Mansur Yavaş'ın 'Ankaparkçı' prensleri
Mansur Yavaş, tipik bir sistem belediyecisi. Bakmayın Ankara gibi önemli bir başkentin belediye başkanı olduğuna. Ne yapar tipik sistem belediyecisi? Kentin ihtiyaçlarını gidermek, sorunlarını çözmek, kenti bir yerden alıp bir yere taşımak yerine eski dönemle kavga eder. Böylece ortada tek bir icraat olmasa da, yandaşlarını zinde tutabilir. Fakat Mansur Yavaş'ın bir farkı var. Onun geçmişle kavgası da yalandan. Anlatalım.
Yavaş'ın bu aralar gündemi Ankapark. Ancak Mansur Yavaş'ın gerçekte Ankapark'la bir derdi yok.
Ankapark, Ankaralıların büyük çoğunluğunun zihninde olumsuz bir girişimdi. Bu haklı bir tespit. Güzelim Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yükselen bir ölü yatırım. Kentin tarihiyle, doğasıyla, kimliğiyle ve ihtiyaçlarıyla bağlantısı olmayan bir "tema park". Biz ona lunaparkın büyüğü diyelim. Melih Gökçek'in "Ankara'ya Disneyland getireceğim" diye başlattığı lüzumsuz bir özenti. Sözümona Ankara'ya turist yağacakmış. Kim yalnızca lunapark için bir şehri ziyaret eder ki? Akıl alır gibi değil. Ankara bu mu? Ankara'nın güzelim doğası, tarihi ve kültürel mekanları dururken... Bir de dinozorlar falan...
Mansur Yavaş da işte bu memnuniyetsizliğe yaslanarak Ankapark üzerinden şov yapıyor. Kendi döneminde 3,5 yıldır kapalı olan, çürümeye terk edilmiş, kabloları bile hırsızlar tarafından talan edilmiş, ağaçları kurumuş, ot tutmuş alanı Meral Akşener'le birlikte gezerek kendince komiklikler de yapıyor. Şunu da belirtelim: Ankapark'ın yapılması bir israf, doğru. Ama yapılmış Ankapark'ı çürütmek iki kere israf ve eşsiz bir beceriksizlik.
Peki Mansur Yavaş Ankapark'la ilgili ne yapmış? Daha önce Aydınlık'ta yayınlanan bazı haberleri hatırlatalım. Sadece 3 örnek verelim.
1- Melih Gökçek döneminde 2017'de Fen İşleri Daire Başkanlığında peyzaj mimarı olarak çalışan Tolga Kepir, 7 kişi ile birlikte Türk Ceza Kanunun 236/2.c. maddesindeki; “Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.” iddiasıyla 36.553.995 TL'lik mal alımında usulsüzlükle suçlandı. Konu, Ankapark kapalı oyuncak alanlarına temalandırma malzemesi alım işiydi. Gökçek döneminde Fen İşleri'nde memur olarak çalışan Tolga Kepir, Ankara Büyükşehir Belediyesinin (ABB) yukarıda aktardığımız teftiş raporuna rağmen, Mansur Yavaş tarafından Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı olarak atandı. Halen bu görevine devam ediyor.
2- Nihat Aras, Melih Gökçek döneminde 2016 tarihinde Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığında şef olarak görev yapıyordu. Aras, 8 kişi ile birlikte Türk Ceza Kanunun 236/2.c. maddesindeki; “Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.” iddiasıyla, 545 bin TL'lik usulsüzlükle suçlandı. Konu, Ankapark'ta belediye hizmetlerinin tanıtımı için panoramik görsel sinema şöleni hazırlattırılması işiydi. 31 Mart 2019'da Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş, 5 gün sonra bütün daire başkanlıklarına vekaleten atama yaptı. Nihat Aras da, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığına vekaleten atandı. Aras, ABB müfettişlerinin raporuna rağmen hâlâ bu görevi yürütüyor.
3- Bekir Ödemiş, Mansur Yavaş tarafından Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı görevine atandı. Bekir Ödemiş kim? Ankapark'a 2012-13-14 yıllarında 200 civarında onay imzası atan, onay sürecinde ABB tarafından "dünyadaki temapark örneklerini incelemek üzere" ülke ülke dolaştırılıp lüks otellerde konaklatılan Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyesi Deniz Ödemiş'in eşi. Yani Mansur Yavaş, Ankapark onaycısının eşini almış, daire başkanı yapmış. Aynı Bekir Ödemiş, Kurtuluş Parkı'nı özel üniversiteye tahsis etme planının da mimarı!
İşte size Mansur Yavaş'ın Ankapark'la bağlantılı üç görevlendirmesi. Ankapark'la bağlantılı kişileri daire başkanı yaparak güya Ankapark'la hesaplaşıyor. Buna ancak Foxçular inanır.
Mansur Yavaş, Ankara'da belediyecilik anlamında olumsuz ne varsa aynen devam ettiriyor. Dikmen Vadisini 49 katlı yapılarla betona boğuyor, Kurtuluş Parkını peşkeş protokolü imzalıyor, belediye şirketlerine 'prenslerini' yerleştirip, ikişer, üçer maaş aldırtıyor, Meclis toplantılarında üyeleri azarlıyor, önergeleri okutmuyor vb. Bütün bunlar olurken, Süleymancılar tarikatı da belediyede kök salıyor. Mansur Yavaş gerçeği bu. Hiçbir algı çalışması, bu gerçeği örtemeyecek.