Kurucu Anayasalar-(TAMAMI)
Şu sıralar Başbakanın ve ana muhalefet partisinin gündeminde “Yeni Anayasa yapmak” var. Oysa 1921 Anayasası'ndan başlayarak-1876 dahil tüm anayasalarımız “Kurucu Anayasa” niteliğindedir. Bunu tarihi gerçekler söylüyor. 1.Meşrutiyetin ilanı ve 1876 Anayasası askeri bir hareketle yapılan ve Padişah Abdülhamit’e kabul ettirilen Anayasaydı. TBMM, 1921 Anayasası'nı da Kurtuluş Savaşı'nın sürdüğü sıralarda bir kurucu iradenin ürünü olarak yapmıştı. 1924 Anayasası da aynı iradenin ürünü kabul edilir. Yani meclisler değişik zamanlarda toplanarak ama kurucu iradenin tespit ettiği ilkelere dokunmadan, bazı değişikliklerle anayasaları tazelemiş, çağdaşlaştırmışlardır. 1961 Anayasası 1924 Anayasası'nı daha sosyal içerikli, daha özgürlükçü bir Anayasa olarak Kurucu Meclise yaptırmış ver halkoyuna sunmuştu. Beğenmesek de, 12 Eylül sonrası yapılan 1982 Anayasası da halktan seçilen Danışma Meclisi'ne yaptırılmıştı. Fakat 1961 Anayasasını yok sayıp güç kullanarak partileri de kapamıştı. Şimdi değiştirilmesi beklenen o işte o Anayasanın geride kalan parçaları olmalıydı. Tümden değiştirilmesi değil!
Geçen haftalarda Ulusal Kanal’da yayınlanan Politikanın Nabzı programında anayasa uzmanı Prof. Erdoğan Teziç şöyle demişti:
“-Anayasaların sivili, askeri olmaz. Anayasa Kurucu bir meclis ve irade tarafından yeniden yapılabilir. Yani bu Meclis hem sayısal yeterliliği az olarak toplandığından hem de kendisini Kurucu Meclis yerine koyarak yeni bir Anayasa yapamaz.”
Peki, kurucu sözü nereden gelmektedir. Rahmetli dostumuz Demirtaş Ceyhun bir programında bunu açıklamıştı:
“Constitution frenkçede (Batı dillerinde) bir yasa değil, Katolik Kilisesi’nin teokratik devletlerine karşı yüzyıllar boyu verilmiş kanlı mücadelelerin sonunda kurulan laik (seküler) devletlerin kuruluş sözleşmesi anlamına gelmektedir.”
Bu tariften hareketle Dr. Haluk Dural şu açıklamayı yapmakta:
“Çağdaş anlamda ilk Anayasa, sömürgecilere karşı verilen bağımsızlık savaşı ve 1776 yılındaki Amerikan devrimiyle kazanılan bağımsızlık sonrasında 1789’da kabul edilen Amerikan Anayasası'dır. 7 madde olarak hazırlanmış daha sonra 27 tane ek yapılmış, ancak ilk 7 madde aynen korunmuştur.
Görüldüğü gibi AKP, TÜSİAD ve benzeri çevrelerce çok öykünülen ABD Anayasası, bir toplumsal uzlaşmayla ve devletle birey arasındaki ilişkileri düzenlemek üzere yazılmamış, tam tersine sömürgeci İngiliz ve Fransızlara karşı savaşla kazanılan bağımsızlık sonrasında kurulan devletin yapısını ve işleyişini belirleyen bir ideoloji metni olarak “Kurucu İktidar” tarafından kaleme alınmıştır.”.
Hukuki durum Anayasaların kurucu meclisler tarafından yapılmasını gerektiriyorsa Meclis'te Yeni Anayasa hazırlıklarının amacı ne olabilir? İlk varsayım: Sonunda kurucu irade ve ilkeler konusunda toplumsal uzlaşmayı gerçekleştirmenin çok tartışmalı olacağıdır.
İkinci varsayıma gelince: Yeni Anayasa diyerek kolları sıvayan hazırlık komisyonları, ya kurucu iradeyi ve ilkeleri konusunda henüz açıklanmayan ön kabullerle, bir uzlaşmayı iktidarın istediği yönde ortak karara bağlamıştır. Ve Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen 1.,2.,3 ve 4. maddeleri konusunda ortaklık halindedir. Yani parlamentoda mevcut sayısal çoğunluğun dediği olacak ya da bazı muhalefet partilerinin “Kırmızı çizgilerini" açıklamasıyla meydan, sadece AKP ve tüm isteklerini kabul ettiren BDP’ye kalacaktır. Doğal olarak da Anayasa onların istedikleri yönde tümüyle değiştirilecektir. Bunun adı Yeni Anayasa değil Cumhuriyetin tasfiyesi olarak tarihe geçektir.
Bizden içtenlikle söylemesi.