Macron’u cin mi çarptı, Çin mi çarptı, yoksa...

Ukrayna’nın NATO üyeliği girişimi.

Rusya’nın Ukrayna’ya özel harekâtı.

Avrupa’nın ABD’nin kuyruğuna takılması.

Yaşanan enerji krizi…

Peşinden gelen yüksek enflasyon.

Pandeminin etkileri sürerken yeni sorunlar…

Ekonomilerdeki durgunluk ve deprem.

AVRUPA’NIN ÇIKARI

Avrupa hatasının bedelini ağır ödüyor.

Yaşanan grevler, protestolar…

İktidarlar için de bir fatura var.

İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, …

Yönetimler desteğini kaybediyor.

ABD Almanya’nın da ortak olduğu,

Kuzey Akım boru hattını patlattı.

Belgeleri çarşaf çarşaf yayınlandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz susuyor.

Hükümeti sesini çıkarmıyor.

Alman halkı bunu kabul eder mi?

IRKÇILIK MI

Avrupa’da kabaran dalga…

Milliyetçilik yükseliyor.

Hızla ABD karşıtlığına dönüşüyor.

Durum böyle olunca da hemen operasyon başladı.

“Avrupa’da ırkçılık artıyor.

Nazizm hortladı.”

ABD karşıtlığını durdurma çabası.

Peki suçladıkları insanlar ne istiyor:

“Bağımsız Avrupa.

NATO’dan çıkalım.

Avrupa Ordusu kuralım.

Rusya ile anlaşalım.

Çin’le, Asya ile dost olalım…”

Daha ne olsun.

Bunları savunuyorsan ABD’nin düşmanısın.

MACRON’UN ÇIKIŞI

Fransa Cumhurbaşkanı Macron…

Çin’e gitti…

Dönüşünde yaptığı açıklamalar.

Kısaca özetleyelim:

“Dolara bağımlılığı azaltmalıyız.

Avrupa, ‘ABD’nin takipçisi’ olmaya direnmeli.

Kendimizden kaynaklanmayan krizler yaşıyoruz.

Savunma sanayimizi güçlendirmeliyiz.

Tayvan bizim sorunumuz değil.

Avrupa taraf olmamalı.

Stratejik bağımsızlığımız önemli.”

MACRON’A NE OLDU?

Şimdi tüm dünya Macron’u konuşuyor.

Söylediklerini tartışıyor.

Herkes “Macron’a ne oldu?” sorusuna yanıt arıyor.

“Macron’u cin mi çarptı, Çin mi?” esprisi yapanlar var.

“De Gaulle’ün ruhunun geri geldiği”,

Macron’un buna uymak zorunda kaldığı ifade ediliyor.

SÜRPRİZ Mİ?

Yaklaşık 6 ay kadar önce,

Avrupa’daki gelişmeleri değerlendirirken,

“Bu böyle gitmez.

Avrupa’nın çıkarları ağır basar.

En fazla altı ay, bir yıl içinde durum değişir.

Amerika’ya karşı tepki başlar.

Avrupa’nın menfaati Asya’da.

Çin’e, Rusya’ya, Asya’ya dönecekler” demiştik.

Macron’un çıkışı elbette önemli.

Ama gelişmeleri görenler için sürpriz değil.

Arkasının geleceği,

Avrupa’da başkalarının da seslerini yükselteceği kesin.

YENİ DÜNYA DÜZENİ

ABD’nin patron olduğu dünya düzeni…

Artık sonuna gelindi.

Doların saltanatı bitiyor.

Onlarca yıldır kağıdı boyayıp sattılar.

Dünyayı sömürdüler.

Asya’nın yükselişi tüm dünya için umut.

Bizler yıllar önce bugünü anlattık.

O zaman bize gülenler vardı.

“Hayal görüyorsunuz” diyorlardı.

Artık hayal olmadığı anlaşıldı.

Herkes söze, yazıya “dünyada dengeler değişiyor” diye başlıyor.

ABD çırpınsa da bu süreçten geri dönüş yok.

WASHİNGTON, PEKİN

Eskiden Washington’a gitmek modaydı.

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar…

Washington’u yol yapmışlardı.

Dünyanın merkezi gibiydi.

Şimdi durum değişti.

Ziyaretler Pekin’e yapılıyor.

Son bir aya bakın anlarsınız.

Devlet başkanları, AB yöneticileri, bakanlar…

Hepsi Pekin’den fotoğraf verdiler.

Dünyadaki krizler Pekin’de çözülüyor.

İran-Suudi Arabistan anlaşması.

Bir ay önce kim inanırdı ki!

Uluslararası ajanslar, yayın organları…

Hepsi Pekin bürolarını takviye ediyor.

Dünyanın çekim merkezi Asya’ya kaydı.

Artık bu gerçeği herkes kabul ediyor.