Meşaleden önce yanan şehir

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 2024 Olimpiyatları'nın Paris'te, 2028 Olimpiyatları'nın da Los Angeles'ta düzenlenmesine karar vermişti. Böylece, 2028'deki dahil 31 Yaz Olimpiyatının 3'ü Paris'te 3'ü Los Angeles'ta düzenlenmiş olacak. Bu, diğer ülkeler ve şehirler için haksızlıktır! Spor kültürünün tüm dünyaya yayılması amacıyla farklı şehirlerin yeni spor tesislerine kavuşması ve Olimpiyatın daha fazla şehrin tanıtılmasına öncülük etmesi açısından da bu tercihler yanlıştır. Oylama öncesinde diğer aday şehirlerin adaylıktan çekilmesi IOC'nin bahanesi olabilir. Ancak IOC, Olimpiyat düzenlememiş şehirleri adaylık için cesaretlendirmeliydi.

Birkaç gecede Paris'in ne hale geldiğini gördük; bu ilk değil, son da olmayacak! Fransız İçişleri Bakanlığı, göstericilerden okullara, sağlık kurumlarına ve spor tesislerine saldırılmamasını istedi. Bir Fransız televizyonunun yaptığı ankette halkın yüzde 70'inden fazlası Fransız Ordusu'nun banliyölere girmesini istiyor. Önümüzdeki yıl her ulustan milyonlarca kişi Paris'e gittiğinde, Fransız polisinin olası yeni ırkçı müdahalesi ile yeniden bir Afrikalı ya da Asyalıyı vurması sonucu çıkacak olaylar nasıl engellenebilir? Fransız polisi ırkçı da, Amerikan polisi değil mi? Ocak ayında Çin Yeni Yılı kutlamalarında 11 kişi öldürülmüştü, Los Angeles karışmıştı. George Floyd'un Minnesota'da öldürülmesinden sonra en şiddetli ayaklanma Los Angeles'ta olmuştu. 1992'de Rodney King'in polislerce linç edilmeye kalkışılması sonrası Los Angeles'ta başlayan siyahi ayaklanma tüm ABD'yi sarmıştı. Kaliforniya eyaletinde Siyahiler ayaklanır, OHAL ilan edilir; pandemi yaşanır, OHAL ilan edilir; fırtına başlar, OHAL ilan edilir; orman yangınları yaşanır, OHAL ilan edilir. IOC de bula bula Paris'i ve Los Angeles'i bulur, Olimpiyatları vermek için; hem de üçüncü kez!

Aslında sorun IOC'de değil; IOC'ye risk değerlendirme raporlarını veren Amerikan Risk Yönetimi Şirketlerinde. Hazırladıkları terör, politik risk ve politik şiddet haritalarında ABD ya da Fransa gibi batı ülkeleri hep yemyeşil, kısaca risksiz bölgeler. Türkiye, her sene daha da kızıllaşıyor. Bu düzmece haritalara bakarsanız; Çin'den Rusya'ya, Kuzey Kore'den Küba'ya; ABD'nin karşısındaki her ülke riskli. Paris'te ve Los Angeles'ta halk hareketleri ve terör nedeniyle Olimpiyatlar yapılamazsa; risk raporları ve haritalarıyla IOC'yi yanıltan risk yönetimi şirketleri, hem IOC'ye hem Ulusal Olimpiyat Komitelerine maddi ve manevi tazminat ödemeli. IOC de zaman kaybetmeden 2024 Olimpiyatları için Paris'e alternatif bir şehir araştırmalı!

KÜRSÜYÜ GÜZELLEŞTİREN DURUŞTUR

Krakov'da Avrupa Oyunları tamamlandı. Ya bu oyunlar Paris'te düzenlenseydi? Kapanışı izleyemezdik. Polonya'da düzenlenen Avrupa Oyunları'nın Koordinasyon Kurulu Başkanı Polonyalı değil, Türk'tü. Hasan Arat'ın bu başarısı ile gururlandık. İlk iki Avrupa Oyunlarında bulunan güreşin Krakov'da yer almamasına rağmen hem altın madalya hem toplam madalya sayımız arttı.

Madalya sıralamasında 2015'te 14., 2019'da 24. olmuştuk. 3. Avrupa Oyunlarını 9 altın, 9 gümüş, 20 bronz ile 9. olarak tamamladık. Kazandığımız 9 altının 7'sini kadın sporcularımız aldı. Kadınlarımızın aldığı tüm altın madalyalar dövüş sporlarında geldi; tekvando, Tayland boksu (muathai), tekvandoda ikişer, tekme boksunda (kickbox) bir altın aldık. Özellikle boksta alınan madalyalar, Olimpiyat kotası anlamına geliyordu. Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu üst düzey katılım olan bir turnuvadan yine şampiyon olarak ayrıldılar. İki sporcumuzun kürsünün en üst basamağında esas duruş ile İstiklal Marşımızı söylemesi de gurur verici idi. Tıpkı Voleybol Milli Takımlarımız gibi, Türk boksunun gururu kadınlarımız da kürsüdeyken duygulandık. Tekvandoda Sude Yaren Uzunçavdar'ın kürsüdeki duruşu gibi. Ama Sude'den birkaç dakika sonra yine kürsünün en üst basamağına çıkan Nafia Kuş'un milli marşımızı Amerikan Selamı ile dinlemesi üzücü idi.

Nafia Kuş'un ya da Yasemin Adar'ın; Busenaz Sürmeneli'den, Buse Naz Çakıroğlu'ndan, Rıza Kayaalp'ten, Taha Akgül'den; hatta bu ülkenin bakanlarından, Cumhurbaşkanı'ndan ne ayrıcalığı var? 1998'de Amerikan Senatosu'nun aldığı karara göre, siviller Amerikan Ulusal Marşı'nı sağ eli göğsün sol tarafına koyarak dinler. İstiklal Marşı'nda bu hareket sadece özentiliğin göstergesidir. Federasyon yetkilileri, zor yetişen bu değerli şampiyonlarımıza ya İstiklal Marşı'nda nasıl durmayı öğretsin ya da bu kızlarımızı askere alalım. Kürsünün en üst basamağındaki duruşuyla Türkiye Voleybol Federasyonu, Türkiye Boks Federasyonu ve Türkiye Cimnastik Federasyonu örnek olmalı!

SÖMÜRGENİN BOYUN EĞEN ADALETİ

Busenaz Sürmeneli, tüm maçlarında rakiplerine ringi dar etti. Birleşik Krallık'tan rakibi ile yaptığı yarı final maçının ilk raundunda 5 hakemden 4'ü puanlarını Birleşik Krallık'ı temsil eden sporcu lehine verdiler. Bu hakemlerin hepsi Commonwealth ülkelerindendi: Fiji, Avustralya, Kanada ve Hindistan. Fiji ve Avustralya bayraklarında, Birleşik Krallık bayrağı da var. Bu hakemler; IOC'nin hakem yönetimi bahanesi ile beğenmediği Uluslararası Boks Federasyonu'na (IBA) alternatif üretilen emperyalizmin kuklası federasyonun hakemleri. Utanmaz Fijili hakem Ratu Seru Whippy, Sürmeneli'nin üstün olduğu 3 raundu da Birleşik Krallık boksörüne verdi.

Sürmeneli'nin finaldeki rakibi Belçikalı Oshin Derieuw sporseverlere örnek oldu. Maçtan sonra şampiyon boksörümüzü kucaklayıp kaldırdı, saygısını gösterdi. Kürsüde de hem şampiyonumuzu hem ulusal marşımızı alkışladı. Diğer kaybeden boksörlerin tepkileri ile kıyaslandığında, ringi güzelleştiren Derieuw Avrupa Oyunları'nın örnek sporcusu idi.

ABD'YE BASKETBOL DERSİ

Haftanın en büyük başarısı Debrecen'den geldi. 19 Yaş Altı Basketbol Milli Takımımızın ABD'yi 14 sayı farkla yenerek kazandığı Dünya Üçüncülüğü; başta Fikret Doğan olmak üzere, basketbolcularımızın yetişmesine emeği geçen kulüplerimizin tüm altyapı antrenörlerinin başarısıdır. Bu başarı; gençlerimizin yeteneklerinin, azminin ve antrenörlerimizin bilgisinin kanıtıdır. Bu başarıdan sonra, TBF'nin alması gereken karar liglerimizdeki yabancı sayısını kısıtlamak olmalıdır. Berke; Tofaş'ta bulduğu sürelerde kazandığı deneyimle şampiyonanın en iyi beşinde yer aldı. Gençlerimize güvenmeliyiz. 10 yabancılı EuroLeague takımlarımız ile bu fidanları boğarız. 4 yıl sonra, aynı oyuncuların karşılaşmasını yine kazanmak istiyorsak; oyuncumuza ve kulüplerimize hak ettikleri fırsatı vermeliyiz.

Krakov'da Debrecen'de Bangkok'ta sporcularımızı yalnız bırakmayan TRT; milletimizi aynı amaç için birleştiren kuvvettir. Spordaki başarılarımızda önemli etkilerden biri de; Bayram günlerinde bile ulusal tüm sportif başarılarımızı ülkenin en ücra köşesine ileten TRT Spor Kanal Koordinatörlüğü'nün tüm emekçileridir.