Meydanların dili

Türkiye’de kampanya süreci seçimin sonucunu etkiliyor. %6-7’leri bulan kararsız seçmen, son kararını bu kısa zaman aralığında veriyor. Karasızların tercihini belirleyen en önemli faktör güven. Kampanya sürecinde en az hata yapan, gerçekçi bir program ortaya koyan ve güçlü görünen kazanıyor.

Miting meydanlarının önemi de buradan ileri geliyor. Halkın ilgisini çeken, kitlesini bir arada tutabilen liderler meydanları dolduruyor. Meydanlar tek başına bir oy göstergesi değil ama, kararsızları etkilemesi açısından önemli.

İZMİR’DE SÜRPRİZ OLABİLİR Mİ?

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu bir gün ara ile İzmir Gündoğdu meydanındalardı. Her iki miting de çok kalabalıktı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kitlesi daha önceki mitinglerine göre %25-30 oranında erimiş görünüyordu.

Mitingden önce, muhalif kanadın en kuvvetli yazarı İzmirli Yılmaz Özdil, “Mustafa Kemal’in askeri İzmirlilere, bugün mutant gazetecilerin borazanlığında Davutoğlu’nu, Babacan’ı, kumpasçı The Taraf yazarını alkışlatacaklar” diye tepkisini göstermişti. Meydandaki görüntü, İzmirlilerin bir bölümünün Özdil ile benzer hislere sahip olduğunu gösterdi.

Erdoğan’ın mitingi ise daha önceki İzmir mitinglerine göre hayli kalabalıktı. Bu, “Erdoğan’ın kitlesi eriyor” tezinin gerçeği yansıtmadığını gösterdi. İzmir, CHP’nin kalesi olarak biliniyor ama Ak Parti’nin yükselişte olduğu görülüyor. Nitekim 2018 seçimlerinde Erdoğan’ın %33 oy aldığı şehirde, 2019 il genel meclisi seçimlerinde Cumhur İttifakı partilerinin aldığı oy %39’u bulmuş.

Ak Parti ve CHP’nin aday faktörlerini de ekleyince önümüzdeki seçimler İzmir’de CHP için üzücü sonuçlara gebe olabilir.

KORSAN CANAN NEYİN PEŞİNDE?

CHP İstanbul İl Başkanlığını kanunsuz şekilde işgal eden Canan K., emrindeki militanlardan birini göndererek Ülkü Ocaklarının seçim afişlerini indirtiyor. Bununla da kalmıyor, videosunu çektirip “sizi son kez uyarıyorum” diye Ülkü Ocaklarını tehdit ediyor.

Tam bir mafya yöntemi, tam bir terör üslubu. Laf sırası gelince insanlıktan demokrasiden söz edenler, ellerine biraz güç geçince nasıl da birer zorbaya dönüşüyorlar.

Bir de utanıp arlanmadan “Ak Parti, Ülkü Ocakları gençleri zehirliyor” diye yazmış. Canan’ın elebaşına “komutan” diye hitap ettiği MLKP, Alevi çocuklarını devşirip ellerine silah veren, ailelerine tabut içinde teslim eden alçak terör örgütleri gençleri zehirlemiyor, Ülkü Ocakları zehirliyor öyle mi?

Terör propagandası suçundan hüküm giymiş Canan K.’nın niyeti açık, seçim öncesinde gençleri birbirine düşürmek, ülkeyi karıştırmak istiyor. CHP’nin halk düşmanı zihniyetinin buz gibi bir örneği daha karşımızda duruyor.

YURT DIŞI OYLAR

Gurbetçilerimiz oylarını vermeye başladılar. Özellikle Almanya, Fransa ve Hollanda çok yoğun Türk seçmenin olduğu ülkeler. Bu seçmenlerin genel eğimi Tayyip Erdoğan’dan yana diye, Avrupa ülkeleri seçimi zorlaştırmak için ellerinden geleni yaptılar. Türkiye’ye diplomatik temsilcilikler dışında sandık kurma izni verilmedi.

Almanya’da 1,5 milyon seçmen 26 noktada oy kullanmak zorunda. Yani seçim merkezi başına 57 bin seçmen düşüyor. Tüm yıldırma çabalarına rağmen seçmenler saatlerce kuyruk bekleyerek oylarını kullanıyor.

Hak ihlallerine karşı son derece duyarlı olan, hatta olmayan yerde bile kaidesinden ihlal uyduran solcularımızın, Almanya’nın bu tutumunu eleştirdiğini duydunuz mu hiç? Duymadınız, duyamazsınız. Sadece işlerine gelmediği için değil, aynı zamanda kıbleleri Batı olduğu için de konuşamazlar. İplerini tutan emperyalistlere tek söz edemezler.