncin arttığını gösteriyor. Yoksa Merkez Bankası'nın şimdi yüzde 25-30’laragelmesi gerekirdi. Bir nevi fren mekanizması Mehmet Şimşek-Gaye Erkan ikilisini durduruyor.
Bu krize gereken yanıtı verme konusunda gerek Cumhur gerekse Millet İttifakı bileşenleri ve diğer Meclis'te bulunan partilerden farklı tek çözüm önerisi Vatan Partisi'nden geldi.
Vatan Partisi sistem içi ve Atlantikçi öneriler yerine; devrimci, devletçi, halkçı önerilerle halkın karşısına çıktı.
YEDİ MADDELİK ÖNERİ
Bu öneriler şunlardı:
1-Kazanca göre vergi:
Krizin yükünü dar gelirli milyonların sırtına yıkan KDV-ÖTV gibi dolaylı vergiler yerine, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacak vergi sistemini kuracağız. Toplumda gelir adaletini sağlayacağız.
2-Ülkeden kaçırılan kaynaklar:
Yurtdışına kaçırılan 500 milyar dolar, devlet otoritesiyle getirilecek. Yatırıma ve istihdama yönlendirilecek.
3-Yüksek banka karlarına vergi:
Bankalar her yıl yüksek vergi elde etmektedir. Türkiye faize çalışmaktadır. Banka karlarına bir defaya mahsus yüzde seksen oranında kurumlar vergisi uygulanarak elde edilen kaynak üretime yönlendirilecektir.
4-Komşulardan ucuz enerji:
Döviz açığını oluşturan ana konumuz enerji ithalatı ve enerji fiyatlarıdır. İran, Rusya ve diğer komşu ülkelerden enerji ucuza alınacaktır. İran’a yönelik ABD ambargosu tanınmayacak, özellikle İran ve Rusya ile mal takası yöntemiyle yapılacak enerji ithalatı, ülkemizin döviz ihtiyacını sona erdirecektir.
NATO’da doğal gaz ve petrol yok. Komşularımızda var.
5-Kamulaştırma:
Enerji üretim ve dağıtımı kamulaştırılacaktır. Rusya’dan ucuza aldığımız akaryakıt, rafineri şirketlerinin cebine dolmayacak, üreticimiz ve halkımız ucuz enerji kullanacaktır.
6-Lüks Tüketime vergi:
Çok büyük miktarda döviz lüks otomobil ithalatı ve lüks tüketime harcanmaktadır. Lüks ithal tüketim mallarından alınan vergiler bugün alınanın iki katına çıkarılacaktır.
7-Fahiş kiralara fren:
Konut ve işyerlerinde kira bedellerinde üç yıl süreyle artış yapılamayacak, yeni sözleşmelerde tavan fiyat uygulamasına gidilecek, fırsatçılık amacıyla boş tutulan konutlar vergilendirilecektir. Her aile 5 yıl içerisinde konut sahibi yapılarak konut yatırım aracı olmaktan çıkarılacaktır.
Vatan Partisi, içinde bulunduğumuz krizden ancak yukarıdaki uygulamalar devreye alınırsa çıkılabileceğini dile getirmektedir. Vatan Partisi çözümleri bugün uygulanması gereken tek politika demetidir.