Kurtlar sofrasında Türkiye-Suriye -(TAMAMI)
Türkiye ve Suriye muhtemel bir savaş için karşılıklı hazırlıklara başladıkları şu sıralarda, halen Türk keşif jetinin Akdeniz üzerinde vurulmasının nedenlerini ve iki pilotun durumlarını aydınlatan bir bilgi yok. Kafalar karışık. Sorular hep aynı;
-Türk keşif uçağının oradaki işi neydi?
- Pilotlar bu emri kimden almıştı?
-Uçak Suriye karasularında uçaksavar ateşiyle mi, yoksa uluslararası hava sahasında bir füzeyle mi düşürülmüştü?
İşte tam bu sıralarda Uludere olayında istihbaratın ABD kaynaklı olduğunu açıklayan Wall Steet Journal bu konuda da ilginç bir açıklamayla kafaları daha da karıştırdı. Gazetenin haberine göre:
“Uçak Suriye hava sahası içindeydi ve uçaksavarla düşürülmüştü” Amerikan gazetesi TC. Başbakanı’nın grup konuşmasında söylediklerini yalanlamış oluyordu. Ankara susmaya devam ediyordu! Açık ve net bir şekilde uluslararası sorun haline gelen Türkiye-Suriye gerginliği 30 Haziran Cumartesi günü İsviçre’de kurulan bir “Kurtlar sofrasına” taşındı. Sonuç ne olacak? derken bir bakıldı ki: “Dağ yeni bir Annan Planı” daha doğurmuş. Belirsizliği ortadan kaldıracak formüle göre; Suriye’de ulusal bir hükümet kurulacak ve seçimlere gidilecekti. Peki; Esad ne olacaktı. Rus Dışişleri Bakanı’nın direnişini kırmak mümkün olmuyordu. Askeri bir müdahale için Bayan Clinton çırpınıyordu:
Peki “Kurtlar sofrasının” menüsünde neden Suriye ve Türkiye bulunuyordu?
Geçen hafta 16 ülkenin dışişleri bakanları bir araya gelerek ortak açıklamada bulunmuştu. Önce özetle açıklamaya bakalım;
Avrupa Birliği’nin 27 üyesinden sadece 16’sının Dışişleri Bakanı bu makaleyi imzalamış. İmzalamayanlar arasında Sayın Başbakan’ın kısa bir süre önce görüşüp, “ilişkilerimizde yeni bir sayfa başlatıyoruz” dediği AB’nin kilit ülkelerinden Fransa da var. İngilizce olan metinde, Türkiye’nin ekonomik gelişimi, bölgede oynadığı rol, Esad rejimine yaptığı baskılar genellikle Türkiye’yi övücü sözlerle anlatılmış. Devam ediyor ve üyelik süreci, şimdiye kadar ülkede askerlerin siviller tarafından denetimi ve yargı reformu alanlarında olumlu sonuçlar alınmasına katkıda bulunduğu öne sürülüyor. Düşünce özgürlüğü, kadın hakları ve azınlıkların korunması alanlarında daha fazla reforma ihtiyaç duyulduğu kaydedilerek , yeni Anayasa çalışmalarının bu alanda çok önemli bir fırsat yaratacağı görüşüne yer verilmekte.
Cenevre toplantısından az önce dışişleri bakanlarının bu düşüncelerini açıklamaları, sofranın düzeninin ne olacağını size anlatmıyor mu?
Petrol savaşları
Kurtlar sofrasında görülen ABD destekli Suriye-Türkiye sorunu henüz çözülmüş değil. Ama soruna emperyalist devletlerin Ortadoğu’daki nüfus kavgalarının neden olduğunu bilmek için kahin olmaya gerek yok.
19. yüzyılın sonlarına doğru petrolün önem kazanması üzerine Ortadoğu petrolü dünyanın şeklini değiştirip, ülkelerin ilgisini çekerken Ortadoğu’daki petrole sahip devletlerin kaderini de çiziyordu. Zamanla Ortadoğu petrolleri savaşlara neden oldu. Emperyalist devletleri işte bu kurtlar sofrasını kurup, dünyanın maden rezervleri bir güzel paylaşıyorlar.Yeni kuşaklar bu gizli petrol savaşlarını İkiz Kuleler maskaralığı ve Irak ordusunun çölde kaybolmasıyla öğrendi. Elbette o petrole bulanmış kuş filmiyle!
Oysa eskiler İsmet Paşa’nın Lozan’da en az 10 yıl yaşlandığı bilirler. O zaman ortada Musul vardı ama Musul’u ve petrolü kurtarmak mümkün olmamıştı. İşin özeti şu; Suriye-Türkiye gerginliğini yaratan Amerikan havai fişeğinin kaynağı, Suriye topraklarındaki petroldür. Bana gelen pek çok mesajda hep aynı soru var: “Suriye’ye Türk askeri girebilir mi?”
ABD ister, Rusya bugünkü tavrını değiştirir ve uzlaşırsa bal gibi girer. Peki Suriye’de ne olur?
Irak’ta ne olduysa o. Yani milyonlarca şehit, ırzına Amerikan askerinin geçtiği kadın ve çok kan, çok gözyaşı! Ya Türkiye neden bu savaşın içinde olmaya zorunludur? Elbette Eşbaşkan görevini yapmazsa neler olacağını bilecek kadar onlara o kadar yakınlaştı ki? Ya Türkiye ve TSK?