Kürecik radarının imha sistemi Türkiye'de yok
Kürecik Üssü’nün teknolojik altyapısı ve faaliyetleri, Türkiye’nin güvenlik stratejisine aykırıdır ve düşman kuvvetlere hizmet etmektedir. Yazımızda bu durumu açık kaynaklardan faydalanarak siz değerli okurlarımızın dikkatine sunacağız. Öncelikle Kürecik Üssü’nde kurulu olan AN/TPY-2 radar sisteminin çalışma ilkesiyle ilgili kısa bir teknik bilgi aktararak başlayalım.
Bu radar sistemini üreten Raytheon firmasının internet adresine girdiğimizde sistemin hareketli olduğunu görüyoruz. Yani rahatlıkla yönünü değiştirip hava taraması yapabilirsiniz. Bununla birlikte bu radar sisteminin iki modunun olduğu da gözükmektedir; birinci mod, balistik füzeyi tespit ediyor, ikinci mod ise tespit edilen balistik füzeye kitlenip koordinat bilgisini THAAD hava savunma sistemine gönderiyor. THAAD ise gelen balistik füzeyi imha amaçlı karşı roket ya da füze gönderen bir hava savunma sistemidir. Bu sistemin üreticisi de Lockheed Martin’dir. Tabii ki iki firma da ABD menşeilidir. Bu iki sistem her nerede kurulu ise birbiriyle iletişim kurabilmekte ve veri aktarabilmektedir. Bununla eş zamanlı unsura kitlenerek imha işlemini gerçekleştirmektedir.
AN/TPY-2 (Radar Aracı) ve THAAD (İmha Aracı) kurulu olan ülkeler neresi?
Füze savunma sistemlerinin geliştirilmesini teşvik eden, bununla birlikte sistemlerin konuşlandırılmasında önemli rol oynayan ve bir ABD kuruluşu olan Missile Defense Advocacy Alliance (MDAA) sitesinden edindiğimiz bilgilere göre; bu sistemlerin ilk parçası olan AN/TPY-2 radar aracı üretimi için 2007 yılında Raytheon firması ile ABD Füze Savunma Dairesi (Missile Defense Agency (MDA)) arasında bir anlaşma yapılmış. Aynı yıl ileri tabanlı gözetleme için AN/TPY-2 radar sistemi Japonya’ya konuşlandırılmış. Ne tesadüf ki Türkiye’de o tarihlerde “Ergenekon” süreci başlamış, Türkiye’nin milli güçleri zindanlara atılmıştır. Peşinden 2008 yılında İsrail'in Negev çölündeki Nevatim Hava Kuvvetleri Üssü'ne AN/TPY-2 radar sistemi konuşlandırılmış. Bu süreçte Türkiye’de bu sisteme karşı çıkabilecek ne kadar milli isim varsa FETÖ marifetiyle içeriye alınmış ve 2011 yılında ABD eliyle Kürecik’e AN/TPY-2 radar sistemi konuşlandırılmış, yönü İran’a çevrilmiştir! Peşinden 2012 yılında Katar'daki Al Uedid Hava Üssü'ne, 2011 yılında da tekrar Japonya’ya AN/TPY-2 radar sistemi konuşlandırılmıştır.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC)’ne karşı 2013 yılında ilk kez Guam’a bir AN/TPY-2 ve THAAD sistemi aynı anda konuşlandırılmıştır. 2017 yılında Güney Kore’ye, 2018 yılında Suudi Arabistan Krallığı’na, 2019 yılında İsrail’in Negev Çölü’ne ve aynı yıl Romanya’ya da bir THAD sistemi konuşlandırılmıştır. Bununla birlikte ABD yapımı THAAD ve AN/TPY-2 sistemleri ABD’de de birçok konumda bulunmaktadır.
Burada dikkatimizi çeken en önemli husus şudur: Türkiye dışındaki birçok ülkede THAAD sistemi kurulmuşken Türkiye’de sadece AN/TPY-2 radar sistemi kurulmuştur. Yani topraklarımızda kurulu olan radar sisteminin imha sistemi biz de yok! Başka ülkelerin güvenliğini sağlıyoruz; ancak iş kendi güvenliğimize geldiğinde bize imha sistemi verilmemiş.
İran’ın İsrail’e misilleme yaptığı gün AN/TPY-2 nereye veri aktardı?
Yıllardır Filistin’e zulüm üstüne zulüm uygulayan İsrail’de THAAD imha sistemlerinin bulunduğu ve bu sistemlerin Kürecik'teki AN/TPY-2 radar sistemlerinden gelen veriler doğrultusunda çalıştığı biliniyor. O halde soruyoruz: İran'ın İsrail'e misilleme yaptığı gün Kürecik'ten İsrail'e veri aktarıldı mı? Kürecik Radar Üssü İsrail’e ve ABD’ye hizmet etti mi? Gönül istiyor ki bir yetkili çıksın ve Türkiye'nin siyonistlere hizmet etmediğini açıklasın. Ancak durum ortada, İran'ın İsrail'e saldırdığı gece Kürecik Radar Üssü İsrail'i korudu. Yani; Filistin'in ve İran'ın karşısında yer aldık.
İsrail’in Filistin’e zulmü bitsin isteyenler, Kürecik'in kapatılması için de ses çıkarmalıdır. Ancak bu konu ülkemiz açısından sadece Filistin düzleminde değerlendirilmeyecek kadar önemlidir.
Ergenekon sürecinde ülkemize yerleştirilen, vatanımıza tek bir faydası olmayan ve imha sistemleri başka ülkede olan Kürecik Radar Üssü neden Türk ordusuna devredilmez? Bununla birlikte imha sistemi Türkiye’de olan S400 Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi neden bu kadar ABD’yi rahatsız etmekte? Bu sorular yüksek siyaset kurumları ve Türk milleti tarafından cevaplanmalı, tam bağımsız Türkiye'ye ulaşmak için güvenlik politikalarını gözden geçirilmelidir. Emperyalizmi/siyonizmi yenmede ve yeni dünyanın kuruluşunda Türkiye öncü bir ülke olmalıdır.