Macron’un ‘askerleri’ Putin'in ‘birlikleri’

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı’nda, aralarında çok sayıda devlet ve hükümet başkanının da bulunduğu 27 ülkenin katıldığı Ukrayna Destek Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Ukrayna’ya asker gönderme konusunu gündeme getirmesinin yankıları sürüyor ve neden bu açıklamada bulunduğu tartışılıyor. Kimine göre Macron “Rusya’ya göz dağı verdi”, kimi ise “Almanya’ya karşı bir tutum” sergilediğini, kimileri de ABD’nin Ukrayna sahnesinden giderek geri çekilmesini fırsata çevirerek “Avrupa güvenliğinin liderliğine” oynadığını ifade ediyorlar. Bazı gazete yazarlarına göre “Çiftçilerin Macron’a öfkelerini örtmek için gündem değiştirmek için” konuştuğunu ve bazıları da Ukrayna savaşını ve Rusya karşıtlığını Avrupa Parlamentosu seçimleri için “bir kampanya teması” haline getirmeyi amaçladığı değerlendirmesinde bulunuyorlar.

Avrupalı askerlerin Ukrayna'ya gönderilmesi olasılığından bir “seçenek” olarak bahseden Macron, neredeyse tüm 27 AB ülkesi tarafından reddedildi. Fransa'da ise tüm muhalefet partileri tarafından şiddetle eleştirildi. Konferansın kapanış konuşmasında "Rusya'nın bu savaşı kazanamaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Rusya'nın kazanmasına izin veremeyiz. Milyarlarla savaş kazanılmaz. Tüm çözümler değerlendirilmelidir. Savaşın bu noktasında tüm seçeneklere hazırlıklı olmalıyız. Buna belki de Ukrayna'ya asker göndermek de dahil” dedi.

BATI DÜNYASI MACRON’U YALNIZ BIRAKTI

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) Sözcüsü John Kirby "Ukrayna topraklarında Amerikan askeri olmayacak" derken, İngiltere, "Birleşik Krallık'ın Ukrayna'ya çok sayıda asker gönderme niyetinde olmadığını" açıkladı. Konferanstan bir gün sonra düzenlediği basın toplantısında Almanya Başbakanı Scholz "Ukrayna’ya ne Avrupa devletleri ne de NATO devletleri tarafından asker gönderilmeyecek" dedi. İtalyan hükümeti, tarafından yapılan basın açıklamada Ukrayna'ya yönelik uluslararası destek "Avrupa ya da NATO birliklerinin Ukrayna topraklarında bulunmasını öngörmemektedir" denildi. Listeyi uzatabiliriz ama kısaca birkaç Baltık ülkesi dışında -ki onlardan net bir açıklama gelmedi- tüm AB ilkelerinin Macron’un açıklamasına katılmadıklarını ve Ukrayna’ya asker göndermeye karşı çıktıkları görülüyor.

FRANSIZ MUHALEFETİNİN TÜMÜ MACRON’A TEPKİ GÖSTERDİ

Macron’un savaş kışkırtıcı açıklamasına Fransız muhalefetinden de sert bir tepki geldi. Gerek Rusya ile dostluğu savunan Boyun Eğmeyen Fransa Lideri Jean-Luc Melenchon ve Ulusal Birlik Partisi Lideri Marine Le Pen Macron’un açıklamasına karşı çıktılar. Melenchon, Macron’un açıklamasından "dehşete düştüğünü" söyledi. “Ukrayna'ya asker göndermek bizi savaşan taraf haline getirir" dedi. Marine Le Pen X sosyal ağında “Herkes böyle bir açıklamanın ciddiyetinin farkında mı bilmiyorum. Emmanuel Macron savaş ağasını oynuyor ama bu kadar umursamazca bahsettiği şey çocuklarımızın hayatı. Bu, ülkemizde bir barış ya da savaş meselesi” diye yazdı.

Rusya’ya yaptırımları savunan, bu savaşta Ukrayna’dan yana tavır alan ve her defasında Putin’e karşı düşmanca tutum içinde olan Sosyal Demokrat cephenin partileri Sosyalist Parti, Fransız Komünist Partisi ve Yeşiller de Macron’un açıklamalarına tepki gösterdiler. Sosyalist Parti Genel Başkanı Olivier Faure Rusya ile bir savaşın “çılgınlık” olacağını açıkladı. Fransız Komünist Partisi (PCF) Lideri Fabien Roussel “Macron'un açıklamaları sorumsuzca ve tehlikeli" derken Fransız Yeşillerinin Lideri Marine Tondelier “zamansız açıklamaların şok edici” olduğunu söyleyerek bunları “kınadığını” ifade etti.

MACRON SAVAŞ ŞEFİ Mİ YOKSA SEÇİM KAMPANYASI ŞEFİ Mİ?

Guillaume Tabard’ın Le Figaro gazetesindeki “Emmanuel Macron: savaş şefi mi yoksa (Avrupa seçimi) kampanyası şefi mi?” başlıklı yazısında “Macron şimdi Ukrayna'daki savaşta Vladimir Putin'e karşı sertlik yanlısı kampın lideri olarak kendini kabul ettirmeye çalışıyor. Ancak uluslararası sahnede yalnızlığı göze alma riskini almış olsa da içeride Marine Le Pen'e karşı Rusya kartını kendi avantajına kullanmayı planlıyor”. Rusya düşmanlığını yükselten Macron, Le Pen’in Rusya dostluğu politikasını hedef alıyor ve bunun Le Pen’in yumuşak karnı olarak görüyor.

9 Haziran’da yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar bu stratejiyi uygulayacakları anlaşılıyor. Başbakan Gabriel Attal, Meclis’te yaptığı konuşmada Le Pen ve partisini "Vladimir Putin'in birlikleri" olarak değerlendirdi.

Macron’un partisinin Avrupa seçimleri liste başı Valérie Hayer’in geçen hafta Le Figaro gazetesine verdiği röportajda Le Pen ve Ulusal Birlik partisini hedef alarak “Vladimir Putin’den doğrudan kredi almak vatanseverlik midir? Ulusal Meclis sizi Vladimir Putin'in Fransa'daki sözcüsü olarak gördüğünde vatansever misiniz?” diye soruyor ve ekliyor “ Bu güçler Avrupa'yı içeriden yıkmak istiyorlar. Bu güçler Trump ve Putin'in objektif müttefikleridir”.

Macron’un adayı gazeteciye seçim programını şöyle özetliyor: “Önceliğimiz Avroyu, Avrupalıları ve demokrasilerimizi korumak olacaktır. Avrupa saldırı altında. Avrupa içinde mücadele edilmesi gerekenler Putin'in müttefikleridir”. Macron Ukrayna’ya asker gönderme açıklamasıyla seçim kampanyasının ilk kurşununu atmıştır. Bu kampanya, anketlerde yüzde 30 ile Macron’un adayından 10 puan önde olan Ulusal Birlik Partisi Adayı Jordan Bardella’ya karşı Rusya düşmanlığı temelinde devam edecektir.