Mağduriyet Halk Partisi
Siyasi mücadelede vurgu yapılan kelimeler öncelik sıralamasını yansıtır. Son 10 gündür CHP yöneticilerinin ve milletvekillerinin konuşmalarında ortak bir kelime var: Mağdur!
“PKK sözcüsü” gibi davranan birinin yanında mı gördünüz, cevapları hazır: Ama o mağdur. Peki FETÖ’cü militan; O da çok mağdur!
Strateji, belli ki en üst kurullarda konuşulmuş ve ortak dile yansıdığına göre kararı alınmış. CHP’nin iktidar olma formülü: PKK ve FETÖ mağdurlarına dayanmak! Fikrin mucidi de ortaya çıktı: Kılıçdaroğlu’nun ByLock’çu başdanışmanı!
Bu yüzden geçen hafta Parti Meclisi kararı bile değişti. “Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz” mitinglerinin adı, “mağdur”lar kızmasın diye “Türkiye hepimizin”diye değiştirildi.
Kılıçdaroğlu suçuna Adana meydanındaki CHP’lileri de kattı. ‘Mağdurların’ arkasındaki ABD’ye “ben buradayım” mesajı bundan daha net verilemezdi. ABD elçisiyle otel odalarında gizlice verilen irade beyanı artık meydanlarda herkesin gözünün içine baka baka veriliyor. Çünkü gözleri ‘diktatör’ü yıkması için umut bağladıkları ABD dışında kimseyi görmüyor.
Tarih PKK ve FETÖ’yü ‘mağdur’ olarak yazmayacak ama milyonlarca CHP’liyi kendi yönetiminin mağduru olarak şimdiden yazdı.
FETÖ ve PKK mağdurlarının artık bir çıkış kapısı yok. CHP mağdurlarının ise önünde keşfedilmesi gereken bir kale var. Küçük hiziplerin çıkar kavgasıyla girdikleri itiş kakış Altı Ok’u pırasa sapına benzetti. Oysa vatanın bütünlüğü ve FETÖ tasfiyesi için kıyasıya bir vatansever bir mücadele yürüyor. Bu mücadele AKP’ye bırakılamaz. Seçenek mi olacaksınız? Hem program düzleminde hem de örgütsel düzlemde Altı Ok’u çelikleştireceksiniz. Bu süreçteyiz.