Kurultay’ın mesajı-(TAMAMI)

CHP 34. Olağan Kurultayı’nın verdiği mesaj, CHP tabanının CHP yönetiminden hatta CHP Genel Başkanı’ndan farklı düşündüğünü kanıtlıyor.

Çarşaf listenin Genel Başkan tarafından hazırlanan ve kullanılmasını emrettiği anahtar listesi kıymet-i harbiyesi olmayan bir gereksiz telaşın ürünüdür. CHP delegeleri verdikleri oylarla ispatladılar ki:

“CHP, Atatürk ve İsmet İnönü’nün Müdaafa-ı Hukuk temeli üzerinde kurdukları Kemalist CHP’dir. Bu demektir ki; CHP tabanı, Atatürk’ün sorgulanmasına, İsmet Paşa’nın karalanmasına, ya da unutturulmak istenmesine tepkilidir. O, CHP’nin son sözü söyleyeceği karar organıdır. Altı Ok’ta yazılı ilkelerden; laiklikten, bağımsızlıktan, emperyalizme karşılıktan vazgeçemez. Kürtlere özerklik isteyen terör elebaşına ev hapsini önerenlere, ‘diğer partiler karar verirse başım üstüne’ demez. Sosyal Demokrasi adı altında yutturulmak istenen ve evrenselliğini ileri sürerek, işbirlikçilere kim olursa olsun batı tipi değil, Türkiye’ye özgü, iş ve emek hakkına bağlı olan, Sosyal yaşamda düzen değişikliğini yapacak bir parti olmaya devam edecektir. AKP yandaşlığını asla kabul edemez. Ecevit’in Genel başkanlığı zamanında (1972) verilen kararın Demokratik Sol olarak tanımlanan ve Ortanın Solundan bir adım daha atılan bu partide Neoliberal ya da katı liberal yollara da sapmayı hiç, ama hiç istenmemektedir. CHP işbirlikçi, çıkarcı çevrelere karşı olduğundan çok, Türkiye’nin bölünmesine de karşı bir parti olarak yaşamını sürdürecektir. (Bkz- Dünkü Aydınlık’ta Dr. Ali Nejat Ölçen’in ifadeleri ve açıklamaları) Ve CHP kurultayı parti içinde var olan anti laik gruplara da, bölücü uzantılara da karşı olduğunu kurultay kürsüsünden sözcüleri tarafından dile getirilen bir örgüt olarak istemektedir ki; CHP’liler Atatük çizgisinde olanlarla her türlü sol ilişkilere kucak açmaya da hazırdır. Yeter ki onlar art niyetli ve bölücü olmasınlar! Fantazilere, Tanzimat’tan gelen batı taklitçiliğine de iyi bakmaz, hele tarihi CHP’nin başına ‘yeni’ eklenerek yenileşeceğine hiç inanmaz.”

Kılıçdaroğlu ne yapmalı?

CHP Genel Başkanı’nın hâlâ söylemeye devam ettiği Yeni CHP, Değişen ve Dönüşen CHP safsatalarının da boş laflardan ibaret olduğuna, 34. Kurultay noktayı koyduğuna göre Genel Başkan bu sonu olmayan maceradan ve bazı muhaliflerine “karşı geleni partiden atarım!” tehditlerinden de acele vazgeçmelidir.

Yeni kurultaydan kurtulamaz

Bu kurultayda tek aday olarak Genel Başkanlığı elinde tutmaya bir süre daha devam edecek, Genel Başkan asla dokunulmaz değildir ve eskisi gibi davranmaya devam ederse Kurultay ve CHP’nin en yüksek organı delegeler topluluğu, oylarıyla ne olacağını göstermiştir. Eğer AKP’leşme devam eder, Türkiye’nin gündemindeki Anayasa’da Atatürk ve ilkeleri tartışmaya açılır ve kazara oradan “Emriniz olur” yahut “Akil Adamlar” saçmalığı devreye sokulursa yeni bir olağanüstü kurultaydan CHP’yi kimse kurtaramaz.

Bunları CHP listesindeki oy sıralamalarına bakarak söylüyorum. O listelerde başı çeken Adnan Keskin, Haluk Koç, Ercan Karakaş, Murat Karayalçın, Gülsün Bilgehan- İnönü’nün torunu- beklenir ki buna izin veremezler. İzin verirlerse ne olur? Varsayalım ki, gelişmeler karşısında AKP yerel seçimleri öne almıştır. CHP giderek küçülür ve bir bakılır ki, CHP’li seçmen Kılıçdaroğlu ve ekibinden oyunu esirgemek zorunda kalabilir.

2010 yılından bu yana sesi soluğu çıkmayanlar 17-18 Temmuz’da seslerini yükseltmişlerdir ki; CHP’nin yolu Atatürk’ün yoludur. 2010’dan beri kendi milletvekillerini Silivri’den kurtaramayan ve Cumhuriyet’e eksen kayması yaptırmak isteyenlerin dümen suyunda gitmek değil, CHP ye yaraşan; eski ve itilmiş CHP’lileri hatta tüm solu bir çatı altında toplamak olmalıdır. Bilmem güvendiğim CHP dağlarına kar mı yağar, yoksa bereketli ve özgürlükçü yağmurlar mı?

Atatürkçüleri bağrınıza basın

Açın kollarınızı ve Atatürkçü ve Kemalistleri bağrınıza basın.

34. Kurultay’da hep bekledik ki; bu partinin köklerinden sayılan iki kişi sessiz kaldı: Deniz Baykal ve Önder Sav.

Okurlarım soruyorlar: Neden acaba? Ben de merak ediyorum sahi neden susmayı yeğlediler ki?