Coşmaya hazır mısınız ezik köpekler?
Facebook, Instagram ve Whatsapp'ın çatı şirketi Meta, yeni reklam filmiyle gündemde. Şirket, piyasaya çıkardığı yeni metaverse gözlüklerini Amerikan Futbolu Ligi final maçı öncesi yayınladığı reklamla duyurdu.
Reklamda mutsuz bir hayatı olan, istemediği işlerde çalıştırılan ve işi bitince çöpe atılan bir robot köpek, tesadüfen Meta şirketinin gözlüğünü takıyor ve gözünü açtığında bambaşka bir "dünyaya" adım atıyor. Kendisi gibi mutsuz ve ezik yaşamları olan diğer tuhaf robot arkadaşlarıyla metaverse evreninde buluşuyor. Buluştakları evren, Meta'nın geliştirdiği "Horizon Worlds" (Ufuktaki Dünyalar) isimli bir "sanal sosyal gerçeklik" sistemi. Köpek ve arkadaşları neden örneğin bir kafede değil de sanal dünyada buluşuyor? Bunun cevabı yok.
'YENİ MUTLULUK'
Köpeğin renksiz dünyası bir anda renkleniyor. Horizon Worlds, binlerce "avatar"ın koşuşturduğu, basketbol oynadığı, diskolarda dans ettiği, flört ettiği cennet gibi bir yer. Köpek ve arkadaşları da burada müzik yapmaya, dans etmeye başlıyorlar. Coştukça coşuyorlar. Ve bu mutluluğun içinde reklam sloganı belirliyor: Eski dostlar, yeni mutluluk.
Tabii sanal gerçeklik dünyasında (ne demekse) müzik yapıp dans ederlerken, gerçek hayatta birer emekçi olarak iş yerlerinde sanal gerçeklik gözlüğü takıp tuhaf tuhaf tepinen bir görüntüdeler. Düşünün, eskiden kalabalık içinde kulaklıkla telefonda konuşan, kendi kendisine konuşuyor gibi görünen insanları yadırgardık. Anlaşılan yakında, bankta otururken ya da durakta beklerken gözlerinde gözlükle tuhaf tuhaf hareketler yapan insanlarla karşılaşacağız.
KÖPEĞİ BİLE CANLANDIRDIYSA...
Meta'nın reklamı, Silikon Vadisi akbabalarının yeni icatlarını bize nasıl kakalayacaklarının ipuçlarını veriyor. Basit bir alış-veriş meselesi olsa çok da dert etmeye gerek yok. Ancak bütün insanlığı zehirleyen bir ideolojik dayatma var. Nedir o?
Köpek ve robotun, gerçek kullanıcıları tasvir etmek için kullanılması çarpıcı. Bu, metaverse tüccarlarının, kurgu dünyalarını özgürlük merkezi olarak satmalarının ilk koşulu. Böylece gerçek dünya, "köpek gibi yaşanan" (köpeğin hayatı kendisi için kötü olmasa da, insanlar böyle bir yakıştırma yapıyor), "robotlaştıran" bir yer olarak tasvir edilmiş oluyor. Orada sevgi yok, mutluluk yok, eşitlik yok. Bütün ilişkiler mekanik ve sömürüye dayanıyor.
O halde tak gözlüğü ve bunlardan sıyrıl. Gerçek hayatta utangaç olabilirsin ama orada sosyal olman mümkün. Gerçek hayatta "çirkin" olabilirsin ama orada "güzel" olman mümkün. Gerçek hayatta yoksul olabilirsin ama orada her şeye sahip olabilisin. Dinlerin cennet tasviri gibi. Bedenin bir önemi yok, ne düşlüyorsan onu yaşayabilirsin. Köpeği robotu bile coşturan "evren", insana neler vadetmez ki?
DÜNYA SANAL KAZANÇ GERÇEK
Tabii burada bir sorun var. 9 bin TL verip, bu gözlüğü alman gerekiyor. "Gerçekliği" daha da artırmak istiyorsan, başka ekipmanlar da almalısın. Kulaklığıydı, koltuğuydu, eldiveniydi, zartıydı, zurtuydu... Fatura 30-40 bine çıkıyor. O da yetmez, "sanal gerçekliği" hakkıyla yaşamak için, sanal ev, sanal dükkan, sanal diskotek, sanal şapka, sanal entari, sanal sanat eseri, sanal arazi, sanal surat, saç-baş vb. almalısın. Kerizliğin sonu yok.
Bu ekipmanları üreten işçiler, yazılımcılar, mühendisler gerçek. Evimize ulaştıran motokuryeler gerçek. Gözlüğü almak için ödediğimiz para, harcadığımız mesai gerçek. Evde koltuğa kaykılıp gözlükle sanal dünyaya dalarken, "çocuk delirdi galiba" diye düşünüp yanımızda mandalina soyan anamız, babamız gerçek. Bu "evrenlerin" tasarımcıları gerçek. Belki de en önemlisi, Silikon Vadisi akbabalarının dev kazançları gerçek.
CESETLEŞME
Kendileri sanal dünya satarak gerçek dünyanın keyfini çıkaran akbabalar, bizi mutluluğun gözlüğün arkasında olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Öyle ki, aslında gözlüğü takmak insanı insan olmaktan çıkarıp robotlaştırdığı halde, tersinin reklamını çekecek kadar arsızlar.
Meta reklamına kendinizi kaptırırsanız, aşık olmanıza, kitap okumanıza, enstrüman kullanmanıza, şarkı söylemenize, yüzmenize, yürüyüş yapmanıza gerek yok. Emek harcamanıza, alın teri dökmenize, hakkınızı aramanıza, sendikaya katılmanıza, siyaset yapmanıza, daha iyi bir dünya için mücadele etmenize de gerek yok. Kısacası, insan olmanıza ihtiyaç yok. Gözünde gözlükle, ruhu alınmış bir beden olarak yaşayabilirsin. Ruhu alınmış beden, cesetten başka nedir ki? Bu yüzden Silikon Vadisi eşrafına akbaba diyoruz ya...