MHP’li vekillere çağrı -(TAMAMI)

Siyasette aktif bir Türk kadını olan Lale Gürman Ulusalcı Gönüllüler adına MHP’li milletvekillerine çağrıda bulunmuş. İşte o çağrı;

“Sayın vekiller; Sizlere çok, pek çok sayıda mektup yolladık.. Israrcı olduk... Anlatmaya çalıştık.. Ki Silivri zulümhanesinde hak, hukuk yoktur. Ülkemizin çok değerli insanları orada, hepimizin gözleri önünde zorla ve zorbalıkla tutulmaktadır... Bir çoğu sağlığını, bazıları ise yaşamlarını yitirmiştir... Hepimizin gözleri önünde, “Hukuk gereğini yapar” teraneleri eşliğinde..Sizler, tam kadro, hep beraber, TBMM’ye sizi kaç kişi yolladıysak o kadar, kalkın o rahat koltuklarınızdan, her oturumda Silivri’de yerlerinizi alın.. TBMM’nin ağırlığını önce kendiniz hissedin, sonra o muhteşem gücü orada, öncelikle esirlere hissettirin ki dayanma güçleri artabilsin.. Sonra aileleri.. O yalnız bırakılmış insanlar... Derken tüm ülkemin insanlarının dikkatini oraya yoğunlaştırın, ilgiyi arttırın... Artan ilgi, zaten dünyanın dikkatini oraya çekmeye yetecektir dedik... Oradaki hakim, savcı sıfatlılar, yalnız olmadıklarını, istedikleri gibi at koşturamayacaklarını, hücrelere kapatılmış aydın insanlarımızın asla yalnız olmadığını anlatın dedik... Ama bizleri dinlemediniz.

Sizlere yolladığımız mektupların aynısını CHP’lilere de yolladık durduk. Nihayet bugün öğrendik ki... CHP karar vermiş... 13 Aralık’ta tüm CHP’li örgütlerin Silivri’de toplanması kararını almış... Çok geç de olsa, ortak insan aklında buluşabilmişler!

Ya siz MHP’li vekiller? Bu kararı alabilecek misiniz, yoksa kendi vekilinizi de, ülkemizin aydınlık insanlarını da orada yalnızlıklarına, kimsesizliklerine yine terk mi edeceksiniz? Karar, sizlerin!”

Atatürk ve Türk kadını

Sayın Onur Öymen Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verişinin 78. yılı nedeniyle Atatürk’ün kadın hakları konusundaki görüşlerini yazmış. Bu saptama önemlidir. Kadınlar Atatürk’ü hiç yanıltmadılar. Polis copuna, biber gazına rağmen haklarını korumak, Cumhuriyeti kollamak için çabalar içindeler.

Onur Öymen diyor ki: “ Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıldönümü. Bütün kadınlarımıza kutlu olsun.

Atatürk kadınların erkeklerle eşit durumda olmasına büyük önem verirdi. Şu sözler ona aittir: “Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Kabil midir ki bir kütlenin bir parçasını ilerletelim, diğerine müsamaha edelim de kütlenin hepsi yükselme şerefine erişebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? 1925 (Atatürk’ün B.N., S. 95)

Ey kahraman Türk kadını, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.”

İşte bu düşüncelerle Atatürk, Türk kadınına birçok çağdaş ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkı tanınmasına öncülük etti. Türkiye pek çok çağdaş ülkeden önce 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı. Bu hakkı Fransa 1944’te, İtalya ve Japonya 1945’te, Yunanistan 1952’de, İsviçre ise ancak 1971’de tanıyabildi. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınması vesilesiyle Atatürk şunları söylemişti:: ‘Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini selahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatla, Belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatle kullanacaktır.’

Cumhuriyetin sağladığı bu üstün başarıdan 78 yıl sonra Türkiye, kadın-erkek eşitliğinde dünya ülkeleri arasında maalesef 124. sırada bulunuyor. Bu Türkiye’nin ve Türk kadının kaderi olamaz. Atatürk’ün devrimlerine ve Cumhuriyetin ilkelerine inananlar Türk kadınını mutlaka en çağdaş ülkelerin kadınlarının sahip oldukları haklara ve yaşam koşullarına kavuşturacaklardır”