Kutlu Sövgü II

Göklere uçuruyorum işte sizi, kutlu sözlerle hem,
Doğal hakkınızdır diye, kabul buyurun lütfen,
Siz ki madem vazgeçmediniz millete sövmekten.
Komünizmle mücadele yorganı altında fuhuş yaptınız,
Hay maşallah, kıskanırdı sizi görse Bediüzzaman,
Ilımlı İslam döşeğinde katille kucak kucağa yattınız.
Bak ki terslik zuhur etti de takke düştü göründü tekke:
Tarikatlarınız tosladı 15 Temmuz barikatına,
Zaviyesini kaybetti ümmet, çakıldı millet betonuna.

***

Her anım tespih etmekle geçiyor adınızı hocam,
Varlığınız kainatın darlığına sığmıyor ey asil solucan.
Yaratanın önünde derecesiz övüyorum namınızı:
Bilim dünyası sığınıyor rütbeyi imanınıza sizin.
Tane tane saydırıyorum ceddi müceddid zekanıza,
Haçlı kıyakçılığınızı taktir ederek yerden göğe zikirle.
Kanatsız uçmak post marifetidir zatınızın zaten,
Dönün diyoruz, bitsin bu yurt hasreti nakli muhacirin,
En sadık sızıntılarınız kendini ele verdi bu yüzden.
Nasrettin Hoca'nın merkebini gönderiyorum akilden akil,
İnsanlık halidir, görün diye geçmişinizi acilen,
Ya siz ona ters bineceksiniz, ya o size binecek düzden.

***

Vallahi, en kati, en kalbi duygularla yazıyorum:
Kabir azabı gaz sızıntısı kalacak sövgümün gazabından.
Mozambik'ten Uganda'ya, Kenya'ya, hatta Hanya'ya
Yamarken emperyalizmin yırtıklarını, yırtıldınız.
Daha fazla Müslüman'a savlet etsin diye patronunuz,
Pasifik'te darbe ehli kıyamcılarının eli tetikte...
Atlantik tımarhanesinin baş hekimi sizi pek sever,
Göndermiyor geriye paha biçilmez kalıbınızı,
Uzanıp boğun diye Türkiye'yi vatan seccadesinde.

***

Üstadı küstahın kumalığında girdiniz üst aklın nikahına,
"Allah ve Resulünün davası bitmez," diyordu o.
Böyle diye diye dolaştı devlet salonlarını necasetle,
Bir eli donunda, öbür eliyle tutardı genç dimağları...
Ayar çekip durdu yıllarca başvekillere, Cumhuru yeislere,
Sonra banknot çekimi gelsin İş Bankası kasasından.
Bu dünyada işiniz iş, lakin bir de yeni dünya var:
Koymazlar yanınıza, sille tokat kovarlar lanetle sizi,
Ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı vatan sathından.

***

Cevri cefasıyla kimden yanadır ol kadiri mutlak?
Mor fesin içinde şerbetlenen beyin pelteniz,
Hem de it kuyruğu gibi titrek ve öyle yüreksizdiniz.
İster Balkan'da Kafkas'ta, isterse Bağdat'ta Şam'da,
Nerede peydahlanırsa nesebi gayri sahih, orada tahtınız.
Ki şahidimizdir ta 1876'dan, 1908'den beriye,
31 Mart kumpasını Türk'ün ırzına geçme azmiyle,
Dahili ve harici bedhahlar tosladı 1920 kayasına...
Derken, uzun mesele, verdiler kelleyi sehpayı şehvette.
Akif'in Altın Nesli size sövüyor, kıraatiyle elbette.