Manda yoğurdunun tadını bütün Türkiye’ye taşıyacağız
Türkiye’mizin her yanından bereket fışkırıyor. Ne kadar değerlendiriyoruz… Bugün gelin sizi uzak ama bir o kadar da yakın olması gereken bir ilçesine götüreyim.
Güroymak ilçesi…
Budaklı Kaplıcaları…
Biraz ötesinde Gölbaşı Beldesi.
Kış vakti nereden aklıma düştü.
Bitlis’te ve ilçelerinde, Güroymak ve Gölbaşı’nda da Vatan Partisi’nin Belediye Başkan adayları var. Şöyle bir gezineyim dedim.
Büyük şans! Tam açılın kapılar gidelim diyeceğiniz yerler.
ŞİFA BULACAĞIZ
Ama bizi bekliyor.
Fotoğrafları görüyorsunuz değil mi… Kışın 40 derece kaplıca sularında çiftçilerimiz mandalarını aklayıp paklayıp rahatlatıyorlar.
Görüntüler fotoğraf sanatçıları için bir hazine. Buharlaşan su, atlar ve mandalarla suyun içinde oynayan çocuklar.
Ama o yeter mi?
Bizde en az değerlendirilen zenginliğimiz… Sağlık turizmi… Ülkenin birçok yerindeki birbirinden farklı bileşimdeki kaplıca suyu başka başka bir şifa kaynağı. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Deniz-güneş-kum tamam da, hani onu da ne kadar yapıyoruz tartışalım. Ama 12 ay turizm başka kaç ülkede var. Bütün dinleri içine alan inanç turizmi gibi çok özgünler de dahil.
ÇİN VE BİTLİS
Hele Çinlileri düşünüyorum.
Sağlık ve kültür turizmi aşığı milyonlarca insan.
Onların uzun bir kış tatili var. Yalnızca ülke içinde harekete geçseler yer sarsıntısı oluyor.
Müthiş bir olanak.
Rusya deseniz öyle. İki adım. Türk Cumhuriyetleri, Batı Asya ülkeleri… elimizi sallasak ellisinden çok fazlası gelecek.
Şimdilik böyle zenginliklerimizin, “altın madenlerimizin” seyirlik fotoğrafını mı çekeceğiz.
Yalnızca o mu…
Gelmişken sağlıklarına kavuşacaklar.
Manda yoğurdu... kaymağı denir… Keyfinizi kaçırmayayım ama Türkiye’de kaç tane, nerede manda kaldı… kaldı ki sütü olsun… çiftçilerimizle konuşmuştum vaktiyle yarısı karışık.
Burada stres atsınlar diye sürüler halinde kaplıca sularında oynaşıyor.
ÜÇ PARMAK KAYMAKLI
Bir tesis kuruversek mi…üç parmak kaymaklı gerçek manada yoğurdunun tadına bütün Türkiye baksa, fena mı olur.
Bakın görün Bitlisliler ne harikalar yaratır.
Gölbaşı Beldesi’nin Vatan Partili Belediye Başkan adayı Medeni Çelik İstanbul’daydı. Birlikte Çin Halk Cumhuriyeti’nin Yeni Ejderya Yılı davetine katıldık. Çin’in Siçuan Eyaleti’nden özel sanatçılar gelmişti. Çin’de çay sunumu da bir sanat dalıdır. Siçuan Kung Fu Çay töreni gösterimi vardı. Sanatçı bakır uzun ibrikli çaydanlıkla dansının ardından konuklardan da sahneye davet etti. Bizim Belediye Başkan adayımız da kendine güvenenlerden biriydi, hemen atladı çıktı sahneye ve de başarıyla yapan tek kişiydi. Bitlislilerin marifetini gösterdi.
Sıra Gölbaşı’nda.
Bütün ilimize, ilçelerimize Vatan Partisi çok yakışacak.
YARATAN VERMİŞ SIRA BİZDE
Yaratan da bize vermiş ha vermiş. Hiç sakınmamış. Elini aza tutmamış.
Sıcak su demek, enerji demek, ısıtmalı sera demek eksi 20-30’larda maliyeti düşük üretim demek. 150 metre derine inildiğinde 180 derece sıcaklığa ulaşılıyormuş. Toprak bileşimi belli ki özel. Verim de ona göre olacaktır.
Üniversitelerle işbirliği sağlanacak.
Bilimin yol göstericiliğiyle yılların yerel tecrübesi birleşecek görün bakın nasıl bir enerji çıkacak ortaya. Üretim nasıl artacak. Üretim demek refah demek. Refah demek mutluluk, yurt, yuva… bağımsız, başı dik bir yaşam ve vatan demek. Terörün hiç hoşlanmadığı bir gelişme.
O zaman elimizi çabuk tutacağız. Buralara yalnızca Belediye Başkanı seçmiyoruz. Ülkemizin birliği bütünlüğü konusunda karar veriyoruz.
EV TURİZMİ
Bana kalırsa ev turizmini yeğlerim. Yaygın, paylaşımcı, özgün…
Misafirperverliğimiz de ayrı bir zenginlik. Giderek kaybolan. Artık dünyanın birçok kesimi tarafından özlenen bir ihtiyaç…
O sıcaklık dünyanın az yerinde var.
Kaplıca suyu yanında sıfır kalır, öyle diyeyim.
40 derecenin üzerindedir.
Kahvaltı sofranıza elleri değdiğinde, karanfil kanaviçe işlemeli bembeyaz çarşaflarda uyandığınızda göreceksiniz.
NEMRUT’UN SULARINDA YUNACACAĞIZ
Kaplıcanın kaynağı Nemrut Krater Gölü.
Tansiyona ve bel ağrılarına iyi geldiği söyleniyor. Ama hekimlerimiz bizi yönlendirecek. Doğrusunu öyle saptayacağız. Kaplıca deyip geçmeyin. Yanlış su bazen zarar bile verebilir.
Hele turizmde insanı odağınıza koymak o kadar önemli ki…
Para makinesi gibi görmek o kadar itici ki…
Kaç şişe daha içiririm, cebinden dolarları çekerim.
Hiç bize yakışmıyor.
Bize yakışanı Doğu’nun bu güzel kentinden, beldesinden bütün Türkiye’ye dünyaya yaymaya var mısınız?
“Gelmişken”leri bitmiyor bu Bitlis’in.
Etrafınız tarih.
Birbirinden neredeyse yürüyerek gideceğiniz uzaklıkta.
Bu yazıya sığdıramam.
Gelip görmeniz, el vermeniz gerek.