Milletin işgal bayramı
23 Nisan bayramı aslında milletin Meclis’i işgal ettiği bayramdır. 23 Nisan 1920 aslında bir matem günü de olabilirdi. Ulus’ta Meclis’in ilk açılışında Hilâfet ve Saltanat Makamını kurtarmak isteyen çetelerin Ankara’ya yaklaştığı ve Meclis’i basacakları bekleniyordu. Çok tehlikeli bir durum vardı. Ama Meclis’te bulunanların kılı kıpırdamıyordu. Millet Meclisi’nin meşruiyetine inanmış memleket sevdalıları Meclis’te bulunuyordu.
Hilâfetin ve Sultan’ın kalmasını isteyenler şunu gördüler: “Millet ebediyen ve sürekli olarak Millet Meclisi’ni işgal etmişti. Bu nesilden nesile geçecekti. İşte bunun için bugün ‘çocuk bayramı’ kabul edildi.
Oysa Cumhuriyet Devrimlerine karşı olan AKP döneminde ne çocuk kaldı, ne kadın, ne bayram. Padişahın mızrak ve kılıcının ülkeler fethettiği Osmanlı’ya özenme fantezisi ile ülke yönetilir oldu. Bize namusumuzu ve vatanımızı kazandıran başta Atatürk olmak üzere Cumhuriyet kurucularına, Meclis makamının Millet tarafından işgal edilmesini sağlayanlara en ağır hakaretler ve suçlamalar yapıldı. Bayramların anlamını kavramaktan uzak zihinler bayramları ya iptal ettiler ya seyahate çıktılar ya da önemsiz hale gelmesi için çaba harcadılar.
Bu zihniyet ülkeyi Araplaştırırken ve bir kişinin hayal ve rüyalarına göre yönetirken şunu unuttular. Millet, Meclis’i ve Vatan’ı işgal etmiştir. Bu nesilden nesile geçecek bir işgaldir. Ne kadar Kanuni Sultan Süleyman’a özenseler de dünya 1500’lerde değil. Elbette 1900’lerde de değil. Ama namusumuzu koruyan vatan ve cumhuriyetin kuruluş felsefesi çocuklarımız aracılığı ile sonsuza kadar yaşayacak bir idealdir. Bu ideal çağın gerekleri ve şartları ile yoğrularak uygulanacak ve milletin işgali devam edecektir.
Bizim sultanlara, şeyhlere, ağalara, Atatürk’ten nefret duyan Arapların paralarına ihtiyacımız yok. Bizim davamız milletin, vatanına ve namusumuza sahip çıkmasıdır.
Çocuklarımızın çağdaş bir dünyada yaşamalarını sağlamak ise bizim namus borcumuzdur. Bu nedenle Millet olarak işgalci olmaktan vazgeçmeyeceğiz...