'Küresel hegemonya savaş istiyor'

Rusya Siyasal Bilimler Akademisi, ABD ve Kanada Çalışmaları Enstitüsü, Politik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Başkanı Vladimir Batyuk, eski NATO genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in The Wall Street Journal için kaleme aldığı son makalesini analiz etti. Rasmussen makalesinde bugün yaşanan uluslararası saflaşmayı şu sözlerle özetliyordu:

"ABD mevcut kamplaşmada dünyayı Rusya, Çin ve Kuzey Kore tarafından temsil edilen şeytani güçlere karşı koruyan tek polis gücü olarak kalmalı. Zira Avrupa, küresel bir rol oynayamayacak kadar zayıf ve bölünmüş durumda..."

TEK KUTUPLU DÜNYAYI KABUL ETMEYENLER HEDEFTE

Rasmussen'in yaklaşımını, batının uluslararası ilişkilere yönelik klasik yaklaşımı olarak yorumlayan Batyuk, bu denklemde batının sözde 'iyi güçleri', doğunun ise diktatörlük olarak etiketlenen 'şeytani güçleri' temsil ettiğini ifade etti.

Rasmussen'in makalesinde atıfta bulunduğu Libya ve Ukrayna'daki yıkım ve diğer ülkelerdeki kaotik manzaraların soğuk savaş sonrası yürütülen ABD ve NATO politikalarının bir sonucu olduğunu vurgulayan Batyuk, ABD'nin dünyadaki tüm ülkelerden kendi ulusal çıkarlarını bir yana bırakıp ABD çıkarlarını savunmalarını istediğini söyledi. Batyuk'a göre bu isteği reddeden tüm uluslar küresel hegamonya tarafından "dikatör ve baskıcı" olarak etiketlenmekte.

ABD'nin Rusya'ya yönelik genel bakışına da değinen Batyuk, ABD'nin gözündeki Rus tehdidini şu sözlerle açıklıyor:

"ABD egemen sınıfları, Rusya'nın kıtalararası balistik füzeler konuşlandırmasını değil, Rusya'nın, ABD'nin soğuk savaş sonrası kurmaya çalıştığı tek kutuplu dünya düzenini reddetmesini gerçek bir tehdit olarak algılıyor."

ABD VE AB POLİTİKALARI ARASINDA KIRILMA YAŞANIYOR

Son tahlilde, ABD'nin mevcut gücünün 'küresel jandarma' rolünü oynamak için yetersiz olduğunu ifade eden Batyuk, "Avrupa; Rus tehdidi, BREXIT, mülteci krizi, terörizm ve diğer sosyal ekonomik problemlerle çalkalanırken, ABD hızlı bir biçimde güçlerini Asya Pasifik bölgesine kaydırıyor" dedi.

ABD'nin yeni başkanının, Doğu Avrupa'daki asker gücünü arttırmak için Ortadoğu ve Pasifik'teki askeri varlığını bu bölgelere kaydırması gerekeceğini ifade eden Batyuk, Avrupa'daki güçlerin Rusya ile karşı karşıya gelmeye pek gönüllü olmadıklarını, bu durumun da ABD ve Avrupa arasında kuvvetli bir kırılmaya yol açtığını ifade etti.

Batyuk, makalesinin bitiminde ABD ve Rusya arasındaki tansiyonun önümüzdeki süreçte artacağına dikkat çekerek, ABD egemen sınıflarının bu gerilimi körüklediğini işaret etti.