Laf söyledi bal kabağı -(TAMAMI)

“Doğu, bizdeki Kemalistler gibi, kendini fetheden, tecavüzcüsü olan, onu tartışmasız yenen ve cenneti adeta yeryüzüne indiren Batı’ya büyük bir hayranlık besliyordu. Nefret ve aşk ilişkisi.” (Markar Eseyan, Taraf, 17.09.12)

“Kemalist laikçilerin din konusundaki tavırları gibi, Türkiye’de Kürt kimliği özel alanda kalsın, kamu alanında gözükmesin mi istiyor?” (Ahmet İnsel, Radikal, 18.09.12)

İkisi de dil ve ifade yoksulu kabak cümle: “Kemalist” sözcüğünün haksız ve adaletsiz bir zihniyetle kullanılması ikisinde de anlamı sığlaştırıyor, bayağılaştırıyor. Ama bu iki zavallı yazıcı da bir fırsatını bulup Cumhuriyet’e bok atmadan rahat etmeyen türden. Bu nedenle tam anlamıyla bir “laf söyledi balkabağı” durumu söz konusu.

Markar Eseyan’ın salladığı gibi, Batı, Kemalistleri ne zaman fethetmiş, ona ne zaman tecavüz etmiş, nerede ve ne zaman yenmiş? Kemalistlerin Batı ile ilişkisi aşk ve nefret ilişkisi değildir. Cumhuriyet, çağının çağdaşı olduğu için, Batı ile mantık evliliği yapmıştır.

Kemalistlerin din konusundaki tavırları, Ahmet İnsel gibilerin kavrayamayacağı kadar rasyoneldir. İslam Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde kamusal defile yapmak değil o alanı ele geçirmek, fethetmek ve zaptetmek istiyor. Kamusal alanı İslamileştirmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti bu gerçeğin 80 yıldır farkında, Batı ise yeni yeni fark etmeye başlıyor.

İslam mektebi böyle olur

İslamcıların kamusal alanda nasıl arz-ı endam yapmak istediklerini Mehmed Şevket Eygi’nin 3 Ekim 2012 tarihli Milli Gazete’de yayınlanan “İslam Mektebi Böyle Olur” yazısıyla örnekleyeceğim. Kemalist Cumhuriyet olmasaydı, Eygi’nin ütopyası çoktan gerçekleşmişti.

Otuz maddelik ütopik programı birlikte okuyalım:

1. İslam mekteplerinde öğrenciler beş vakit namazı okul camiinde, okul imamının ardında; müdür, idareciler ve öğretmenleriyle (bir eksiksiz) cemaatle hep birlikte kılar.

2. Her gün ehliyetli ve icazetli hocalar ve üstadlar tarafından en az bir saat din, ahlak, Kur’an dersi verilir.

3. İslam okullarında hiçbir İslam düşmanı şahsın resmi ve büstü bulunmaz.

4. Kız İslam okullarındaki bütün hanım idareciler, öğretmenler, öğrenciler tesettürlü olur.

5. İslam okullarında, İslamcılık dahil hiçbir ideolojinin propagandası yapılmaz.

6. İslam İlkokulundan sonra İslam liselerine zeka ve karakter testleri yapılarak okumaya müsait çocuklar alınır. Okumaya müsait olmayanlar İslam Meslek Okullarına sevk edilir.

7. Büluğ yaşından sonra kız ve erkek çocukları birlikte okutulmaz.

8. İslam mekteplerinde haftada bir buçuk gün tatil yapılır. Perşembe öğleden sonra ve Cuma günü.

9. İslam mekteplerinde eğitim Osmanlıca yapılır. Osmanlıcanın yanında Latince yazı da mükemmel şekilde öğretilir.

10. Biyoloji derslerinde Darvinizm teorisinden, tenkit edilerek ve çürütülerek bahs edilir.

11. Türkiye’deki ve başka ülkelerdeki Türkiye sermayeli İslam okullarında Osmanlı Türkçesi mükemmel şekilde okutulur.

12. İslam mekteplerinde Osmanlıca ve Latince yazı için kaligrafi dersleri olur ve öğrenciler her iki yazıyı da çok güzel ve sanatlı şekilde yazmasını öğrenir.

13. İslam mektepleri, öğrencilerine bilgi ve kültürün yanında yüksek ahlak ve karakter terbiyesi verir.

14. İslam mekteplerinde Laikçilik, M. Kemal’in ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm, Moiz Kohen Tekin Alp milliyetçiliği gibi ideolojilere kesinlikle yer yoktur.

15. İslam mekteplerinde her sene sonu, her sınıf için yazılı ve sözlü imtihanlar yapılır. Bu imtihanlara şehrin üdebası ve ziyalı kişileri müşahit ve mümeyyiz olarak çağırılır.

16. İslam mekteplerinde sanat, güzellik, estetik kültürü, dekorasyon, mimarlık, şehircilik kültürü verilir ve aşılanır.

17. İslam okulları bilgi, ahlak ve estetik bakımından dünyanın en ileri, en başarılı okulları olur. Bunu İslam karşıtları da tasdik ve teslim eder.

18. İslam okullarında en az üç yabancı dil üst seviyede öğretilir. Arapça ve İngilizce mecburîdir.

19. İslam mekteplerinin Türkçesi, 1920’lerin zengin, edebî, yazılı Türkçesidir.

20. İslam mekteplerinde Kur’ana, Sünnete, Şeriata ve Ehl-i Sünnete aykırı eğitim yapılmaz.

21. İslam mektebi öğrencileri her türlü militanlıktan, fanatizmden, holiganlıktan, aktivizmden uzak ve beri olarak yetiştirilir.

22. İslam mektebi öğrencileri fütüvvet ve mürüvvet ahlakına sahip olur.

23. İslam gu mektepleri öğrencilerinin üstünlükleri ve yüksek vasıfları ile dinsiz eğitim veren okulların öğrencileri arasındaki büyük farkı her âdil ve insaflı kişi görür ve kabul eder.

24. İslam mekteplerinin öğrencileri bir tür mâneviyat komandosu ve fedâîsi olarak yetiştirilir.

25. İslam mekteplerinden arivist, hedonist, hırsız, düzenbaz, haram yiyici, sahtekâr, soyguncu, ihalelere fesat karıştıran, kara ve kirli servet sahibi yetişmez.

26. İslam mekteplerinin masrafları zekat parasıyla karşılanmaz.

27. İslam mekteplerinde cemaatçilik, tarikatçılık, hizipçilik, fırkacılık olmaz.

28. Zaman bakımından, İslam mekteplerinde, dünyevî mekteplerin iki katı fazla eğitim yapılır.

29. Grup fanatizmi ve holiganlığı yapmaya yeltenen öğrenciler İslam mekteplerinden atılır.

30. Servetleri şaibeli ve karanlık Müslüman zenginlerin çocukları İslam mekteplerine alınmaz.

Acılı ütopya

M. Ş. Eygi, yazımın başında adını andığım iki “ham” yazıcıdan çok daha akıllı bir insan. Cumhuriyet’ten sonra, AKP iktidarında bile, İslâmî Mektep’in artık gerçekleşemeyeceğini, ham hayal olduğunu bilir.