'Kutuplaşmayınca kamu sizi dinliyor'

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, değişen dünyada Türkiye'nin daha güçlü yer alabilmesi için bir manifesto yayımladı. Sorunları kimsenin tek başına çözemeyeceğini ifade eden Eczacıbaşı bunun için herkesi düşünmeye davet etti. Geçen günlerde Soho'da ekonomi yazarları ile bir sohbet toplantısı düzenleyen ve manifestosunu açıklayan Faruk Eczacıbaşı'na kamunun etkisi anımsatılarak, devletin yaklaşımı sorulduğunda, “Perspektifi değiştirince kamu dinliyor sizi. Yeter ki polarizasyon (kutuplaşma) perspektifinden konuşmayalım. Diyalog birbirimizi anlayacak şekilde olunca sizi dinliyorlar.” dedi.

AMBARGOLARA RAĞMEN RUSYA GELİŞİYOR

Yeni dönemde öyle görünüyor olsa da ekonomilerin içine kapanmadığını ve ticari ilişkilerin artmaya devam ettiğine dikkat çeken Faruk Eczacıbaşı, “ABD, Rusya'ya ambargo uyguluyor. Rusya'nın ekonomisi gelişmeye devam ediyor. Yeni ticari ortaklar buluyor.” mesajı verdi.

Türkiye'nin yeni hikayesini kurumsallaşma üzerinden yapmasını ve bunu zorlaması gerektiğini anlatan Faruk Eczacıbaşı, “Savunma sanayisinde başarı hikayesi oldu ama aynı kafaların farklı bir hikayeye de katkısının olmasını dileriz.” görüşünü dile getirdi.

Kuşak Yol Girişimine yönelik görüşlerini de sorduğumuz Eczacıbaşı, “Çin'den korkmalı mıyız? Bir ülkeden korkmamız gerektiğini düşünmüyorum. Çin aynı politik yapıyı kullanarak 80'lerden itibaren belki de bilmeyerek bunu yaptı; Çinlileri yurt dışına gönderdi ve şimdi geri çağırmaya başladı ama en büyük gücü yurt dışındaki diasporası idi. 40 senelik bir gelişme hikayesi gösterdi ise bu sayede gösterdi.” diye konuştu.

Faruk Eczacıbaşı

DOKTORALI TÜRKLER İLE AKADEMİK DİASPORA

Yakın zamanda YÖK Başkanı ile görüştüklerini ve yurt dışına giden doktoralı Türkler'den oluşan bir ağ kurmaya çalışacaklarını belirten Faruk Eczacıbaşı, şunları söyledi: “Türkiye'deki enflasyon sorununu hallettiğimizde aynı düzeyde konuşmayı başardığımızda bu bize çok imkanlar sağlayacak. Yurt dışında binin üzerinde insan kaynakları şirketi var buraya kanca atan. Adam kendi ülkesinde çalıştıracağına burada çalıştırıyor ve yarısı kadar maaş veriyor; bu sömürü ama herkes memnun... Bu hallolduğunda önemli fırsatların çıkacağını düşünüyorum. Yetkinliği olanlar dünyanın her yerinde çalışabilir.”

YENİ PARADİGMANIN TEMEL TAŞI

Türkiye Bilişim Vakfı'nın “Geleceğin Paradigması: Kırılım ve Sürdürülebilirlik Manifestosu”nu açıklayan Faruk Eczacıbaşı, manifestoda yeni paradigmanın hikayesinin sürdürülebilirlik olduğunu vurguladı. Buna göre, “Dünyanın, özellikle teknolojik değişimlerin getirdiği 'disruption (kırılım)' dalgasıyla sarsıldığı vurgulanan manifestoda, internetin hayatımıza girmesiyle, dünyayı birbirine bağlayan ağlar aracılığıyla şekillenen yatay gelişmeler ile bilgi teknolojileri ve özellikle yapay zekânın öncü konumda olduğu dikey gelişmelerin girift ilişkisinin, bugünün rekabet dünyasını karmaşık ve mevcut sistemle denetlenemez konuma getirdiği, özellikle kamu otoriteleri tarafından uygulanan ve dönüşümlere yetişemeyen denetim mekanizmalarını artan bir hızla yıprattığı ifade edildi. Bu gelişmelerin sonucunda ise endüstri dönemi paradigmasının dışında yeni vizyonların (hikayelerin) önceliklendirilmesi gerektiği ve yeni paradigmanın temel taşının sürdürülebilirlik olduğu belirtildi.”

YEDİ ADIMDA MANİFESTO

Manifestoda atılması gereken adımlar ise şöyle sıralandı:

Toplumları dönüştürmek için bilinçlenmenin rolü kritiktir. Bireylerin ve toplumların yeni paradigmaya uyum sağlamaları için eğitim ve farkındalık artırılmalıdır.

Genç (fluid mind) ve deneyimli (crystallized mind) zihinlerin birlikte yeni fikirler yaratmasına ve uygulamasına olanak tanınmalıdır.

Çalışmaların bilimsel ve veriye dayalı yapılması özellikle önemlidir. Verilerin tanımı gereği geçmiş kaynaklı olması kabulüyle hareket edilmeli ve veri kirliliğinden kaçınılmalıdır.

Küresel katılımcılık gözetilerek ve gezegenin bütünlüğü ele alınarak sürdürülebilirlik temelinde küresel bir kurumsallaşma modeli üzerinde çalışılmalıdır.

Özellikle ekonomi ve yönetişim sistemlerinde geçmiş temel performans göstergeleri (GNP, GDP vb.) yerine sürdürülebilirlik esaslı yeni endeksler oluşturulmalı ve kullanılmalıdır.

Daha sürdürülebilir, küresel, yeni, dinamik ekonomi, hukuk ve yönetişim modelleri ve kurumları geliştirilmeli ve denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Bu manifesto, geleceğin paradigmasının oluşturulmasında rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıştır. Sürdürülebilirlik, işbirliği ve yenilikçilik temelinde, akıl karışıklığını aşarak yeni bir geleceğe birlikte adım atmak için çağrıda bulunmaktadır.