Madem öyle neden Tayyip’lesin ey Bahçeli?
Devlet Bahçeli haklı olarak feveran ediyor.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osmanlı’nın yenilgisini kutsayan Paris’teki malum törene katılmasını eleştiriyor.
Mesela Andımıza karşı çıkılması ve Mili Eğitim Bakanlığının yaptığı Türk tanımına isyan ediyor.
Mesela Diyanet İşleri Başkanının Fesli Meczup’u ziyaret etmesine karşı çıkıyor.
Bunlar çok yerinde tavırlardır... Ancak...
Söyle Devlet bey bütün bunlar hiç Tayyip’e rağmen olabilir mi?
Olamayacağına göre, sen o Tayyip’le hâlâ nasıl ve niçin el ele, kol kola, gönül gönülesin?
Söylediklerinde samimi isen açıkla bu ne ne haldır?
DÜZELTME: Önceki günkü yazımda DGM savcılarını karıştırdım. Türkçe ezan okunmalı diyen Nuh Mete Yüksel değil, Nusret Demiral’dı.
Niye mi Mansur ile Kesici?
Tekrar edeyim Mansur Yavaş geçen dönem FETÖ’cülerden oy almak için benim programıma çıkmaktan ürktü ama iyi biliyorum benim gibi Edirnekapı yurdu kökenli Mansur asla FETÖ’cü değil.
Dahası, mevcut alternatiflerin en iyisi yani hiçbir isim ondan daha şanslı olamaz.
Geçen dönem seçimi tartışmalı biçimde kaybetti.
İlhan Kesici ise CHP’nin İstanbul’daki yegane şansı zira onun dışında kim olursa olsun, Tayyip olayı CHP-AKP mücadelesine taşıyacak ki Kesici olursa bunu yapamaz.
İlhan Bey’in ayrıca bagajı temiz ve muhafazakarlardan Kürtlere, ülkücülere kadar herkesten oy alacak yegane isim.
Bunlar mı gazeteci?
Hürriyet dahil bütün gazeteler tirajda yerlerde sürünüyor.
Niye mi? Alayı artık yandaş da ondan!
İşte size sıcak örnek.
Bir sürü sözde gazeteci Tayyip’in Paris gezisine katıldı.
Uçtukları Katar uçağında düzenlenen basın sohbetinde, bir tanesi bile çok tartışılan Katar uçağı ile alakalı tek bir soru sormadı ve de Sarayı andıran uçak hakkında zerre bilgi aktarmadı.
İlaveten Diyanet İşleri Başkanının Fesli Meczup Kadir’i ziyaret etmesini gündeme getirmedi.
Söyleyin bunlara gazeteci denilir ve o gazetelerin verdiği haberlere güvenilir mi?
Dünya biliyor Türkiye bilmiyor!
Türkiye Fransa’ya köpürmüş!
Niye mi? Katledilen Suudi gazeteci Kaçıkçı hakkındaki ses kayıtları o ülkeye verilmesine rağmen bize verilmedi denmesinden.
Ne imiş efendim, bütün ülkeler gibi Fransa’ya da verilmişmiş, Dışişlerimiz öyle söylüyor.
Pardon ama bütün dünyaya dağıtılan o ses kayıtlarından Türk kamuoyunun niye haberi yok?
Ayrıca madem elinizde ses kayıtları vardı, o katilleri niye uçurdunuz?
Ulusal Kanal niye gerekli
Medyamızın hal-i pür melali ortada yani yüzde 90’ı iktidar işbirlikçisi ve dolaylı olarak devlet tarafından finanse ediliyor.
Ulusal Kanal ise sadece Türk halkının mütevazi katkılarıyla ayakta durmaya çalışıyor ki emin olun bu aralar çok zor durumda.
Bu kanal bizim gibi millicilere ekran açan yurtseverler otağıdır ki öyle olmasa vallahi burada olmam.
Kendim için böyle bir şeyi istemekten utanır, haya ederim lakin Atatürk Cumhuriyeti adına bu kanalın yaşaması gerekiyor.
Büyük düşünen bütün vatanseverleri Ulusal Kanal yaşamalı. Ulusal Kanal'ın İMECE’sine katılma çağrısı yapıyorum.
İşte müracaat telefonu: 0212 245 81 81