Kumpasa canıyla isyan eden Yarbay Ali Tatar'a sevgiyle...

Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in önüne bir dosya konulduğunda tarihler Ağustos 2009’u gösteriyordu. Dosyada “Amirallere suikast” yapılacağı iddia ediliyordu. Her şey yalandı. “Amirallere suikast” FETÖ’nün bir tertibiydi. Bu kumpas daha sonra başka dosyalarla birleştirilerek “Poyrazköy Davası”na dönüşecekti

Poyrazköy davasının son tutuklu sanıkları Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Hüseyin Hançer ve Eren Günay 27 Ocak 2014 günü tahliye oldular. Haklarında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet cezası isteniyordu. 87 sanıklı davada herkes tahliye oldu. Sadece Deniz Yarbay Ali Tatar geri gelmedi!

TATAR’I ÖLÜME GÖNDEREN İSİM

Yarbay Ali Tatar tahliye edildikten sonra savcının yeni hiçbir delil sunmadan yaptığı tutuklama kararını kabul eden yargıçlardan biri Metin Özçelik’ti. Daha sonra Metin Özçelik’e, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından "silahlı terör örgütü üyeliği" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 10 yıl hapis cezası verilecekti.

Ali Tatarın’ın ölümüne neden olması Metin Özçelik’in en büyük suçuydu ama tek suçu bu değildi.

Balyoz davasında, özellikle tutukluluk halinin devamına karşı yapılan itirazların değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ydi. Metin Özçelik, o mahkemenin üyesi olarak bütün talepleri reddediyordu.

İstanbul Askeri Casusluk davasında ağır mahkumiyetler veren 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanlığını Özçelik yapıyordu.

Özçelik, Emniyet İstihbarat'ın düzenlediği ve fotoğraflarını ilk kez Odatv'nin yayınladığı iftar yemeğinde de yer almıştı.

Ergenekon tertibinde İşçi Partisi (Vatan Partisi) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Avukat Nusret Senem, Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan ve Hikmet Çiçek hakkında tutuklama kararı veren de Özçelik’ti.


GÖĞSÜ DARALAN YARGIÇ

Doğu Perinçek, kendisini tutuklayan Metin Özçelik için 13 Nisan 2008 tarihinde şöyle yazmıştı:

“Beşiktaş’ta bir yargıç kürsüde, yüzüme bakamıyor, göğsü daralmış, derin derin soluklanıyor. O’na nasıl yardım edebilirim, vicdanına oksijen mi çekmek istiyor diye düşünüyorum. Hayır, tersine vicdanına oksijen gitmesin istediği için göğsü sıkışıyor. İnsanın vicdanına direnmesi zor iş!

“Düzen kurulmuş, Fethullahçı Gladyo tezgâhı çalıştırıyor. O tezgâhın tıkır tıkır işlemesi ile göğsü daralan yargıcın ve çocuklarının kurulu düzeni ister istemez aynı sistemde buluşuyor.”

DİĞER KATİL PEHLİVAN

FETÖ'cü savcı Süleyman Pehlivan, “Amirallere suikast” tertibinin soruşturmasını yürütürken Yarbay Ali Tatar'ı ikinci kez ifadeye çağırıp intiharına yol açan dönemin özel yetkili savcısıydı. Bunun ödülü olarak, AKP iktidarı tarafından 2011 yılında Yargıtay 19. Ceza Dairesi üyeliğine layık görülmüştü. Danıştay cinayeti katili Alparslan Aslan’ın silah aldığı Süleyman Esen’in tahliye kararını talep eden de Süleyman Pehlivan’dı.

Pehlivan hakkında, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gözaltı kararı çıkartıldı. Yakalanması istenen 140 Yargıtay üyesinden biri olan Süleyman Pehlivan, kararı duyduktan sonra firar etmiş, daha sonra Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gidip teslim olmuştu.

“NE YÖNETECEK ORDU, NE YAŞAYACAK BİR ÜLKE BULAMAYACAKSINIZ”

“Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ne yaşayacak Cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız. Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum...” Deniz Yarbay Ali Tatar'ın, 19 Aralık 2009 sabahı ölümünden saniyeler önce eşi Nilüfer Tatar’ın eline sıkıştırdığı mektubunda son cümleleri bunlardı. Son ses banyodan geldi. Silah bir çığlık gibi patlamıştı. Seni hiç unutmayacağız Ali Tatar. Rahat uyu!