Kulüplerimizin stratejik hataları

FUTBOL kulüplerimizin, bonservislerini Avrupa kulüplerine sattığı gençlerimizin oynadıkları futbol ve elde ettikleri başarılar elbette bizi gururlandırıyor. Ancak senelerdir kendi Süper Ligimiz ve milli futbolumuzda darboğazdan geçiyor oluşumuz, tablonun pek de sevinilecek bir yanı olmadığını gösteriyor bizlere.

BAŞARI PARAYI GETİREBİLİRDİ

Zamanında genç ve potansiyel sahibi futbolcularımızı kulüplerin bütçelerini kurtarmak amacıyla büyük paralarla Avrupa kulüplerine satmamız, uzun senelerdir karşımıza “ters orantı” olarak çıkıyor. Gençlerimizi kulüp bütçesi içerisinde mutlu ederek tutmamız ilerisi için başarıya atılacak ilk adım olabilirdi. Kulüplerimiz yetenekli oyuncuları kadrosunda tutsaydı, parayı ön plana almanın ne kadar yanlış olduğunu 20 senedir yaşamak zorunda kalmazdık.

DİĞER ÜLKELERİN KULÜPLERİNDE...

Birçok Avrupa kulübünde olduğu gibi, kadro istikrarı başarıyı, başarı da beraberinde parayı getiriyor. Halen dış ülkelerde futbol oynamakta olan bazı gençlerimizin yanlış adreste olduklarını anlamaları için saat 12'ye beş kalayı da geçmek üzere. Belki de geçti bile.

“Bile bile lades”e düşmeyelim artık. Lütfen...

BAŞAKŞEHİR'İN ÇIKIŞI

Sayın futbolsever kardeşlerim, Süper Lig'de son haftalara damga vuran takımlardan birinin Başakşehir olduğunu görüyoruz. Peki Başakşehir ne yaptı? Kulübü başarıya götüren tılsımın adı ne? Süper Lig'de 15'inci haftanın ardından puan cetveline baktığımızda Başakşehir 25 puanla 5'inci sıraya yerleşti bile. Alt sıralardan kurtulup üst basamaklara doğru adım adım yükselen turuncu-lacivertliler, Trabzonspor'u yakalayabilmek için mücadele eden Konyaspor, Fenerbahçe ve Hatayspor'un hemen ardında yer alıyor.

Başakşehir'in başarısında en büyük etken hiç şüphesiz birlik ve beraberlikten doğan güç. Teknik direktör değişimi ile göreve Emre Belözoğlu getirildi ve birbirine kenetlenen oyuncuların aynı kimyada buluşmasını sağladı.

Şimdi düşünüyorum da, Emre Belözoğlu sezon başından bu yana Başakşehir Futbol Takımı'nı çalıştırmış olsaydı, acaba şimdi lig cetvelinin neresinde olurlardı? Muhakkak ki bir-iki basamak daha yukarıya tırmanmış halde şampiyonluk yarışına katılma şansları olurdu diye cevaplayabilirim. Emre Belözoğlu, futbolculuk yeteneklerini şimdi de teknik direktörlüğüne yansıtmış durumda. Türk futbolunun Belözoğlu gibi yeni teknik direktörlere çok ihtiyacı var.

TRABZONSPOR’U YAKALAMAK ZOR OLACAK

Yoluna lider ve namağlup biçimde devam eden Trabzonspor, son olarak Adana Demirspor’u 2-0 yenip puanını 39’a yükseltti. Karadeniz Fırtınası, en yakın rakibinin 12 puan önünde yer alıyor. Bordo-mavililer, Süper Lig’in ikinci yarısında da bu tempo ile yola devam ederse Karadeniz ekibi ve başarılı teknik direktörü Abdullah Avcı’yı yarışta yakalamak çok zor olacak.

SERGEN YALÇIN’A GELİNCE...

Geçen sezon Galatasaray ve Fenerbahçe’nin son üç-dört hafta içerisinde oynadığı canlı futbol şampiyonluğa yetmemiş ve Beşiktaş az farkla da olsa şampiyonluk ipini göğüslemişti. Ancak içinde bulunduğumuz 2021-2022 Süper Lig sezonu başından bu yana Sergen Yalçın ve Beşiktaş takımı çaptan düştü, başarıdan çok uzaklaştı. Beşiktaş, futbolunu Sergen Yalçın ile yenileyebilecek mi? Buna olumlu bir cevap vermek çok zor.

Yalçın, son açıklamasında taraftarın yardımını bekler gibi, “Taraftarla geldim, taraftarla giderim” diyerek yönetimi bir bakıma es geçti. Bu da yönetim ile arasındaki bağların epey incelmiş, hatta kopma noktasına gelmiş olduğunu gösteriyor. Her iki tarafın kalp kırmadan yollarını ayırması, hem Beşiktaş yönetimi hem de Sergen Yalçın için en sağlıklısı olacaktır.

Kalın sağlıcakla sayın futbolseverler kardeşlerim.