Merkez durulunca Hazine'ye saldırdılar Sahte haber akışıyla piyasayı bozuyorlar

Salgın sürecinde attığı normalleşme adımları ve tedarik zincirindeki değişim sayesinde üretimini artırarak büyümeye hız veren Türkiye ekonomisine yönelik tezviratın önü arkası kesilmiyor. Halihazırda yüksek enflasyon, dış sermaye akımlarındaki dalgalanma, küresel emtia fiyatlarındaki artış ve faiz indirim süreci nedeniyle değersizleşen TL dikkate alındığında birçok başat sorunla yön bulan piyasalara son haftalarda dezenformasyon ile müdahale edilmesi dikkat çekiyor. Hatırlanacağı üzere süreç Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun görevden alınacağına yönelik haber akışı ile başladı. Önce fonlanan mecralarda yer alan haberler sonra uluslararası ajanslar vasıtasıyla dünyaya duyuruldu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un haberleri yalanmasını izleyen günlerde Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü ve Para Politikası Kurulu'nda değişiklik yapıldı. O süreçte hem kur hem borsa tarafında dalgalanmalar yaşandı.

TEZVİRATIN BOYUTU BÜYÜK

Bu hafta başında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlığına yönelik sosyal medyada başlıklar açılarak kamuoyunda algı yönetimi yapıldı. Borsada yatırımı olan birçok kişi gerek telefon aramaları gerek WhatsApp yazışmaları ile birbirine durumu sordu. Gazetecilerin haber gruplarında dahi aslı astarı olmayan bir durum yüzünden “Acaba mı?” algısı oluştu. Bu sosyal medya kampanyası da borsa ve döviz kurlarında dalgalanmaya neden oldu. Dün sabah ise Cumhuriyet gazetesinde yer alan ve kulislere dayandırılan metinde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın istifa ettiğine dair iddialara yer verildi. Esasen bu iddialar haftalardır kulaktan kulağa dolaşıyor. Durum öyle bir hal aldı ki iş dünyası ve bankacılık sektöründe dahi konuşulur oldu. Oysa bu iddiaların yer aldığı haber dün İletişim Başkanı Altun tarafından, “Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan görevinin başındadır. Aşağıdaki sözde haber yalandır. Hangi gerekçeyle olursa olsun böylesi mesnetsiz haberlerle sahte gündemler oluşturmaya çalışmak kötülüktür. Bu sözde habere konu ettiğiniz insanlara ve kamuoyuna özür borçlusunuz!” ifadeleri ile yalanlandı. Söz konusu açıklamayı yalanlanan haberde “bakanlık koltuğunu istediği” öne sürülen Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati'nin de sosyal medya hesabından paylaştığı görüldü. Çok açık ki böyle bir durum yaşanmış ne olsa İletişim Başkanlığı da bakanlık da böyle bir açıklamanın altına imza atmazdı.

YALANDAN BAŞIMIZI KALDIRIRSAK...

Ülkenin bunca önemli gündemi varken bakanlık ve İletişim Başkanlığı kanallarına sorulduğunda yalanlanacak bir takım iddiaların servis edilerek piyasalarda spekülasyon yapıldığı çok açık. Ankara ve İstanbul ekonomi çevrelerindeki kaynaklarımız ise söz konusu son iddialara ilişkin farklı yorumlar yapıyorlar. Devlet tecrübesi fazla olan Bakan Elvan'ın, görev tevdi edildiği müddetçe görevinin başında duran bir kişi olduğu hemen herkesçe biliniyor. Devlette devamlılığı esas alan Elvan göreve geldikten sonra, önceki dönemden kalan birçok üst düzey bakanlık kadrosunun yeni dönemde de koltuğunu korumasının bu dedikodulara mahal verdiği açık. Bu anlamda çıkan haberler, tıpkı Merkez Bankası dedikodularında olduğu gibi tersi yönde bir durumun açığa çıkmasına neden olabilir. Sonradan yalanlanan “S-400'lerin İncirlik'e götürüldüğüne” yönelik iddia da ekonomiye yönelik bu bol tezvirat içeren haber akışından ayrı tutulamaz. Öte yandan yükselen enflasyona rağmen faiz indiriminin süreceğine yönelik beklentiler dolar kuru yukarı taşıyor. Dün 9.70'i aşan kurun, ABD istihdam verisi ile yön bulması bekleniyor. Türkiye'nin cari dengesi üzerinde baskı oluşturan petrol fiyatlarına yönelik ise ABD'nin OPEC+'ya tepki göstermesi dikkat çekti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, “OPEC+, küresel toparlanmanın kritik bir aşamada olduğu zamanda ellerindeki tüm kapasiteyi ve gücü kullanmak istemiyor gibi gözüküyor” dedi. Ham hammde tedarik krizi, konteyner sorununun ardından küresel ekonomide yeni bir savaş cephesinin açılmaya başladığı görülüyor. Türkiye'nin bu yeni durumda yalan haberlerle iç politikaya hapsedilmeye çalışıldığını da not edelim.