Milli Devlet Bildirgesi ve fırsatlar manzumesi

Fırsatlar var, onlardan bahsedeceğiz ama listenin en başına şunu yazıyorum; Milli Devlet bildirgesi ete kemiğe bürüdüğünde Türk milleti güçlü bir devlet işleyişine sahip olacak. Vatan Partisi’nin hazırladığı bildirgeyi okuduğumda bilincimde oluşan öngörü ve tespitlerimi sizlerle paylaşıyorum.

Güçlü meclis üreticilerin karar süreçlerinin her aşamasında ve en tepesinde yer aldığı bir içerikle mümkün olacak. Tarım, hayvancılık, sanayi, turizm, sağlık, hukuk, güvenlik, eğitim…Hayatın maddesini üreten kuvvetler Türkiye’nin yönetimini televizyonlardan, sosyal medya ortamlarından izlemeyecek. Türkiye’yi yönetmek için görev alacaklar. Meclis, Türkiye’nin üretim gücünün artması, paylaşımda adalet ve halkçılık için fikirlerin tartışıldığı oturumlara tanıklık edecek.

Alt komisyonlarda tarımın sorunları tartışılıyor, raporlar hazırlanıyor. İşleyişte bir sorun yok sanılıyor. Karar verici tarım emekçisi olmayınca verilen kararlar çoğu zaman kimseyi mutlu etmiyor.

Güçlü meclis yani üreticilerin baş tacı olduğu yönetimde ise tarım için karar alanlar üreticiler olacağı için terazinin bir kefesinde onlar diğer kefesinde milletin ortak çıkarları olacak.

Milli sanayicimiz, Türkiye için değer üretirken karşılaştığı sorunları hatır gönül yakaladığı bir siyasetçiden talep etmeyecek. Yöneteceksiniz! Dışarıdan siyasetçileri yönlendirmekle, bütün sorumluluğu seçime yükleyerek, siyasetçilerin de yozlaşmasına neden oldunuz. Seçilmek için her yol mübah anlayışı yayıldı. Bu anlayış topluma da bulaştı ve yozlaşma toplumsallaştı. Milletin en geniş sınıfları için tarihsel bir sorumluluk doğmuştur. Bu sorumluluk ülkemizin emperyalizme karşı başarılı olmasının kilit görevidir.

Türk milletinin yönetimlere katılmasını teşvik eden, yönetme erkini en küçük sosyal biriminden başlatan bir anlayış milli hükümetin gücünü arttıracaktır.

Türk Ordusunun gücü Mehmetçik anlayışıdır. Mehmetçik, Muhammed isminin çoğulu ve peygamberimizden alınan ilhamıdır. Bugün Müslüman toplumların orduları içinde Türk ordusunun yeri çok özeldir. Gurur kaynağımızdır.

Güçlü ordu, NATO zincirlerini kırmış, yabancı üslere el koymuş bir ordudur. Güçlü ordu içindeki FETÖ’yü yerle yeksan etmiş bir ordudur. Güçten anlaşılan son teknoloji silahlar ile donatılan bir ordu değildir. Bu kıyaslamalar teoriktir. Güçlü ordu milletiyle bütünleşmiş bir ordudur. Türk ordusunun toplumla bağlarını koparan tüm uygulamalara son verilecektir. Türk Ordusunun erleri, astsubayları, subayları üniformalarıyla sokakta yürümekten çekinmeyecektir. NATO subayları milleti beğenmez, Türk subayı ise milletinin Mehmetçiğidir. Türk Ordusuna sadece silahlı kuvvet olarak bakmayacağız. Türk ordusu nasıl bizim için canını ortaya koyuyorsa biz de ordumuz için Canfeda olacağız. Ordu millet anlayışıyla Türkiye’nin kalkınma ve üretim seferberliğinde Türk Ordusunun tüm unsurlarıyla yer almasını sağlayacağız. Üretim ordusunu örgütleyeceğiz.

Türkiye’nin nükleer enerjiye sahip olmasını Amerika engelledi, Rusya ise teknolojisini ülkemiz ile paylaştı. Amerika Türkiye’nin savunma olanaklarını Yunanistan ile dengede tutmaya çalıştı. Rusya S400’lerini getirdi. Amerika Türkiye’nin kendisine bağımlı olmasını sağladı yıllarca. Türkiye’nin kabuğuna sığmayan gençliğini yani geleceğini hizmetkarı kuvvetler aracılığıyla ezdi. Güçlü ordu bu gerçeklere göre konumlanan ve stratejiler üreten bir devletin ordusudur. Tekrar ediyorum, teknoloji tuzağına çekilen bir ordu güçlenmez aksine eli kolu bağlı olur. Türkiye’nin bağımsızlığı ordusunun bağımsızlığı ile doğrudan ilişkilidir.

Milli Devlet Bildirgesi, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in bilim insanı birikimi ve vatanseverliği ile vurguladığı “güçlü devlet” için bir yol haritasıdır. Yıllarca çeşitli hurafelerle oyalanan milletimiz için “milli güçlü devlet” dışında bir sorun çözme aracı yoktur.
Eski anlayışların içinde hiçbir çözüm yok. Çözüm devrimcidir, yeniden kurmaktır.

BRICS-T DÜZLEMİNDE FIRSATLAR

BRICS yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ülkelerinin öncülüğünde çok kutuplu bir dünya sisteminin kurumları örgütleniyor.BRICS, 2023 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yapılan son toplantısında Arjantin, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan, Mısır ve BAE-Birleşik Arap Emirlikleri’nin üyeliklerini onayladı. Yeni katılan 6 üyeyle birlikte oluşan BRICS+6 ülkeleri dünya yüzölçümünün %33,5’ine, nüfusun yaklaşık %46,1’ine, GSYİH'nın yaklaşık %29’una, mal ve hizmetler ihracatının yaklaşık %21,7’sine ve mal ve hizmetler ithalatınınyaklaşık %19,8’sine sahip oldu.

Çok kutupluluk, uluslararası kararların Amerika’nın başını çektiği batı emperyalizmi tarafından dayatılması anlayışının sonunu getiriyor. Günümüzde Birleşmiş Milletler çatısı altında alınan kararlarda Amerika ve İsrail’in yalnızlığı gözler önüne serilmektedir. Artık ABD lehine, İsrail lehine ve emperyalist bir amaç taşıyan herhangi bir hamlede Batı’nın lehine el kaldıranların sayı kimi zaman bir elin beş parmağını geçmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya beşten büyüktür söylemi bu gerçekliği görmesinden kaynaklanıyor.

Batı’nın dünyaya yön verdiği günler geride kalırken yükselen Asya tarih sahnesinde parlıyor. Yeni bir dünya kurulurken Avrupa’da da batı tarzı ulusalcı siyasetler öne çıkıyor. Macaristan örneği ortada. Fransa, Almanya, İtalya gibi güçlü devlet geleneği olan ülkelerde de “First America” yerine kendi ülkelerinin çıkarlarını önceleyen siyasetler iktidar oluyor.

Bu gelişmeler kendiliğinden olmuyor. Çin’in ÇKP yönetiminde ulusal kalkınmasında elde ettiği başarılar, yüksek teknoloji üretiminde batı tekelini kırması, Kuşak ve Yol projeleri ile dünyanın geri kalan ülkeleri başta olmak üzere yeni bir ticaret anlayışı ile mazlumları üretime ve ticarete ulaşmasını teşvik etmesi, Amerika’nın hedefindeki ülkelerin vatan savunması için gerekli askeri teknolojilerde işbirliği geliştirmesi, Amerika’nın denizlerdeki egemenliğini gerileten bir strateji izlemesi, inovasyon başarısı ve daha bir çok noktada elde ettiği ilerlemeler dünyayı ezilen ülkeler lehine değiştirmekte büyük bir fırsat ortamı hazırlamıştır. Rusya, diğer önemli güç olarak Amerika’nın askeri yayılımına sert bir karşı atak yapmıştır. Dedolarizasyon yani doların tahtının devrildiği bir dijital atılımın da kapıda olduğunu belirtmekte fayda var.

BRICS’in sunduğu fırsatları uzun uzun anlatmayacağım, sadece birkaç haber başlığı ile yorumlarınıza sunuyorum:

· Brezilya'nın Rusya'dan Temiz Petrol Ürünleri İthalatı yüzde 135 Arttı

· Rusya, Güney Afrika'nın Elektrik Kıtlığıyla Mücadelesine Yardımcı Olabilir

· Çin ve Brezilya Dönüm Noktası Temiz Enerji İletim Projesi İçin Anlaşma İmzaladı

· Mevcut Yeni Ticaret Yolu Muhtemelen Rusya-Hindistan Ticaretinde Devrim Yaratacak

· BRICS Küresel Petrolün yüzde 47'sini Kontrol Ediyor, ABD Sadece yüzde 2,1'ine Sahip

· Mısır'ın Yeni Nükleer Santrali Neden Rusya İçin Uzun Vadeli Bir Kazanç?

· Rosatom: 'Hindistan-Rusya Küçük Yüzer Reaktörlerin İnşasında İşbirliği Yapabilir'

· Nükleer Elektrik Üretimi Yarışında Rusya ve Çin Lider

Gelelim BRICS-T’nin sonundaki T’ye. T, Türkiye’dir. T harfi ile başlayan kelimelerde dikkatimi çeken bir ortak özellik var o da güç olgusuyla ilişkisidir. Tamga (damga), Taş, Tokat,…,Teşkilat, Tarih ve Türk. T harfi görsel olarak da bir kaideyi taşıyan sütunu temsil ediyor sanki.

Türkiye, BRICS’e güç katacaktır.

Not: Cumhurbaşkanı Reisi, Dışışleri Bakanı Abdullahiyan, Tebriz Valisi Malik Rahmeti ve İran lideri Hamaney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Al-i Haşim’in hayatlarını kaybetmelerini büyük bir üzüntü ile karşıladım. BRICS’in genişlemesinde, çok kutupluluğun derinliğinin artmasında önemli görevleri başarıyla yönettiler. Rahmetle anıyorum.