Liyakat herkese lazım, özellikle de böyle günlerde...

Devlette liyakat…

Atatürk döneminde çok dikkat edilirdi.

Zamanla aşındı.

Batı’ya yaklaştıkça zafiyet oluştu.

NATO’ya girdikten sonra ölçüt (kriter) değişti.

12 Eylül sonrası “prensler” dönemi…

ABD’den getirilenler…

Giderek “biat” öne çıktı.

Bizden olsun çamurdan olsun

anlayışı…

2002 SONRASI

2002 sonrası.

AK Parti iktidarı…

Aynı yanlışı tekrarladı.

Alnı secdeye gelsin yeter” mantığı.

Liyakat esas alınmadı.

Gerekçe olarak da,

Bizimkilere hiç fırsat verilmedi” dendi.

Devlet hafızasını bitiren bir yöntem izlendi.

Bu politika en çok FETÖ’ye yaradı.

15 TEMMUZ SONRASI

Yapılan hata pahalıya patladı.

15 Temmuz yaşandı.

Sonrasında FETÖ temizliği…

FETÖ’den ağzı yanınca politika değişti.

Esas alınması gereken şuydu:

Devlete bağlılık ve liyakat.

Ama yine yanlışlar yapıldı.

AK PARTİLİLER

AK Parti yöneticileri…

Gerçeği anlamaya başladı.

Özel sohbetlerde şunları söylüyorlar:

Biz çok yanlış yaptık.

Hâlâ da yapmaya devam ediyoruz.

Devlette tek ölçü liyakat olmalı.

Tabi bir de ülkeye bağlılık.

Çapsız kadrolar çok zarar veriyor.

Faturası bize kesiliyor.

Bizi iktidardan bile edebilir.

DEPREM

Deprem sonrası yaşananlar…

Devlet bütün gücüyle sahaya girdi.

Ama bir sürü de hata yapıldı.

Sahada inceleme yapan bir AK Partili gözlemlerini şöyle anlattı:

Normal zamanda sorun olmuyor.

Ama kriz anlarında iş değişiyor.

Liyakat asıl o zaman lazım.

Depremde bunu net olarak gördük.

Devlet bütün olanaklarını kullandı.

Ancak çok daha etkili olunabilirdi.

Halkın ihtiyaçları çok daha hızlı giderilebilirdi.

Cumhurbaşkanımızın açıklamaları…

Bu hatalara dikkat çekiyor.

KOORDİNE

Kurtarma ekipleri, yardımlar…

Çok daha iyi koordine edilebilirdi.

İş makinaları, diğer araçlar…

Daha kısa sürede harekete geçirilebilirdi.

Valilerimiz…

Her işi talimatla yapıyorlar.

Anında inisiyatif kullanmalıydılar.

Bu diğer birimler için de geçerli.

PUSUYA YATANLAR

Daha önce de sık sık belirttim.

Batı’da Türkiye için planlar…

Çoğunda deprem felaketi hesaplanıyor.

2002’de ABD’de yapılan,

Millenium Challenge” tatbikatı…

Diğer adıyla “Bin yılın meydan okuması”.

Daha açık ifade ile “Türkiye’yi işgal planı.

Depreme göre kurgulanmış.

Başkaları da var.

Son yaşadığımız deprem…

Onu da fırsata çevirme çabasındalar.

Liyakatli” kadrolarla bu planlar hızla bozulur.

HERKESE LAZIM

Bu devlet hepimizin.

Özellikle kritik görevlere yapılacak atamalar…

Birinci ölçüt devlete bağlılık…

İkincisi “liyakat” olmalı.

Bu iktidarları da rahatlatır.

İktidar muhalefet fark etmez…

Aynı durum belediyeler için de geçerli.

Liyakatli kişiler yanlış yaptırmazlar.

Tarihimizde örnekleri çoktur.

Atatürk dönemi incelenirse bu çok net görülür.

Atatürk kendisine itiraz edenin üstünü çizmemiştir.

Tam tersine düşüncelerine değer vermiştir.

Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt.

Bunun en tipik örneğidir.

Ülkemize, adalet sistemimize büyük katkılar yapmıştır.

Liyakat” herkese lazım…

Özellikle böyle günlerde….