Lozan’ı beğenmiyor beyfendi, Şu konuşana bak
Lozan’ı beğenmeyen şu yobazlara bakın.
Osmanlı orduları topyekün teslim olma anlaşması imzalamış, hala haberleri yok.
Osmanlı orduları topyekün silah bırakmış, hala haberleri yok.
Düşman dört bir koldan elini kolunu sallayıp Anadolu’ya girmiş, hala haberleri yok.
Bir millet canını toprağını zor kurtarmış, hala haberleri yok.
Silah yok, yol yok, elde yok, ayakta yok; padişahı, saraylısı İngiliz gemilerine binip fareler gibi kaçmış, hala haberleri yok.
İtalyalarda Vahdettin’in sarhoş damadı, Osmanlı tuğrasındaki elmasları çakıyla söküp şaraba karıya yatırmış, hala haberleri yok.
Besledikleri Şerif Hüseyinler Osmanlı’yı hançerlemiş, hala haberleri yok.
Bir millet kendini ‘yoktan’ var etmiş, haberleri yok.
Bir de kalkmış, Lozan’ı beğenmiyor.
Şu konuşana bak...
Kendi ordusunu kendi tasfiye etti, önce savcısıyım, sonra kandırıldım dedi.
Tarihlere kendi ordusunu bir cemaat şeyhine teslim eden ilk devlet başkanı olarak geçti.
Kendi hukuk kurumlarını hakimler kurulundan yargıtayına anayasa mahkemesine kadar bir cemaat şeyhine teslim etti.
Cıscıbıldak bir MİT başkanı kaldı yanında, o da bugün şüpheli.
En yakın emir subayına kadar devleti, üniversiteleri, imarları bir cemaat şeyhine teslim etti.
Telefonlarına sahip çıkamadı tüm dünya dinledi, kendi yatak odasına sahip çıkamadı.
Kendi atadığı bakanlar dahi yardımcıları dahi hain FETÖ'cü çıktı.
Uyumuş, kandırılmış bir memleketin hukukundan, güvenliğinden, emniyetinden polisine ne varsa teslim etmiş ya da kaptırmış.
Sonunda kaldığı otelde kendi …. kıl payı zor kurtarmış.
Şimdi Lozan’ı beğenmiyor.
Tarihler yazmış mıdır ordusunu, emniyetini kaptıran bir lider.
Tarihler yazmış mıdır kozmik odasına, yatak odasına kadar girilmiş bir lider.
Şimdi kalkmış Lozan’ı beğenmiyor.
Hırsızlıktan, yolsuzluktan, isyandan memlekete iki gün huzur gelmemiş.
IŞİD’i, tarihin en vahşi örgütünü bütün dünya bu iktidar günlerinde tanıdı.
Ankara, İstanbul, Antep sokakları defalarca havaya uçuruldu, artık birer ikişer değil, yüz-yüz ikiyüz-ikiyüz ölmeye başladı insanlar.
PKK’yla çözüm diye toprak vermeyi dahi masaya koydu.
PKK’nın ikinci bir bayrak çıkartıp ikinci bir düşman ordusu kurmasını dahi gazetelerinde üstelik sevinçle manşetlere taşındı.
Zafiyetleriyle PKK yüzlerce bomba patlattı, şehitler birer ikişer değil parmakla sayılmıyor artık, haddi hesabı yok...
Osmanlı fetih diye kaşındı, durduk yere Suriye’yi sataştı, milyonlarca göçmen, yüz binlerce ölü...
Tarihler böyle kanlı bir savaş görmedi.
Kaçanlar göçenler ne Avrupa’ya sığdı ne Türkiye’ye.
Yüz binlerce minik kız çocuğu henüz üç-beş yaşında sakat kaldı, geri kalan küçük kızlarda ya satıldı ya IŞİD’e cariye yapıldı.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Ve emperyalistler bir kolayca kandırılacak, iktidar için devlet din demeden her şeyi yapacak ‘manyakları’ bulmuş, eline Sevr haritasını alan, koşup gelmiş sınırlarımıza dayanmış.
Her gün savaştayız. Her gün bombalar patlıyor.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Bütün dünya hırsızlıklarını ekranlardan videolardan utana utana izlemiş…
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Kendine inşa ettiği şatafatlı sarayı dahi kendi atadığı pilotlar bombalanmış.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Bu halk ona, anayasasıyla, ordusuyla, hukuk kurumlarıyla, emniyetiyle, meclisiyle bir ÜLKEYİ EMANET ETMİŞ.
Bugün ortada ne anayasa ne ordu ne emniyet ne meclis kalmış.
Hırsızlıklar dışında hiçbir şeyi ELİNDE TUTAMAMIŞ.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Cemaatler, cinler, ordusunda, emniyetinde sarayında fink atıyor, ne MİT’i ne savcıları becerip ayıklayabiliyor, ne kendisi korkudan şüpheden bir gece uyuyabiliyor!
Memleketin elinde ne ordu kaldı ne emniyet…
Memlekette bir gram huzur kalmadı.
Kimsede onur kalmadı, saygı kalmadı, güven kalmadı.
Memleket toprakları hem IŞİD’le hem PKK’yla hem ABD’yle hem Suriye’yle savaş halinde.
Sabah akşam müslüman müslümanın kafası kesiyor.
Sayelerinde bir dünya savaşı çoktan başlayıp ucu sınırlarımızı tutuşturmaya başlamış.
Hala laubali...
Hala, bilmem, neyin kibri...
Hala yediği ekmeğe saygısız...
Hala ona bir ülke bağışlayan kahraman kurtarıcılara dil uzatıyor.
Memleket mahvolmuş hala TRT’si yandaş ekranları sabahlara kadar yoksul halka cin hikayeleri anlatıyor.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Cemaatler devleti, hukuku, kurumları kendileri gibi tımarhaneye dönüştürmüş.
Toprağımız, vatanımız ateşler içinde yanıyor bir daha kurtulur mu herkes korku panik içinde...
Kimsenin kimseye güveni kalmamış, öyle hale geldi ki yangın, artık millet sayelerinde kim Allah diyorsa ondan şüpheleniyor.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.
Bakanlar, savcılar, hakimler şüpheden şüpheye düşüp aklını yitirmiş, öğretmenlerin bir yarısını kovuyor, askerin bir yarısını kovuyor, üniversitelerin bir yarısını kovuyor.
Hainleri bir posta kovuyor hainler bitmiyor, hainleri bir posta kovuyor bitmiyor, sayelerinde memlekette hain bitmiyor.
Hala manşetlerde ekranlarda sabah akşam hala herkes, herkesi hain diye ihbar ediyor.
Kalkmış bir de Lozan’ı beğenmiyor.