Manukyan’ın koltuğu Cem Yılmaz’da... Çünkü Hussain Boltlar firarda!
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, Maliye Bakanlığı vergi rekortmenleri listesinde 58’inci olunca isyan etmiş:
“Benim vergi listesinde 58’inci olmam olimpiyatta 100 metrede yan kulvarda duran ama ‘koşmayan’ Hussain Bolt’u geçmek gibi bişey herhalde..”
Aslında bu isyan ilk değil:
Huzur içinde uyusun; altı kez vergi rekortmeni olan Matild Hanım da isyan ederdi sık sık:
“Ben vergi rekortmeni oluyorsam; bu, en çok parayı benim kazandığım anlamına gelmez. Tam tersine, benden çok kazananların vergi vermediğini gösterir!”
***
Yaşı 40’ın üzerinde olanlar iyi tanır rahmetli Matild Manukyan’ı...
1914’te zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiş...
Notre Dame de Sion’u bitirmiş, sonra sosyete terzisi olmuş!
Bir yandan da babasından kalan binaların geliriyle geçinmiş...
Bu arada kirasını ödeyemeyen genelev işletmelerinden birine ortak olmak zorunda kalmış...
Sonra işlettiği genelev sayısı 37’ye çıkmış...
Genelevlerden kazandığı paraları da gayrimenkule yatırarak altı kez vergi rekortmeni olmuş!
***
Her ne kadar aynı işi yapmasalar da Matild Hanım’ın boşluğunu şimdi Cem Yılmaz dolduruyor...
Trilyonluk inşaatlar yapan, milletin a...’sına koyan, paraya para demeyen, örtülülerden, örtüsüzlerden beslenen AKP zenginlerinin hiçbiri listede yok ama Cem Yılmaz 58’inci sırada!
***
Düzen bu işte...
Yakalanan düzülüyor!
Helal olsun sana Cem, iyi ki varsın ve iyi ki dürüstçe vergini ödüyorsun!
156+57!
Kanlıca ‘dan adı bende saklı bir esnaf aradı:
“Abi, Abdullah Gül’ü Huber’den çıkardın da bizim buraya geldi ya...?
“Evet...”
“Biz taşındığı o villaya KUBER demeye başladık!”
“Güzelmiş... Bu arada işleriniz açılmıştır herhalde!”
“Yok be abi o evlerden bize iş gelmez. Onların erzaklarını ‘sağlam abiler’ gönderir...”
“Kim onlar?”
“Siyaseten arkalarında duran büyük gıdacılar... Kayserililer falan...”
“Yapma ya?”
“Benden duymuş olma ama bu adamların cebinde arı vardır. O yüzden hayatları boyunca ellerini ceplerine sokmazlar. Senin ‘Huber’de kaç para ödedin?’ soruna da bu yüzden cevap vermiyorlar.”
“Adını yazayım mı?”
“Yok abi... Söylediklerimi unut! Ben sen miyim? Kafamı peynir ekmekle yemedim.”
***
Ne diyeyim; esnaf kardeşim haklı!
GÜNÜN SORUSU
Suriye’nin Ayn el Arap kenti; IŞİD militanları ile PKK’nın Suriye’deki ayağı olan YPG güçleri arasındaki çatışmalardan sonra kan gölüne döndü. Anımsarsınız; bir yıl önce Rusya’ya sığınan CIA ajanı ve ABD Ulusal Güvenlik Dairesi eski çalışanı Edward Snowden, IŞİD’in arkasında ABD, İngiltere ve İsrail’in olduğunu öne sürmüştü. Biliyoruz ki YPG’nin de arkasında aynı güçler var... O zaman sorum ortaya:
Bu ülkeler iki tarafı da destekleyerek hangi amaca ulaşmaya çalışıyor?
KATLİAMA DAVETİYE...
Kent merkezlerinde buldukları her boş araziyi yandaş müteahhitlere peşkeş çeke çeke bitiren iktidar mensuplarının son numarası, denizi doldurmak!
Önce halkın parasıyla güzelim sahillerimizi doldurup denizi ve doğayı katlediyorlar... Sonra da işledikleri doğa katliamını örtmek için “cenazeyi” birkaç çiçekle, ağaçla süslüyorlar...
Bir iki çocuk parkı, bir de yürüyüş yolu yaptılar mı; “çok büyük iş” yapmış gibi hava atıyorlar.
Ama asıl amaçları başka...
Daha aradan birkaç yıl geçmeden doldurdukları alanları inşaata açıyorlar...
Bunun için de işe kimsenin itiraz edemeyeceği cami inşaatıyla başlıyorlar!
İlk girişim birkaç ay önce Kadıköy’den gelmişti.
Sonra bunu bu hafta içinde Rize Belediyesi izledi.
Dün de bizim gazetede okuduk ki; Maltepe’de doldurulan 1,2 milyon metrekarelik yeşil alanın ortasına, taban inşaatı 450 metrekareyi bulan cami inşaatına başlanmış bile!
***
Bırakın denizin yağmalanmasını, vatandaşın kesesinden yapılan soygunu falan... Bu yağmacılar artık düpedüz “can”a kast ediyor!
Bu yüzden olaya doğrudan cumhuriyet savcıları el koymalı...
Yoksa olası bir felaketten, onlar da sorumlu olur!
İTİRAF!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik, kapalı grup toplantısında “Ben ve çevremdekiler HDP barajı geçsin diye oy verdik” demiş...
Düşünün; adam, Atatürk’ün partisinin Genel Başkan Yardımcısı ama oyunu “bölücü örgütün partisi”ne veriyor; sonra da utanıp sıkılmadan bununla övünüyor!
Sözüm; seçimlerden önce Vatan Partisi’ne ya da Anadolu Partisi’ne oy vermeyi düşünenlere “Oyları böleceksiniz” diye saldıran Barış Yarkadaş gibilere:
Onurlu davranıp o hakaretlerin onda birini kendi Genel Başkan Yardımcınıza edecek misiniz; yoksa kulağınızın üstüne mi yatacaksınız?
GÜNÜN İSYANI
İsyan, Ergenekon davasının delifişek avukatı İrem Çiçek’ten, “AKP-CHP Koalisyonu”na göz kırpan dünün Ergenekon sanığı, bugünün İstanbul Milletvekili, babası Dursun Çiçek’e:
“AKP ile koalisyon yapan, koltuk değnekliğinden öteye geçemez.”