Macron’un ‘Büyük Koalisyonu’ ve hükümet krizi

Fransız Genel Seçimlerinin ikinci turunda hiçbir parti ve cephe mutlak çoğunluğu elde edemedi. Fransa’da sistem tıkandı ve bir hükümet krizi içine girdi. Macron’un Fransızlara yönelik yayımladığı bir mektupta hükümet kurma krizinin günlerce haftalarca belki de aylarca süreceği görülüyor.

Cumhurbaşkanı Macron’un Fransızlara yazdığı ve tüm ulusal basında yayımlanan mektubunda "hiç kimsenin kazanmadığı" ifade ediliyor ve "Hiçbir siyasi güç yeterli çoğunluğu elde edemedi ve bu seçimlerden çıkan bloklar ya da koalisyonların hepsi azınlıkta" deniyor. Macron, isim vermeden "kendilerini cumhuriyet kurumlarında gören tüm siyasi güçleri", "geniş bir uzlaşı" oluşturmak üzere "samimi bir diyalog" içine girmeye çağıran Macron, "Başbakan'ın atanmasına bu ilkeler ışığında karar vereceğim" diyerek partileri ve ittifakları aralarında "uzlaşmaya" varmaları için "biraz zaman" tanıyacağını belirtti.

MACRON: YA BEN YA DA KAOS

Macron, AP seçimlerindeki yenilgiden sonra Meclis’i feshederken kafasındaki plan, sosyal demokratlar ile birlikte Ulusal Birlik partisinin mutlak çoğunluğu almasını önlemek, ardından da Melenchon ve Marine Le Pen’in partisini dışarıda bırakacak bir “Büyük koalisyon” kurmak olduğu bu son açıklamasından da anlaşılıyor.

Sosyal demokrat cepheden Sosyalist Partinin ve Yeşillerin bir bölümü Macron cephesiyle işbirliği yapmaya hazır görünüyor. Ama Cumhuriyetçilerin katılmasıyla bile bu koalisyonun 289 milletvekili olan mutlak çoğunluğu bulması zor görünüyor. Ulusal Birlik partisinin önümüzdeki koalisyon planlarının dışında olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda Macron’un Melenchon’un partisini dışarıda bırakma ve/veya hükümeti kurma görevini Yeni Halk Cephesine vermeme ısrarı hükümet kurma senaryolarını bugünden zora sokmuştur. Macron ya ben ya da kaos çizgisinde ısrarlı görünüyor.

ANTİ DEMOKRATİK FRANSIZ SEÇİM SİSTEMİNİN SONUÇLARI

Milliyetçi yükseliş karşısında paniğe kapılan küreselci Atlantikçi güçler her türlü seçim oyunları ve mühendisliğiyle, siyasi açıdan ahlaki olmayan pazarlıklarla seçim sonuçları oy oranı olarak değil ama sandalye sayısı olarak tersyüz edildi. Atlantikçi partilerin (Macron’un Merkez sağ cephesi ve Sosyal Demokrat Yeni Halk Cephesi) tüm Ali Cengiz oyunlarına ve engellemelerine rağmen Ulusal Birlik partisi 143 milletvekilliği ile Meclis’te birinci parti olmuştur.

Cephe bazında ikinci tur sonuçları şöyle: Yeni Halk Cephesi 182 milletvekili ile birinci, Macron’un Merkez sağı 168 ile ikinci ve Ulusal Birlik partisi 143 milletvekili alarak üçüncü sıraya yerleşti. Cumhuriyetçiler ve diğer sağ 66 milletvekili alarak dördüncü sırada yer aldı.

İkinci tur seçimlerde en çok oy alan Ulusal Birlik (RN) partisi (10 milyon 200 bin) iki Atlantikçi kampın gerisinde kaldı. Küresel emperyalizmin sol ayağını oluşturan Sosyal Demokrat “Yeni Halk Cephesi” 7 milyon oy ile birinci olurken, 6 milyon oy ile tekelci burjuvazinin ve Atlantik cephesinin sağ ayağı Cumhurbaşkanı Macron’un merkez sağ cephesi ikinci oldu. Fransız seçim sistemi ikinci turda partiler ve ittifaklar arasında işbirliği yapma olanağı sağladığı için iki tur arasında sözüm ona birbirine karşı olan Macron cephesi ile sosyal demokrat Yeni Halk Cephesi arasında Ulusal Birlik partisi adaylarının önünü kesmek için pazarlıklar yapıldı. RN’in birinci olduğu seçim bölgelerinde, emperyalist sistemin sağ ayağı olan Macron cephesi sosyal demokrat Yeni Halk Cephesi adaylarına, sosyal demokrat cephe de Macron cephesi adaylarına oy verdi.

Cepheleri bir kenara koyarsak, tek tek parti bazında baktığımızda Ulusal Birlik partisi 126 milletvekiliyle birinci parti durumunda. İkinci pozisyonda 98 milletvekili ile Macron’un Yeniden Doğuş partisi ve üçüncü pozisyonda Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa’sı 77 milletvekiliyle üçüncü parti oldu.

Sosyal demokrat Yeni Halk Cephesini oluşturan diğer partilerin durumu şöyle: Sosyalist Parti 54, Çevreciler 28 ve Fransız Komünist Partisi 9 milletvekiline sahip oldu. Macron’un merkez sağ cephesini oluşturan partilerden Modem 34, Horizons 26 milletvekili ve Ulusal Birlik partisi ile işbirliği yapan Cumhuriyetçiler 17 milletvekili çıkardı. Tek tek partilerin durumu önemli çünkü bu partiler Meclis’te cephe olarak değil kendi parti gruplarıyla yer alacak.

ÇIKMAZA GİREN HÜKÜMET KURMA PAZARLIKLARI

Diğer taraftan hiçbir parti veya cephe mutlak çoğunluğu elde edemediği için hükümetin kurulmasına yönelik pazarlıklar cepheler arasında değil partiler arasında olacaktır. Zaten cepheler içindeki partiler kendi aralarında birlik içinde değil. Dolayısıyla Macron’un ayrı, Melenchon’un, Sosyalist Partinin ve Cumhuriyetçilerin ayrı ayrı hükümet projeleri var. Hükümet kurma krizi de burada başlıyor.

Atlantikçi Yeni Halk Cephesi paramparça; hükümeti kurma görevi kendilerine verilse de kimin başbakan olacağı konusunda bir haftadır anlaşamadılar. Melenchon ben başbakan olmaya hazırım diyor. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Olivier Faure ben de hazırım diyor. Çevreci Senatör Yannick Jadot, “Jean-Luc Mélenchon Yeni Halk Cephesinin lideri değildir ve başbakanı da olmayacaktır" diye tavır koyuyor. Macron’un merkez sağı ile koalisyon kurmayı öneren cephenin bileşenlerinden Sorosçu, Amerikancı Raphaël Glucksmann’ın adı da başbakan adayları arasında.

Cumhurbaşkanı, sonuçların açıklanmasından sonra istifasını sunan Başbakan Gabriel Attal’dan bir süre daha hükümeti devam ettirmesini istedi. Böyle giderse kısa sürede bir hükümetin kurulması ufukta görünmüyor.